‘Akabe biatı’ olarak etiketlenmiş yazılar

Abbas bin abdulmuttalib (r.a.) nın kabirleri (Osmanlılar zamanındaki Cennet-ül Baki’ mezarlığı)

Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u Anhu);

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), en çok sevdiği amcalardan. Abdulmuttalib’in en küçük oğludur. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den üç yaş büyüktür.

Bedir savaşında düşman askeri arasında idi. Müslümanların eline esir düştü. Kendisi için ve kardeşlerinin oğulları Ukayl ve Nefvel bin Haris için para verip kurtuldular. O yıl İman etti. En son hicret eden budur.

Mekke ve Huneyn gazâlarında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın yanında bulundu. 32 (M. 652) de 88 yaşında vefat etti. Baki’de medfundur.

Uzun boylu, beyaz ve güzel idi. Abbası Halifeleri Hazret-i Abbas (r.a.) ın soyundandır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), annesinin vefatından sonra dedesinin yanına yerleştiğinde Hazret-i Abbas (r.a.) ile çocukluktan itibaren beraber büyümüşlerdir.

Böyle olmakla beraber peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Hazret-i Abbas (r.a.) a atası gibi davrandı ve o’nu babasının yarısı olarak kabul etti.

Çocukluğunda bir defa kayıbolmuştu. Bunun üzerine, bulunması halinde, Allah-u Teâlâ’ya şükür olarak, annesi Kabe-i muazzama örtüsünü değiştirmeyi nezretmişti. Bulununca da adağını annesinin yerine getirdiği çocukluğuna ait bilinen tek Vak’adır.

Hazret-i Abbas (r.a.), gençlik devresinde, ticaretle uğraştı ve çok zengin oldu. Kardeşlerinin içinde en zengini oydu. Ticaret icabı yaptığı seyahetlerin birisinde, yemen’e giderken beraberinde Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i götürdüğü rivayet edilmiştir.

Kureyşin ileri gelenlerinden ve reislerinden idi. Mescid-i Haram’ın tamiratı ve gelen hacılara su dağıtmak (Sıkaye) vezifesini yürütürdü. Müslüman olduktan sonra da bu vazifeyi devam ettirdi.

Hazret-i Abbas (r.a.) ve kardeşleri hac mevsiminde ‘zemzem’ kuyusu önünde dururlar. İsteyenlere kuyudan su çekip verirlerdi.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) İslamiyeti anlatmaya başlayınca, Hazret-i Abbas (r.a.) muhalefet etmeyip, akrabalık şefkatıinden dolayı Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e yardımda bulundu ve destek oldu.

Medine’den Müslüman olmak için gelenler, Akabe’de Peygamberimizle buluştular. Hazret-i Abbas (r.a.) ‘Akabe’ biatında Müslüman olmadığı halde, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in yanında bulunup, orada bulunanların Müslüman olmalarını teşvik edici, tesirli konuşmalar yaptı.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

DSC08639  Fuad Yusufoğlu Abbas bin Abdulmuttalib (r.a.) nın kabri şerifleri (Cennet-ül Baki' mezarlığı)

Abbas bin Abdulmuttalib (r.a.) nın şimdiki haliyle kabirleri (Başka bir açıdan görünüşü)

Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u Anhu)- 2

Hazret-i Abbas (r.a.), biat etmek için gelen bu topluluğa şöyle hitab etti;

