Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 17

23 Haziran 2008 Pazartesi

dsc00625-fuadyusufoglu-sinne-dize-tpesinden-manzara

Sinne dize tepesinden navale’den görüntü

Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 17

Kervan geçip gittikten sonra, kendi kendime;

-“Ben, Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) nin huzuruna gitmek üzere yola çıkmış bulunuyorum. Ona tabi olup, hak yola gireceğim için bana tehlike gelmez.” Dedim.

Çöle dalıp yürümeye başladım. Bir müddet yürüdükten sonra aç olduğumu hatırladım. Kendi kendime ba’zı nefis yemekleri düşünerek;

-“Ah o yiyecekler olsa da yesem.” Dedim.

-“Ben böyle düşünürken , o anda önüme birdenbire bir sofra geldi, üzerinde tam arzu ettiğim yemekler vardı. Bu durum karşısında hâlim değişti.”

Ağlamaya başladım.

-“Ey Allahım, senin rızanı arayan kimseye her ne lazım olursa ihsan ediyorsun. Ben de senin rızandan başka bir şey asla taleb etmiyeceğim.” Dedim.

-“O yemekleri yiyip, çölde yola devam ettim. Yolda karşıma bir ceylan sürüsü çıktı, beni görünce sağa sola kaçışmağa başladılar;”

-“Eğer ben bu yoldaki arzum ve isteğimde samimi isem, ceylanlar benden kaçmazlar. Dedim. Ben böyle der demez, ceylanlar yanıma toplanıp bana yüzlerini sürmeye başladılar.”

Bu durum karşısında da halim değişti ve çok ağladım.

-“Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) ne karşı muhabbetim o kadar artı ki, huzuruna bir an evvel kavuşmak için can atıyordum. “Ehan” denilen yere vardığımda, yine Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) nin bereketi ile acaib hallere kavuştum.”

Oradan “Serahs’a” vardım. Kendi kendime,

-“Her yerde Allah-u teâlâ’nın dostları, sevgili kulları bulunur. Bu civarda da vardır. Onlardan musâade almadıkça bu şehre girmeyeyim.” Dedim.

Ben böyle düşünürken, karşıma divâne halde bir kimse çıktı.

Halk onu görünce;

-“Divâne Dâvud geliyor.” Dediler.

Benim yanıma yaklaşınca, onu karşılayıp;

-“Selamunaleyküm, diyerek selam verdim.”

Bana;

-“Ve aleykesselâm” deyip selamımı aldı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin ondördüncüsü olan Allah-u teâlâ’nın sevgisini kalblere nakşettiği için “Nakşibend” de denilen Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhâri (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirrehu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın