Rabi’a-tül Adaviyye (radiyallah-u anha)- 3

22 Ocak 2009 Perşembe

Hasan keyf (Batman)

Rabi’a-tül Adaviyye (radiyallah-u anha)- 3

Rabi’a-tül adaviye (r.anha) kimseden bir şey almazdı. Bir keresinde Hasan-i Basri hazretleri (r.a.), kendisini ziyarete gitmişti. Kulubesinin kapısında, zenginlerden birinin ağlamakta olduğunu gördü;

Hasan-i Basri (r.a.);

-“Niçin ağlıyorsunuz? Diye sordu.

O zengin;

-“Zühd ve kerem sahibi şu hatun olmazsa, halk mahv olur. O zamanın bereketidir. Allah-u Teâlâ bizi, bir çok belâ ve sıkıntılardan onun hürmetine muhafaza etmektedir. Ona bir miktar yardımım olsun diye şu altın dolu keseyi getirdim. Fakat kabul etmez diye korkuyorum. Onun için ağlıyorum. Siz bunu ona verseniz belki sizin hatırınız için kabul eder.”Dedi.

Hasan-i Basri (r.a.) içeri girip olanları bildirdi.

Rabi’a (r.anha) buyurdu ki;

-“Ben bu dünyalıkları hakiki sahibi olan Allah-u Teâlâ’dan istemeğe utanır iken başkasından nasıl alırım? Allah-u teâlâ bu dünyada, kendisini inkar edenlerin dahi rızkını vermekte iken, klabi O’nun muhabbetiyle yanan birinin rızkını vermez mi zanediyorsunuz? O kimseye selamımızı söyle. Kalbi mahzun olmasın. Biz Allah-u Teâlâ’dan başkasından bir şey almamaya ahd ettik. Hiçbir kimseden bir şey beklemiyoruz. Geleni kabul etmiyoruz. Bir def’asında devlete ait olan bir kandilin ışığından istifade ederek gömleğimi yamadım da kalbim öyle dağıldı ki, o diktiğimi sökünceye kadar kalbimi toparlayamadım.”

Malik bin Dinar (r.a.), şöyle anlattı;

Bir gün Rabi’a (r.anha) nın yanına gittim. Abdestini almış, kalan sudan birkaç yudum da içmiş idi. Dikkat ettim, testinin bir tarafı kırık idi. Ve çok eski bir hasirde oturuyordu. Kerpiçten yapılmış bir de yastığı vardı.

BUNLARI GÖRÜNCE ÇOK ÜZÜLDÜM, İÇİM YANDI VE;

-Ey Rabi’a! Zengin arkadaşlarım var. Kabul edersen sana onlardan bir şeyler alayım.” Dedim.

Rabi’a (r.anha) bana dönerek;

-“Ya malik! Bana da, onlara da rızkı veren Allah-u Teâlâ’dır. O fakirleri fakir olduğu için unutup, zenginleri de zengin olduğu için hatırlıyor ve yardım ediyor mu sanıyorsun?” dedi.

Ben de;

-“Hayır, hiç öyle olur mu?” dedim.

Bunun üzerine Rabi’a (r.anha);

-“Madem ki Rabbım benim halimi bliyor, benim hatırlamama lüzüm yok. O öyle istiyor, biz de o’nun istediğini yapıyoruz.” Diye cevab verdi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Rabi’a-tül Adaviyye (Radiyallah-u anha) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Rabi’a-tül Adaviyye (radiyallah-u anha)- 3” için 1 Yorum

  1. Rabi’a-tül Adaviyye (radiyallah-u anha)- 2 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Devam edecek… [...]

Yorum Yapın