-“Ey Medineliler! Bu kardeşimin oğludur. İnsanların içinde en çok sevdiğim O’dur. Eğer, O’nu tasdik edip, Allah’tan getirdiklerine inaniyor ve beraberinizde alıp götürmek istiyorsanız, beni tatmin edecek sağlam bir söz vermeniz lazımdır. Bildiğiniz gibi, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve selem) bizdendir. Biz, O’nu O’na inanmıyan kimselerden koruduk. O bizim aramızda izzet ve şerefiyle korunmuş olarak yaşamaktadır. O bütün bunlara rağmen, herkesten, yüz çevirmiş, size katılıp, sizinle beraber gitmeğe karar vermiş bulunmaktadır. Eğer siz, bütün Arab kabilelerinin birleşip üzerinize hucum ettiğinde, onlara karşı koyacak kadar savaş gücüne sahipseniz bu işe karar veriniz. Bu hususu aranızda iyice görüşüp konuşunuz, sonradan ayrılığa düşmeyiniz. Siz verdiğiniz sözde durup, O’nu düşmanlarından koruyabilecek misiniz? Bunu layıkıyla yapabilir seniz ne âlâ. Yok Mekke’den çıktıktan sonra O’nu yalnız bırakacaksanız, şimdiden bu işten vazgeçiniz ki, yurdunda şerefiyle korunmuş halde yaşasın.” Dedi.

Medine’liler ise;

-“Biz, Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) i malımız ve canımız pahasına koruyacağız. Biz, bu sözümüzde sadıkız.” Dediler ve Biat ettiler.

Sonra Hazret-i Abbas (r.a.);

-“Allahım! Sen onların yeğenim hakkında verdikleri sözü yerine getirip onu korumak için ettikleri yemini işiten ve görensin. Kardeşimin oğlunu sana emanet ediyorum Yâ Rabbi” diyerek duâ etti.

Bedir savaşı sonunda Hazret-i Abbas (r.a.), esirlerle beraber Medine’ye getirilince,

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) ona;

-“Ey Abbas, kendin, kardeşinin oğlu Ukayl bin Ebû Talib, Nefvel bin Haris için kurtulmalık akçesi ödeyiniz. Çünkü sen zenginsin.” Buyurdu.

Hazret-i Abbas (r.a.) da;

-“Ya Resulallah, ben müslümanım, kureyşliler beni zorla Bedir’e getirdiler.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Senin Müslümanlığın Allah-u Teâlâ bilir. Doğru söyliyorsan Allah sana elbette onun ecrini verir. Fakat senin işin görünüş itibariyle aleyhimizdedir. Sen kurtulmalık akçeni ödemen lazımdır.” Buyurdu.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Magammes vadisi

Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu);

İkinci Akabe biatında Müslüman olmakla şereflenen Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan. Medine’li olup Hazreç kabilesine mensuptu.

İsmi Abbas, nesebi; Ubade bin Nadle bin Mâlik bin Aclan bin Zeyd bin Ganem bin Salim bin avf bin Amr bin Avf bin Hazrec’dır

Doğum tarihi ve kaç yaşında vefat ettiği bilinmeyen Abbas bin Ubâde (r.a.) Uhud gazasında şehid olmuştur.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in sevgisini kazanmakla şereflenmiş, cesur ve kahramanlığıyla meşhur olmuştur.

Medine’den, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in Peygamberlığını duyunca Müslüman olmak için koşarak gelen İLK ON İKİ KİŞİDEN biri olmakla şereflendi.

Birinci Akabe biatında Müslüman olan altı Medineli, ikinci sene yanlarına ALTI ARKADAŞ daha alıp, ON İKİ KİŞİ olarak Mekke’ye geldiler.

O zamanlar, Mekke’de Müslüman olanlara müşrikler, (puta tapanlar) çok ezâ ve cefâ ediyorlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) i devamlı takip ediyorlar, kim O’nunla konuşursa, O’na işkence yapmak için fırsat kolluyorlardı.

Buna öğrenen Medine’liler, Peygamberimiz (s.a.v.) le gece Akabe’de görüşmek üzere söz aldılar. Gece olunca buluştular ve aralarında anlaştılar.

Hazret-i Abbas bin Ubâde (r.a.), Peygamber efendimiz (s.a.v.) le yapılan anlaşmayı pekiştirmek için arkadaşlarına;

-“Ey Hazrecliler! Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i niçin kabul ettiğinizi biliyor musunuz?” deyince

Onlarda;

-“Evet.” Cevabını verdiler.

