Dine kırk Esas: (Akaid)- 5 (ikinci bölüm)

01 Kasım 2008 Cumartesi

Çağ-ÇAĞ DERESİ (NUSAYBİN) -Bor-

Beşinci ESAS: İRADE- 2

Şübhesiz, bu makam, yani: İrade ve kader bahsi ayakların kaydığı bir konudur. O’nda bir çokların ayakları kayarak, sapıtmışlardır. Zira bu konunun tahkikinin tamamı, tevhid denizinin arkasındeki büyük bir denizinin dalgasına uzanır.

Onlar, münakaşa ve çekişme ile o dalgayı taleb ettiler.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ise, buyurdu ki;

-“Bir kavim hidayete erdikten sonra, ancak (Kader ve İrade hakkında) münaklaşaya tutuşurlarsa sapıtırlar.”

Onlar (Kader ve İrade konusunda münakaşa edenler) Te’vil ehlinden olmadıkları halde Kur’an ayetlerini te’vil ederek deliller getirdiler.

Eğer herkes te’vil makamına nail olsaydı, Resulullah(Sallallahu aleyhi ve selem) İbni Abbas (r.a.) a dua ederek:

-‘Ey Allahım, onu dinde Fakih yap ve o’na te’vili öğret.’ Buyurmazdı.

Hazreti Yakub (a.s.), Hazreti Yusuf (a.s.) için:

-“Rabbin seni öğlece (ruyada gördüğün gibi) beğenip seçecek, sana hadiselerin te’vilini öğretir.” Yusuf suresi ayet 6 Buyurmazdı

Bu ayetin tefsirinde Kellaf (r.a.) der ki;

-“Hadiselerin te’vilinden Allah(c.c.) ın kitablarının manaları ve Peygamber(a.s.v.) ın sünnetleri ve insanların ayetlerdeki anlıyamadıkları incelik ve derinliği murad edilmesi caizdir. O (Yusuf) insanlara ayetleri ve peygamberlerin sünnetlerini tefsir ve şerh eder. İhtiva ettikleri hükümleri öğrenmekte insanlara rehber olur. Ancak bu konuda bir çoklarının ayakları kaydı ve sapıttılar.”

-“Çünkü onlar, sırf fitne aramak ve te’viline yeltenmek için O’nun müteşabih olanlarına tabi olanlara uyarlar. Halbuki, onun te’vilini ancak Allah (c.c.) bilir ve bir de ilimde RUSUH bulunanlar bilir. Başkaları bilemez. Kader ve irade konusunda münakaşada bulunanlar ilimde rusuh bulmuş yani yüksek derecelere ulaşmış değillerdir. Bilakiz onlar aciz ve ilimde noksandırlar.”

-“İlimde noksan oldukları için bu işin künhünü düşünmeye takatları yetmedi. Ve diğer ilimde noksan ve kusurlu olanlarla ağızları gemlendi ve takatlarının yetmediği konulara dalmaktan men’edilerek onlara : “

Denildi ki;

-“Susun, siza bunun için yaratılmadınız -‘Allah (c.c.) işlediği şeyden sorulmaz, inanlar ise sorulurlar.’

Devam edecek…

Dinde kırk esas (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri bilgi sahibi olmadan boş konuşmayan diline sahib olan Salih kullarının yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Dine kırk Esas: (Akaid)- 5 (ikinci bölüm)” için 1 Yorum

  1. Dinde Kırk Esas: (Akaid)- 5 (Birinci bölüm) « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] anhu)- 4Ebû Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 4 « Dinde Kırk Esas: (Akaid)- 4 Dine kırk Esas: (Akaid)- 5 (ikinci bölüm) [...]

Yorum Yapın