Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu)- 3

06 Ağustos 2009 Perşembe

Revda-i Mutahhara (Sallallahu aleyhi ve Sellem)

Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu)- 3

-“Bunu şunun için düşünmüştüm ki, Eğer Ebû Rafi’nin adamları beni fark ederlerse herifi öldürünceye kadar, bana bu fırsatı bırakmazlardı. Bu suretle Ebû Rafi’nin yattığı odaya kadar vardım. “

-“Kendisi karanlık bir oda içinde aile fertleri arasında yatmıştı. O’danın neresinde olduğunu kestiremedim.”

Anlamak için;

-“Ey Ebû Rafi’”

Diye seslendim.

-“Kim O? Ne istiyorsun?” diyerek cevap verdi.

-“Hemen ben de, sesin geldiği tarafa fırlayıp yaklaştım ve kılıcımla ilk vuruşu başardım. Fakat dehşet içinde kalmıştım. Çünkü öldürememiştim.”

Ebû Rafi’ yüksek sesle haykırdı.

-“Ben de, hemen odadan dışarı çıktım. Kısa bir müddet bekleyip tekrar odaya girdim.”

Ve sesimi değiştirerek;

-“Bu feryat nedir, ya Ebû Rafi’?” dedim

Cevabında;

-“Canı cehenneme! Sen seslenmeden önce, birisi gelip beni oda içinde kılıçla yaraladı!” dedi.

-“Bu sefer O’na bir kılıç darbesi daha yapıştırdım, iyice yaraladım. Fakat yine öldüremedim. Sonra kılıcın keskin ucunu karnına bastım. Nihayet Ebû Rafi’ arkasına devrildi.”

-“Bu defa adamı öldürdüğümü anladım ve hemen kapıları birer birer açmaya başladım. Bu suretle, oradan savuşup kale merdiveninin son basamağına varmıştım. Burada yere erdiğimi sanarak ayağımı attım. Meğer daha sona gelmemiş olduğundan, merdivenden düştüm. Baldır kemiğim kırıldı. Hemen bir sargı ile bu kırığı sardım. Sonra yürüdüm. Kapıya kadar varıp orada oturdum.”

Ve kendi kendime,

-“Şunu öldürüp öldürmediğimi iyice anlayıncaya kadar bu gece kaleden çıkmam.” Dedim.

-“Horozlar ötmeye başlayınca, birinin kalenin surlarına çıkıp;

-“Hicaz halkının taciri Ebû Rafi’nin öldürdüğünü bildiriyorum!..” diye ilan ettiğini duydum.

-“Bunun üzerine ben artık arkadaşlarımın yanına döndüm.”

Ve onlara;

-“Artık kurtulduk. Allah-u Teâlâ, Ebû Rafi’yi öldürdü. Haydi yürüyünüz, Mekke’ye gidelim!” dedim.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın