Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 13

23 Haziran 2008 Pazartesi

15 Fuad Yusufoğlu Muhammed Behâeddin Buhâri Şahi Nakşibend (r.a.) nin mübarek kabirleri

Şah-i Nakşibend hazretleri (k.s.) nin mübarek markadları

Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 13

Şah-i Nakşibend hazretleri (k.s.) yine şöyle anlatmıştır;

-“Bir kış günüydü. Beni bir cezbe hali kapladı, kendimden geçip, kırlarda, sahra ve dağlarda, yalın ayak, başı açık gezip, dolaşmaya başladım. Ayaklarım yarılıp, parçalandı. Bu halde iken bir gece hocam Emir Külâl hazretleri (r.a.) ile sohbet etmek arzusu uyandı. Bu arzu ile huzuruna gittim. Talebler etrafında toplanmış, hocam da baş tarafta oturuyordu. İçeri girdim, aralarına katıldım.”

Emir Külâl hazretleri (r.a.);

-“Bu kimdir?” dedi

Talebeleri;

-“Behâeddin’dir” dediler.

Talebelerine beni meclisten dışarı çıkarmalarını söyledi. Onlar da beni dışarı çıkardılar.

-“O zaman nefsim son derece azdı ve taşkınlık yapmak istedi. Az kalsın nfsim irâdeme gâlip geliyordu.”

Fakat Allah-u Teâlâ’nın ihsaniyle, nefsimi serkeşlikten ve i’tirazdan men ederek;

-“Ey Nefs! Ben bu horlamayı Allah için kabul ettim. Beni, Allah-u Teâlâ elbette bundan dolayı mükafatlandırır.” Dedim.

Sonra başımı Emir külâl hazret’leri (r.a.) nin kapısının eşiğine koydum.

-“Sabaha kadar öyle kaldım. Üzerime kar yağdığı halde kalkmadım. Sabah namazı vakti Emir Külâl hazretleri (r.a.) dışarı çıkarken, ayağını kapının eşiğine atınca karlar arasında kalan başıma bastı. Beni o halde görünce teveccühte bulunup müjde verdi. Beni içeri alıp teselli ederek ayaklarımdaki dikenleri mübarek elleriyle çıkardı.”

Yaralarıma ilaç sürdü;

-“Oğlum! Bu saâdet libası ancak sana layıktır.” Buyurdu.

Ruhanı feyz, işte bende o zaman hasıl oldu.

-“Ben de şimdi, her sabah evimden mescide çıkarken, bir talebemi o halde görmek isterim, fakat şimdi talebe kalmadı hepsi şeyh oldu.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin ondördüncüsü olan Allah-u teâlâ’nın sevgisini kalblere nakşettiği için “Nakşibend” de denilen Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirrehu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın