Mektubat-ı Şah-ı Hazna (Radiyallah-u anhu) birinci mektub;

23 Haziran 2008 Pazartesi

DSC01641  Fuad Yusufoğlu Girnavas mevki-i Nusaybin

Girnavas mevki-i (Nusaybin)


Birinci mektub;

Allah, şeyhin yüce sırlarını kutlasın. Övülür ahlakın kaynağı temiz nefisli Üstad-ı âzam Şeyh Abdurrahman’ı Tağ-ı (k.s.) nın torunu olan Molla Muhammed Ma’şuk’a, Allah’ın yoluna talib olan kimsenin maksadı, mürşidine zahiren visali ve üstadın yanında manevi terbiye için uzun müddet kalmaksızın hasıl olmayacağı ve buna benzer mes’eleler hakkındadır.

Allah’ın Adıyla başlarım.

Erenlerin ancak muhabbetiyle kendisine vasıl olan Allah’a hamd olsun. Arifler, uymalarıyla manevi makamı bulmuş olan Peygamber (s.a.v.) inin üzerine, Müslümanlar, hidâyetleri sebebiyle hidâyetlenen o Peygamberin âline ve ashabına salât ve selâm olsun!

Ey manevi kemâlâtın zuhuruna kabul olan kimse! Aziz ve Yüce Allah’tan, o kabiliyetinizi kuvvetten fiiliyata çıkarmasını dileriz. Talibin maksadı, mürşidine açıkça dünya gözüyle görmeden, kavuşmadan ve eğitimsiz olamaz.

Nitekim Allah Sübhanehu ve Teâlâ’nın manevi mukaddas sahasına erenlerin hakkındaki âdetlerinin çoğu da böyledir. Bu yüce tarikatta gayeye varmak (vasıl olmak) için yüksek gayret ve himmet lazımdır.

Nitekim (Farsça) beyt;

-“Rütbe ve şerefin yüceliği, ancak (insandaki) hüner ve marifetin miktarına göredir. Padişah köşkünün bekçisi, köşkünün yanında, kapıcısı ise, kapının yanındadır.”
Açıklama; (Mevlana Câmi’nin farsça Lüccet-El-Esrar kitabının bir beytidir.)

Diğer bir farsça beyit’te;

-“Ben öyle bir kişinin kölesiyim ki, mavi gök kubbesi altında, Allah’tan başkasına taalluk (ilgi) şeklini kabul eden her şeyden azâddır.” denilmiştir
Açıklama; (Hafız el-Şirazı’nın farsça divanının bir beytidir.)

İmkan dahilinde ilk veya Sonbahar’da gel! Yoksa, kul mümkün olmayan şeyle teklif edilmez. Sana dediğimiz gibi amelleri yapmaya Allah’tan, sâdattan (Tarikat büyüklerinden) emellerin kabesi olan zat’dan (Kadasallah-u sirreh) bahs etmeye devam et! Kalb latifesi üzerine yirmibir bin (def’a) (zikr-i celâl) virdini çek! Çünkü zahirde bunlara çalışmaya açıkça hiçbir fayda terettüb etmezse bile makbuldur.

Sonra Seyda zâdeler (k.s.) in hepsinin ellerinden öper, makbul ve yüce dualarını taleb ederim. Sıhhat ve hastalık bakımından yüce hallerinden sorar. İnsanların en iyisinin (Peygamber’in), Cenâb-i Hakk’ın nezdindeki makamın yüzü hürmetine, onlara sıhhatın devamını hastalığın külliye olmaması emelimizdir.

Mezkür Peygamberin (s.a.v.), ashabının üzerine salât-u selam olsun!

Kaynak; (Şah-i Hazna (r.a.) mektubatları)

Derleyen; Alâaddin El-Haznevi (Kadasallah-ü sirreh)

Devam edecek…


Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Şah-ı Hazna hazretlerinin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın