Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 8

23 Haziran 2008 Pazartesi

Hasan Keyf dağları

Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 8

Bir yemek gafletle, öfkeyle veya zorla pişirilse, o yemekten kendisi yemez, yedirmezdi.

Alâüddin-i Attar (r.a.) buyurdu ki;

-“Hakikat, zenginliğin gösterişinden korkmak ve terketmek gerektirir. Zenginlik taslamamalı, Allah-u teâlâ’nın verdiğine şükretmelidir.”

-“Evliye ile sohbet, aklın artmasına sebeptir.”

-“Evliyanın mezarlarını ziyaret eden, kabirdeki zatın büyüklüğünü ne kadar anlamış ise ve o veliye ne düşünce ile teveccüh etmiş, yani kalbini ona bağlamış ise, ondan o kadar feyz alabilir. Kabir ziyaretinin faydası çok olmakla beraber, evliyanın ruhlarına teveccüh edebilen kimse için uzaklık zarar vermez.”

-“Bir yolda taklid ederek girenin, bir gün hakikate kavuşacağına kefil olurum. Hocam Behâeddin-i Buhari (r.a.), bana kendilierini taklid etmemi emr ettiler. Onları taklid ettiğim ve halen taklit etmekte olduğum her şeyde, onun eser ve neticesini görüyorum.”

-“Nefsi terbiye etmekten maksat, bedeni bağlılıklardan geçip, ruhlar ve hakikatler alemine yönelmektir. Kul kendi istek ve arzularından vaz geçip, Hakkın yoluna mani olan bağlılıkları terk etmelidir.”

Bunun çaresi şöyledir.

-“Kendisini dünyaya bağlayan şeylerin hangisinden istediği zaman vazgeçebiliyorsa, bunun maksada mâni olmadığını anlamalıdır. Hangisini terk edemiyorsa ve gönlünü ona bağlı tutuyorsa, onun hâk yoluna mâni olduğunu anlamalı ve o bağlılığın kesilmesine çalışmalıdır. Bizim hocamız Şah-i Nakşibend (r.a.), o kadar ihtiyatlı idi ki, yeni bir elbise giyse;

-“Bu elbise falan kimsenindir.” Diyerek, onu emanet gibi giyerlerdi.

-“Kalbe âni olarak gelen çeşitli vesveseler ve telkinler, insanın kemâline mani olmaz. Ancak kalbe yerleştirmemelidir. Kalbe gelen bu vesveseleri tamamiyle uzaklaştırmak imkansızdır..”

Bazi âlimler;

-“Kalbe yerleşmediği müddetçe, onların hiçbir kıymeti yoktur.” Dediler.

-“Eğer kalbe yerleşirse, feyz yollarını keser. Bunun için bâtın hâllerini mürâkabe etmelidir.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliye” denilen büyük âlim ve velilerin “onaltıncısı olan Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 8” için 1 Yorum

  1. Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 7 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] 4Usâme bin Zeyd (Radiyallah u anhu- 8 « Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 6 Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 8 [...]

Yorum Yapın