Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 19

23 Haziran 2008 Pazartesi

DSC04962  Hevsel bahçeleri Diyarbakır surlaı bitişiği (Mardın yolu üzeri)

Diyare Bekir surları üzerinde “Hevsel” bahçelerinin görünümü

Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 19

-“Birkaç gün sonra Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) nin oraya teşrif etmek üzere oldukları haberi aldık. Karşılamak üzere derhal dışarı çıktık. Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) bir merkeb üzerinde ve etrafında talebeleri olduğu halde teşrif ettiler.”

Bir mezarlığa yöneldiler.

-“Ziyaretinde o kadar insan toplanmıştı ki, kalabalıktan yanlarına yaklaşmak mümkün olmadı.”

Kendi kendime;

-“Çok uzaklardan geldim. Çok zahmetlere katlandım. Acaba bana neden hiç iltifat etmediler? Artık ben kendi başıma kaldım.” Diye düşündüm.

-“Bu düşünceler hatırımdan geçtiği sırada, Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) merkebden inip, yanına yaklaşmamı istediler;”

Bana;

-“Hoş geldin ey Türkistanlı Derviş Ömer, yanlış anlama, daha sen buraya geldiğin saatte haberdar oldum. Şimdi şu gördüğün kalabalık ile bir müddet meşgulüm.” Buyurdu.
Sonra eve gittiler ve kalabalık da dağıldı.

Beni huzurlarına kabul edip;

-“Başından geçen headiselerin hepsini bilmekteyiz. Gemide iken denize inince sana biz yardım ettik. Çölde önüne sofra bizim tasarrufumuzla geldi. Ceylanların sana yaklaşması ve iki divane ile karşılaşman ve vuku bulan diğer hadiseler hep bizim teveccühümüz ile oldu.” Buyurdu.

Bu sohbeti sırasında bana öyle teveccüh ve tasarrufda bulundular ki, bambaşka bir hale girip, çok ağladım.

-“Niçin ağlıyorsun?” diye sordu.

Ben de;

-“Şimdiye kadar geçen ömrümü zâyi etmişim.” Dedim.

Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.);

-“Öyle söyleme, yalnız benden evvel bunu bilmiş olsaydım diyebilirsin. Şu andaki müşaheden ve teslimiyetin ondan daha büyüktür.” Buyurdu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin ondördüncüsü olan Allah-u teâlâ’nın sevgisini kalblere nakşettiği için “Nakşibend” de denilen Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhâri (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirrehu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın