Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)- 8

02 Ocak 2009 Cuma

Girnavas tepesinde kazı çalışmalrın eseri (Nusaybin)

Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)- 8

Talebesi ve damadı olan Hayri-i Nişaburi şöyle anlatıyor;

Nişabur’a ona talebe olmak için gitmiştim. Henüz çok gençtim. Yanına gittim. Bana;

-“Sen henüz gençsin, bizimle oturamazsın.” Buyurdular. Ve beni kabul etmediler.

Çıkarken arkamı dönerek gitmedim. Arka arka giderek çıktım. KALBİM ONA ÇOK ISINMIŞTI. Bir müddet sonra kapısına tekrar vardım, bekledim. Bir yere gidemiyordum.

İçimden;

-“Şu kapının önüne bir çukur kazayım, içine gireyim ondan çık emri gelinceye kadar orada durayım.” Diyordum.

Hatta yapmaya da karar vermiştim. Sonra sadakatımı anladı ve beni çağırdı. Huzuruna aldı. Gönlümü hoş etti ve Talebeliğe kabul etti.”

Bir gün Ona;

-“Aklı başında bir kimse, kendisine zülmeden birini ma’zur görebilir mi?” diye sordular.

O da şu cevabı verdi;

-“Evet, mümkündür. Ama o zülmedeni, kendisine Allah-u teâlâ tarafından gönderilmiş bir ni’met olarak bilirse!..”

Ebû Hafs-i Haddad-i Nişaburi (r.a.) nın mübarek lisanında çıkıp gönüllere te’sir eden kıymetli sözleri çoktur.

Buyurdular ki;

-“Hakiki âlim, suali cevablandırırken, kıyamette, ‘Bu cevabı nereden buldun’ diye sorulacağından korkan kimsedir.”

-“Tasavvuf, baştan başa EDEPTİR. Zira her vaktin bir edebi her makamın bir edebi vardır. Her halin bir edebi vardır. Vakitlerle ilgili edebe riayet edenler (vaktini iyi şeylerle geçirenler) veli olan kimselerin makamına ulaşırlar. Edeb’i TERK edenler, Allah-u Teâlâ’ya yakin olduklarını zanettikleri halde, ondan uzaktırlar. Bazı kullar da vardır ki, kendilerinin zanettiklerinden daha yüksek bir mertebeye sahibtir, daha sevgilidirler.

-“Kulu, Allah-u Teâlâ’ya yaklaştıran en iyi vesile, kulun her halükarda daimi surette O’na ihtiyaç duyması, bütün işlerde sünnet-i seniyeye dört elle sarılması ve gıdayı HELAL yoldan te’min etmesidir.”

-“Mürüvvet, insafı yerine getirmek ve hiç kimseden intikam almayı istememektir.”

-“Yirmi yıl kalbimizi muhafaza etmeye çalıştık. Kötülüğün oraya girmemesi için kapısında bekledik. Aradan bir zaman geçti. Öyle bir hal aldı ki, BEKLEYEN DEĞİL BEKLENEN olduğumuzu anladık.”

-“Zamanın fesada varmasına şu üç topluluğun haraketi, sebep oldu;”

-“1-İrfan sahibi olduklarını iddia edenlerin GÜNAH İŞLEMESİ,”
-“2-Muhabbet ehli olduklarını söyleyenlerin HİYANETİ.”
-“3-Allah yolunda olduklarını söyleyenlerin YALANI.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)  nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Etiketler: ,

“Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)- 8” için 1 Yorum

  1. Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anh)- 7 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Adaviyye (radiyallah-u anha)- 4 « Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anh)- 6 Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anh)- 8 [...]

Yorum Yapın