Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 17

11 Mart 2013 Pazartesi

Mescid-i Nebi avlusu

Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 17

Bu kimse misafir olduğu için kendisine yemek getirdiler. Yemekte kızartılmış bir balık vardı. Ebü’l-Ğays yemek yerken boğazına bir “kılçık” takıldı. Saatlerce uğraştılar ise de “kılçığı” çıkartamadılar. Nice tanınmış doktorlar çağırdılar, onlar da “kılçığı” çıkaramadılar. Artık yemekten içmekten kesilmişti. Yataklara düştü. Her geçen gün ızdırabı şiddetleniyor, hiçbir şey de yapamıyordu. Ölecek duruma gelmişti.

Nihayet aradan “bir sene” geçtikten sonra, son çare olarak Ahmed-i Bbedevi hazretleri (r.a.) nin kabrini ziyaret edip, ruhaniyetinden yardım istemeyi düşündü. Yakınları bunu Seyyid Ahmed-i Bedevi hazretleri (r.a.) nin kabrine götürdüler. Kabrin yanında oturup, kendisine dil uzattığı için pişman olmuş bir kalb ile ve Seyyid hazretleri (r.a.) nin ruhuna hediye etmek niyetiyle Yasin-i şerif okurken, kendisine bir aksırma hali geldi. Doktorların uğraşarak çıkaramadıkları “klıçık”, orada bir aksırma ile çıkıverdi. O kadar rahatladı ki, sevincinden ne diyeceğini bilemedi;

-“Ya Seyyid Ahmed-i Bedevi! Sizin çok yüksek bir veli olduğunuzu şimdi anladım. Ben sizin hakkınızda çok uygunsuz düşünüyormuşum. Sizin büyüklüğünüzü inkar etmenin ne kadar yanlış olduğunu ve böyle düşünmenin ne büyük haksızlık olduğunu şimdi çok güzel anladım. Eski düşüncelerimden dolayı Allah-u teâlâ’ya tövbe ediyorum.” Dedi.

Abdulvahab-i Şa’ranı hazretleri (r.a.) nin bildirdiğine göre, Seyyid Ahmed-i Bedevi hazretleri (r.a.) nin doğum ve vefatının sene-i devriyelerinde ve başka zamanlarda, insanların bu zata çok alaka muhabbet göstermelerinden rahatsız olan ve Seyyid hazretleri (r.a.) nin büyüklüğünü inkar eden, kendini beğenmiş bir kimsa vardı.

Bu bozuk düşüncelerinde çok ileri gittiği bir gün idi. Yine Seyyid hazretleri (r.a.) ne buğs eder halde iken, hazfızasında ve kalbinde iman ve ma’rifete ait ne varsa hepsinin bir anda silindiğini hisetti. Ne olduğunu anlıyamamaıştı. Ne yapacağını şaşırdı. Bu halinin Seyyid hazretlerine olan itirazın bir cezası olabileceğini düşündü. Seyyid hazretleri (r.a.) nin kabrine gitti. Ruhaniyetinden imdad istedi. Tövbe ettiğini, affedilmesini rica etti.

Hazreti Seyyid (r.a.) in kabrinden bir ses;

-“Bir daha inkar ve itiraza dönmemek şartıyla.” Diyordu.

Adam;

-“Peki.” Deyip kabul etti.

Bundan sonra iman ve ma’rifete ait bildiklerinin tekrar kendisine verilmiş olduğunu hissetti. Bundan sonra da sözünü tuttu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Seyyid Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 17” için 2 Yorum

  1. Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 16 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Anhu)- 13Nefse Ceza vermek (Mucahede) « Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 15 Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 17 [...]

  2. Samet KOC diyor ki:

    Buyuklerden imdat istemeyi “iyyakena’budu ve iyyakenastaiyn” ile nasil izah edersiniz?Hadi dua istenirde…

Yorum Yapın