Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 16

19 Şubat 2013 Salı

Eski Kâ’be resmi (Mekke müzesinden alınmıştır)

Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 16

Tac-ül-Ârifin (r.a.) Bağdad’a yaklaştığı zaman, bütün halk onu karşılamaya geldi. Büyük bir hürmetle şehrin kapısından içeri aldılar.

Eb-ül-Vefâ hazretleri (r.a.) camiye girdi. Cami’de o kadar çok insan geldi ki, iğne atsan yere düşmezdi.

Tâc-ül-ârifin (r.a.) minbere çıkıp, halka va’z ve nasıhatta bulundu ve hakikatları açıkladı. Daha sonra halkı geçmiş günahları için tevbe etmeye da’vet etti.

Allah-u teâlâ’nın inateyle, halkın kapalı olan göz ve kalbleri açıldı. Çok kimseler Eb-ül-Vefâ (r.a.) nın huzurunda tövbe etti. Yatsı namazına kadar, halkın huzuruna gelip tövbe etmesi sürdü.

Yatsı namazından sonra Eb-ül-Vefâ hazretleri (r.a.) hizmetçisine;

-“Halka söyleyin, kalabalık yapmasınlar, evlerine gitsinler.” Dedi.

Bunun üzerine halkın büyük çoğunluğu evlerine gitti ise de, bir kısmı ibadetle meşgül oldular.

Bu durum halifeye bildirildi. Halife kıyafet değiştirirek, Tac-ül-ârifin (r.a.) in bulunduğu camiye geldi. Onu nura gark olmuş bir halde oturmakta olduğunu, yanındaki zatların Allah-u teâlâ’ya ibadet ettiklerini, kendilerini ilahi bir ruhaniyetin nurunu sarmış olduğunu gördü.

Halifenin yanında Şafii mezhebi fıkıh âlimi Sa’id ibn-i Ebi Nasr da bulunuyordu.

Halife ona;

-“Ben bu Seyyid Eb-ül-Vefâ’yı imtihan etmek istiyorum, sen ne dersin?” diye sordu.

Sa’id ibn-i Ebi Nasr ise;

-“İmtihan etmeye gerek yoktur. Zira hak üzere oldukları “gün” gibi açıktır.” Dedi.

Halife onun sözünü hiç kale almadı. O seyyid Eb-ül-Vefâ hazretleri (r.a.) ni imtihan etmek ve böylece kalbini tatmin etmek istiyordu. Camiden ayrılarak sokakları ve kalabalık yerleri dolaşmaya başladı.

Bir yerde kadınlar toplanmış, Allah-u teâlâ’ya ibadetle meşgül idi. Halife bunların arasına girip bir kadının eline yapışık sıktı.

Kadın, tebdil-i kıyafetle dolaşan halifeyi tanıyarak;

-“Ya halife! Benden uzak dur. Ben Allah-u teâlâ’ya ibadetle meşgülüm.” Dedi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 16” için 1 Yorum

  1. Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 15 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] zemmi ve ondan sakınmak « Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 14 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 16 [...]

Yorum Yapın