Bunun üzerine;

-“Siz O’nu, hem sulh, hemde savaş zamanları için kabul edip, O’na tabi oluyorsunuz. Eğer mallarınıza bir zarar gelince, akraba ve yakınlarınız helak olunca Peygamber efendimiz (s.a.v.) i yalnız ve yardımsız bırakacaksanız, bunu şimdi yapınız. Vallahi, eğer böyle bir şey yaparsanız dünyada ve ahrette helak olursunuz. Eğer da’vet ettiği şeyde, mallarınızın gitmesine ve yakın akrabalarınızın öldürülmesine rağmen Peygamberimiz (s.a.v.) e vefa etmeyi aklınız kesiyorsa, O’nu tutunuz. Vallahı bu dünyanız ve ahretiniz için hayırdır.” Deyince,

Arkadaşları da;

-“Biz Peygamberimiz (s.a.v.) i, mallarımız ziyan olsa da , yakınlarımız öldürülse de yine tutarız. O’ndan hiçbir zaman ayrılmayız. Ölmek var dönmek yok.” Dediler

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Akabe biat’ının yapıldığı yerde inşa edilen Bey’ mescidi

Muhammed (Aleyhis selam)- 59

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)

-“Allah’dan başka İlah olmadığına benim O’nun Resulü olduğuma iman ederek dinin emirlerini yerine getireceğinize, bana itaat edeceğinize hiçbir şeyden çekinmeden Allah yolunda Allah için hakkı söyleyeceğinize, kendi nefsinizi ve namusunuzu koruduğunuz gibi bana yardımcı olacağınıza söz veriyor musunuz?” buyurdu.

Bunu seve seve kabul ettiklerini bildiren Medineliler;

-“Ya Resulallah, senin uğrunda ölürsek bize ne var?” diye sordular.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Cennet var.” Buyurunca,

Resulullah (s.a.v.) ın elini tutarak biat ettiler. Peygamberimiz (s.a.v.) bu biat edenler içinde okuma yazma bilen 12 kişiyi Temsilci olarak seçti. Bunlar Medine’nin ileri gelenlerinden idi.

Bu temsilciler;

-“Allah’a hamd olsun ki; bizi Muhammed Aleyhis selam’ın sevgisiyle ve O’na iman etmekle şereflendirdi. Allah’ın ve Resulünün davetini kabul ettik, dinledik ve boyun eğdik…” diyerek sevinçlerini ve teslimiyetlerini ifade ettiler.

Hicret;

Son Akabe biatıyla Medine Müslümanlar için rahat edecekleri ve sığınacakları bir yer olmuştu. İkinci Akabe biat’ını duyan Mekkeli müşriklerin Müslümanlara tutumları çok şiddetli ve pek tehlikeli bir hal almıştı. Müslümanlar için Mekke’de kalmak tahammül edilmeyecek derecede güçleşmişti.

Peygamberimiz (s.a.v.) e durumlarını arz ederek, Mekke’den hicret için müsaade istediler.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Sizin hicret edeceğiniz yurdun, iki kara taşlık arasında hurmalık bir şehir olduğu bana gösterildi.” Buyurdu.

Aradan bir müddet geçmişti. Bir gün Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) sevinçli bir halde Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın yanına gelip;

-“Sizin hicret edeceğiniz yer bana bildirildi. Orası “Yesrib” (Medine) dir. Oraya hicret ediniz.”

Ve

–“Orada Müslüman kardeşlerinizle birleşin. Allah-u Teâlâ Onları size kardeş yaptı. Yesrib (Medine’yi) i size emniyet ve huzur bulacağınız bir yurt yaptı.” Buyurdu.

Resulullah (s.a.v.) ın izin vermesi ve tavsiye etmesi üzerine Müslümanlar Medine’ye peyderpey Hicret etmeye başladılar. Resulullah (s.a.v.), hicret edenlere son derece ihtiyatlı ve tedbirli davranmalarını sıkı sıkı tenbih ediyordu. Müslümanlar, müşriklerin dikkatini çekmemek için küçük guruplar halinde yola çıkıyor, mümkün olduğu kadar gizli hareket ediyorlardı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu