Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 2

16 Şubat 2013 Cumartesi

Revda-i Şerif kapılarından birisi (Medine-i Münevvere)

Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 2

Ebü’l Vefâ hazretlerinin vefatından sonra, o beldenin halkı oradan göç ettilr. Bu göç esnasında, yolları bir bostan kenarından geçti. Kafileden birkeç kişi, bostandan “izinsiz” kavun aldılar. Kesip kervandekilere dağıttılar. Bir parça da Seyyid Ebü’l Vefâ (r.a.) nin annesine verdiler. Annesi o kavunun sahibinden izinsiz alındığından habersiz olduğu için, verilen parçayı yedi. O kavun parçasını yedikten sonra, hemen karnında bir ağrı vaki oldu ve yedikelrini çıkarmak için istifra etti. Bu durum kabilenin ileri gelenlerine anlatılınca, Seyyid Muhammd Arizi (r.a.) nin söylemiş olduğu, doğum öncesi kerametlerinin görüldüğünü anladılar. Bir süre sonra kafileyi eşkiyalar bastı ve bütün aşyalarını aldılar. Kafiledekiler çaresiz, üzüntülü bir Şekilde dururlarken, Alah-u Teâlâ’nın izniyle, eşkiyaların karşısına aslanlar ve yırtıcı hayvanlar çıktı. Onlara saldırmaya başladı.

Eşkiyalar, canlarını kurtarmak için, aldıkları bütün eşyaları bırakıp kaçtılar. Kafiledekiler eşyalarını eksiksiz aldılar.
Ebü’l Vefâ hazretleri (r.a.) babasının vefatından “iki ay” sonra dünyaya geldi. Dünyaya gelir gelmez, o beldede bir takım değişiklikler oldu. Ekinler gelişti, hayvanlar çoğaldı. Her yerde bolluk ve bereket kendini gösterdi. Hiç afet görülmez oldu. Beldede herkes zengin oldu.

Ebü’l Vefa hazretleri (r.a.), daha bebek iken oruç tutmaya başladı. Ramazan ayında, gündüzleri annesinin memesinden süt emmez, sadece geceleri süt emerdi.

Ne zaman Allah-u Teâlâ’nın ismi zikredilse, başını oynatır, dilini hareket ettirirdi. Bebekliğinden itibaren, Allah-u Teâlâ’ya ibadet eden Ebü’l Vefâ hazretleri (r.a.), birgün annesiyle birlikte bir yere gitmek için yola çıktılar. Yolda, doğmadan önce annesinin kavun yiyip, o kavunu çıkarmak mecburiyetinde kaldığı ve eşkiyaların baskınına uğradığı yere geldiler.

Ebü’l Vefâ hazretleri (r.a.) annesine;

-“Ey ana! Burasının neresi olduğunu hatırladın mı?” diye sordu

Annesi;

-“Ey oğul, burasının neresi olduğunu hatırlıyamadım.” Diye cevap verdi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 2” için 1 Yorum

  1. Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu; « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] 11Fudayl Bin İyâd (Radiyallah-u anh)- 9 « Mâcid-ül-Kürdi (Radiyallah-u anhu) – 3 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 2 [...]

Yorum Yapın