İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 7

08 Ocak 2009 Perşembe

Navala Reş-in sonu (Nusaybin)

İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 7

Dersleri ve Talebeleri;

İmâm-i Â’zam (r.a.), hocası Hammad (r.a.) ın yerine geçince, ilmi, vekarı, üstün tevazuu, takvası, tatlı sözleri ve güler yüzüyle herkes tarafından sevilen ve dini mes’elelerde insanların bütün müşkülerini çözen yegane müracaat kaynağı oldu.

Irak, Horasan, Harzem, Türkistan, Tuharistan, İran, Hind, Yemen ve Arabistan’nın her tarafından gürüplar halinde gelen talebeler, fetva isteğenler ve dinleyicilerle etrafı dolup taşıyordu.

İmâm-i Â’zam (r.a.) ın meclisinde halk tarafından sorulan suallerin cevablandırılması ve talebeler için verilen muntazam dersler olmak üzere iki türlü müzakere yapılırdı.

Her gün Sabah namazını, Cami’de kılıp öğleye kadar sorulan sualleri cevablandırır, fetva verirdi. Öğleden önce ‘KAYLÛLE’ (bir miktar uyuma) yapıp, öğle namazından sonra yatsıya kadar talebelere ders verirdi.

Yatsıdan sonra evine gidip biraz dinlenir, sonra tekrar cami’ye gelip sabaha kadar ibadet ederdi. Sorulan sorulara cevab vermeden önce, mes’ele açık olarak müzakere edilir, talebeleri suali cevaplandırmaya çalışırdı.

Mes’elenin müzakeresi bittikten sonra, kendisi yeniden ele alıp gerekli düzeltmeleri yapar ve konuyu iyice izah ve tasvir ettikten sonra cevablandırırdı.

Cevabları verildikten sonra da fetva’yı bizzat söylemek sûretiyle ve anlaşılır ifadelerle talebelerine yazdırırdı. Bu yazılar daha sonra fıkıh kaideleri halina gelmiştir.

Dini bir mes’ele cevablandırılıp haledilince şükür için ‘tekbir’ getirirlerdi. Bu esnada Küfe mescidi tekbir sadalarıyla çınlardı.

Talebelerine verdiği muntazam dersleri ise çok mükemmel bir usûl ile yürütürdü. Bir taraftan fıkıhın eski hadiselere ait bilinen hükümleri takrir edilir ( anlatılır) ve müzakere yapılır, diğer taraftan yeni hadiselere ait hükümler bulunurdu.

Geçmiş ve yaşamakta olan hadiselerin hükümleri takrir edilirken, bunlara benzeyen veya aynı çinsten olup da gelecekte vukû bulabilecek hadiselere ait hükümler de araştırılıp bulunurdu.

Dolayisiyle İmâm-i Â’zam (r.a.) ın derslerine geçmiş ve yaşamakta olan hâlin mes’elelerinden başka, geleceğe ait mes’elelere geçilmiş ve fıkhın külli (genel) kaideleri tesbit edilmiştir.

İmâm-i Â’zam (r.a.) ın ders halkasında çözülen fiili ve nazarı fıkıh mes’eleleri yarım milyona ulaşmıştır. Bunların içinde, fıkıh ilminin anlaşılmasına yarayan sarf, nahv ve hesaba (fen ilimlerine) ait öyle ince mes’eleler de vardır ki, onların meydana çıkarılması ve çözülmesinde Arap dilinin ve Cebir ilminin mütehassısları dahi aciz kalmışlar, hayranlıklarını ifade etmişlerdir.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İmâm-i A’zam Ebû Hanife hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın