‘Akrabayı ziyaret etmenin fazileti’ olarak etiketlenmiş yazılar

Sıla-i rahim- 3

09 Temmuz 2008

dsc06335-fuadyusufoglu-girnavas-selalesi.JPG

Girnavas şelalesi bir başka görünüşü (Nusaybin)

Tabarânî (r.a.) rivâyet eder ki:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki;

-“Şüphesiz, Allah (c.c.) bir kavmin ülkesini ma’mur kılar. Onların mallarını ziyadeleştirir. Onları yarattığından beri onlara öfkeli bakmış da değildir.”

Sahabe (radiyallahu teala anhuma) sordu:

-“Ey Allahın Resulu (s.a.v.) bu nasıl olur?”

Resulullah (s.a.v.) buyurdu:

-“Akrabalarını ziyaret ettikleri için.”

Ahmed (r.a.) rivayet eder:

-“ Kendisine rifk (yumuşak huyluluk) verilen kimseye dünya ve ahiret iyiliğinden nasibi verilmiştir. Sıla-i Rahim, güzel komşu ve güzel huy ise ülkeleri ma’mur kılar, ömürleri de ziyadeleşir.”

İbni Hıbban ve Behyaki (radiyallahu anhuma.) rivayet eder:

-“Ey Allahın Resulu (s.a.v.), insanların hayırlısı kimdir?”

Resulullah (s.a.v.) buyurur:

-“Allah (c.c.) dan en çok korkan, Sıla-i Rahimi en çok yapan, iyiliği en çok emreden, kötülükten en çok nehyeden.”

Tarebani, İbni Hıbban (radiyallahu anhuma) Ebu Zer’den (r.a.) rivayet ederler,

Ebu Zer (r.a.) der ki:

-“Bana dostum, Peygamber (s.a.v.) hayırdan güzel öğütledi:
“Kendimden üstte olana bakmamamı, kendimden aşağıda olana bakmamı bana öğütledi.”

(A.s.v.) Öğütledi ki:

-“Düşkünleri seveyim, onlara yakın olayım. Bana öğüt verdi ki, akrabalarımı ziyaret edeyim. Onlar benden uzaklaşsalar da. Allah (c.c.) yolunda bulunduğum için beni levm’edenlerin levm’inden korkmamamı öğütledi. Acı olsa da gerçeği söylemem hususunda bana öğüt verdi.“

(A.s.v.) Bana öğüt verdi ki:

“Lâ havle ve’lâ kuvvete illa Billahi” sözünü çok söyliyeyim.

Çünkü bu söz: Cennet hazinelerinden bir hazinedir.”

Buhari, Müslim ve onlardan başkaları, Peygamberin (s.a.v.) zavcelerinden Meymûne (r.a.) den rivâyet ederler:

-“Meymûne (r.a.) Resulullah’a (s.a.v.) danışmadan cariyesini azad eder. Kendilerine sıra geldiğinde Resulullah’ın (s.a.v.) yanlarına gelince;

Meymuna (r.a.) der ki:

-“Anladın mı, Ya Resulullah (a.s.v.) ben cariyemi azad ettim.”

Resulullah (s.a.v):

-“Sen mi yaptın?” buyurdular.

Meymûne (r.a.):

-“Evet.” Dedi.

Resulullah (s.a.v.):

-“Eğer sen onu dayılarına vereydin daha çok sevab alırdın.” Buyurdu.

İbni Hibban ve Hakim (radiyallahu anhuma) rivayet ederler:

Resulullah (s.a.v.) buyurdu:

Bir Adam gelip dedi ki:

-“Ben bir günah işledim. Tevbe edersem, Allah (c.c.) kabul edip beni bağışlar mı?”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu:

-“Annen var mı?

Adam:

-“Hayır” dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Teyzen var mı?”

Adam:

-“Evet.” Dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ona iyilik yap.” Buyurdu.

Buhari (radiyallahu anhu) ve başkası rivâyet eder:

-“Akrabalarını ziyaret eden kimse, ziyaretine karşılık verilen değildir. Fakat sila-i rahim’i yapan kimse, AKRABALIK BAĞLARINI KOPARAN KİMSEYİ, ZİYARET EDEN KİMSEDİR.”

Tirmizi (r.a.) Rivayet eder:

Devam edecek…

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Sıla-i rahmi kesmeyen kullarından eylesin. AMİN……

Fuad Yusufoğlu

Sila-i Rahim- 4

09 Temmuz 2008

dsc06342-fuadyusufoglu-girnavas-selalesi.JPG

Girnavas Şelalesi.(Nusaybin)

Buhari (r.a.) ve başkası rivâyet eder:

Resulüllah (a.s.v.) buyuruyor ki;

-“Akrabalarını ziyaret eden kimse, ziyaretine karşılık verilen değildir. Fakat sila-i rahim’i yapan kimse, AKRABALIK BAĞLARINI KOPARAN KİMSEYİ ZİYARET EDEN KİMSEDİR.”

Tirmizi (r.a.) Rivayet eder:

Resulüllah (a.s.v.) buyuruyor ki;

-“Başkalarının fikriyle gezenler gibi olmayın. Onlar şöyle derler:

-“Eğer insanlar bize iyilik ederlerse, biz de onlara iyilik ederiz, insanlar bize zulmederlerse, biz de onlara zulmederiz.”

-”Fakat, siz insanlar iyilik yaparlarsa, onlara iyilik etmeye, eğer size kötülük yaparlarsa onlara zulmetmemeye kendinizi alıştırınız.”

Müslim (r.a.) rivayet eder:

Sahabelerden biri (r.a.) der ki;

-“Ya Resulullah (a.s.v.), ben onları ziyaret ediyorum, onlar akrabalık bağlarını koparıyorlar. Ben onlara iyilik yapıyorum, onlar ise bana kötülük ediyorlar. Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana cahilce kaba davranıyorlar.”

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) buyurdu:

-“Eğer sen dediğin gibi isen, sen ancak onlara sıcak kül serpmişsin. Sen bunun üzerine devam ettikçe, Allahın yardımı daima seninle olur.”

Taberani,İbni Hüzeyme ve Hakim rivayet ederler:

Resulüllah (a.s.v.) buyuruyor ki;

-“Sadakanın en üstünü içinde düşmanlığını gizleyen akrabaya verilen sadakadır.”

Bu hadisi şerif,

-“Seninle akrabalık bağlarını kesen akrabalarını ziyaret et.” Hadisi şerifinin manasını ifade eder.

Taberani ve hakim (r.a.) rivayet ederler:

Resulüllah (a.s.v.) buyuruyor ki;

-“üç şey vardır ki, kimde bulunursa, Allah (c.c.) onu kolay bir hesabla hesabe çeker ve rahmetiyle CENNETİNE SOKAR.”

Eshab-i kiram (radiyallah-u anhuma) dediler.

-“Nedir onlar ? Ey Allah (c.c.) ın elçisi?”

Resulullah(a.s.v.) buyurur:

-“1-Akrabana sadaka vermen,
-“2-Akrabalık bağlarını kesenlere sıla-i Rahim yapman,
-“3-Sana zülmedeni afetmendir. İşte bunları yaptığın zaman, Allah (c.c.), seni CENNET’E SOKAR.”

Ukbe bin Amir (r.a.) den Ahmed (r.a.) rivayet eder ki,

-“Ben Resulüllah (a.s.v.) rastladım ve mübarek elinden tutarak şöyle dedim.

-“Ey Allah (c.c.) ın Resulü, bana amellerin en faziletlisini bildir.”

Resulüllah (a.s.v.) buyurdu:

-“Ey Ukbe, akrabalık bağlarını koparanı sen ziyaret et. Akrabana sadaka ver, sana zülm edeni affetmendir.”

Gene Taberani (r.a.) rivayet eder:

Resulüllah (a.s.v.) buyurdu:

-“Allah (c.c.) ın bünyeleri şereflendiren ve dereceleri yükselten şeyi size haber vereyim mi?”

Eshab (radiyallahu anhuma):

-“Evet ey Allah (c.c.) Resulü.” Dediler.

Resulüllah (a.s.v.) buyurdu:

-“Sana cahilane, kaba davranana yumuşak davranman, sana zülmedeni bağışlaman, akrabana sadaka vermen ve akrabalık bağlarını koparanı ziyaret etmendir.”

İbni Mace (r.a.) rivayet eder:

Resulullah (a.s.v.) buyurur ki:

-“Sevab bakımından en süratlı hayır, anaya babaya iyilik etmek ve sıla-i rahimde bulunmaktır. Azap bakımından şerin en süratlisi de zülmetmek ve akrabalık bağlarını koparmaktır.”

Taberani (r.a.) rivayet eder ki;

Resulüllah (a.s.v.) buyuruyor ki;

-“Allah (c.c.) ın sahibine dünyada – ahrette vereceği azabla beraber—azap vereceği günahdan, akrabalık bağlarını koparmak, yalan söylemek ve emanete ihanet etmekten, daha büyük günah yoktur. Sevab bakımından en evvel geleni de Sıla-i rahimdir. Hatta akrabalar birbirlerini ziyaret ettikleri vakit aile arasında kaynaşma olur. Malları ziyadeleşir, adedleri çoğalır.”

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala hazrteleri (c.c.) bizleri ve sizleri Akrabalık bağlarını kesmeyen ve sıla-i Rahime titizlikle riayet eden kullarından eylesin. AMİN….

Faud Yusufoğlu

Sıla-i rahim- 5

16 Temmuz 2008

dsc04175hasankeyfkprs21.jpg

Hasankeyf  köprüsü (Batman)

 

İsfehân’ı (r.a.) rivayet eder;

-“Bir gün Resûlüllah (Sallâllahü aleyhi ve selem) in yanında oturuyorduk.

Şöyle buyurdular;

-“Bugün, akrabalık bağlarını kesen bizimle oturmasın.”

Bunun üzerine mecliste bulunan bir genç kalktı ve aralarında bazı hususlar bulunan teyzesine gitti ve ondan bağışlanmasını istedi. Teyzesi onu bağışladıktan sonra bulunduğumuz meclise döndü.

Bunun üzerine, Resûlüllah (Sallâllahü aleyhi ve selem) şöyle buyurdu;

-“İçlerinde akrabalık bağlarını koparanlar bulunan millete, rahmet inmez.”

Resûlüllah (a.s.v.) ın bu hadisi Ebu Hüreyre (r.a.) nın rivayet ettiği hadis teyid eder.

Ebu Hüreyre (r.a.) Resûlüllah (a.s.v.) den bahsediyordu. Bir ara şöyle dedi.

-“AKRABALIK BAĞLARINI KOPARANLAR BİZİMLE OTURMASIN, KALKSIN GİTSİN.”

Bunun üzerine mecliste bulunan bir genç kalkıp iki seneden beri ziyaretine gitmediği bir halası vardı. Onun yanına vardı ve onunla barıştı.

Halası gelişinin sebebini sorunca; Genç Ebû Hüreyre (r.a.) nın sözünü anlattı. Bunun üzerine halası gence;

-“Git ona bunun sebebini sor.” Dedi.

Genç, Ebü Hüreyre (r.a.) ye gelip sebebini sordu. Ebû Hüreyre (r.a.) de şöyle cevab verdi;

-“Çünkü ben Resûlüllah (Sllâllahü aleyhi ve selem) in şöyle buyurduğunu işittim

-“İçinde akrabalık bağlarını koparanlar bulunan bir millete rahmet inmez.”

Taberâni şöyle bir hadis rivayet eder;

-“İçlerinde akrabalık bağlarını koparanlar bulunan bir kavme melekler inmez.”

Gene Taberâni (r.a.) A’meş (r.a.) tan Sahih bir senetle şöyle rivayet eder;
-“İbni Mesud (r.a.) Sabah namazından sonra bir mecliste oturuyordu.

Dedi ki;

-“Allah (c.c.) için istiyorum. AKRABALIK BAĞLARINI KOPARAN VARSA KALKSIN GİTSİN. Çünkü biz, Rabbımız (c.c.) e dua edeceyiz. Akrabalık bağlarını koparanın bulunduğu yerde gök kapıları kapalıdır. Dualar kabul olunmaz.”

Buharî (r.a.) ve Müslim (r.a.) de şu hadisî rivayet etmişlerdir;

-“Sıla-i Rahim arşta asılıdır. Der ki; “Kim beni yerine getirirse. Allah (c.c.) ondan razı olur. Kim beni keserse. Allah (c.c.) da ondan uzaklaşır.”

Devam edecek…

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri sıla-i rahima dikkat eden ve sıla-i rahimi kesmeyen kullarından eylesin. AMİN.

Fuad Yusufoğlu

Sıla-’i Rahim- 6

16 Temmuz 2008

dsc064991-kalecik-koyu-fuadyusufoglu.jpg

Kalecik Köyü (Nusaybin)

Ebu Hüreyre (r.a.) den rivayet edilmişti.

Der ki;

Resûlüllah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurmuştur:

-“Muhakkak Cenab-i Hak (c.c.) bütün mahlukâtı yarattıktan sonra Sıla-î Rahim kalkarak şöyle dedi;

-“Ey Allah’ım, bu akrabalık bağının kopmasından sana sığınanın makamıdır.”

Allah (c.c.) buyurdu:

-“Evet, akrabasını ziyaret edene, benim yaklaşmama, akrabayı ziyaret etmeyenlerden uzaklaşmama sen razı değil misin?”

Sıla-î Rahim;

-“Evet.”Der.

Allah (c.c.) buyurur;

-“İşte bu senin içindir.”

Allah Azze ve Celle buyurdu:

-“Ben Allah’ım. Ben Rahman’ım. Sıla-î Râhmi yarattım ve ona benim ismimden bir isim böldüm. (Verdim) Kim sıla-î Rahmi eda ederse ben ona yaklaşırım. Kim ki, onu keserse ben de ondan uzak olurum.”

İbni Hibban (r.a.) sahihinde rivayet eder;

-“Rahim, (sıla-î rahim) Rahman isminden alınmış, birbirlerine bağlı damarlar gibi bir şebekedir.”

Şöyle der;

-“Ey Rabbim, ben kesildim. Ey Rabbim bana kötülük yapıldı. Ey Rabbim bana kötülük yapıldı. Ey Rabbim bana zulüm olundu. Ey Rabbim, Ey Rabbim…”

Bunun üzerine Allah (c.c.) şöyle buyurur;

-“Sen razı olmaz mısın ki, ben seni ifâ edenlere yaklaşırım, seni kesenlerden de uzaklaşırım.”

Buharı (r.a.) ve Müslim (r.a.) şöyle derler;

-“Akrabalık bağlarını koparan cennete girmez.”

-“Âdem oğullarının amelleri her Perşembe ve Cuma gecesi Allah (c.c.) a arzedilir. Bunlardan akrabalık bağlarını koparanların amelleri kabul olunmaz.”

Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Sıla-î Rahme riayet eden kullarından eylesin. AMİN….

Fuad Yusufoğlu

Bir çınar ağacı (İlkbahar) Kalecik köyü

Enes Bin Mâlik (Radiyallah-u anhu)- 9

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu;

-“Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; “Ey Ademoğlu! Sen bana duâ edip, benden istediğin müddetçe, sende bulunan günahları bağışlarım. Onların çokluğuna ve ağırlığına bakmam. Ey Ademoğlu! Günahların yerle gök arasını dolduracak kadar bile olsa, fakat benden günahlarının bağışlanmasını istesen (istiğfar etsen) senin bu günahlarını bağışlarım. Ey Ademoğlu! Yeryüzünü dolduracak günahlarla huzuruma gelsen, ŞİRK KOŞMADAN BANA KAVUŞSAN, yeryüzünü dolduracak bir mağfiret ve af ile seni bağışlarım.”

Yine Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in yanında iki kişi aksırdı.”

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) birisine;

-“Allah sana merhamet eylesin.” Buyurduğu halde, diğerine bu mukabelde bulunmadı.

Eshab (r.anhüm.) birisi;

-“Ya Resulullah (s.a.v.), Allah’dan, buna rahmet diledin, niçin öbürüne dilemedin.” Denilince;

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Bu Allah-u Teâlâ’ya Hamd etti (Elhamdulillah dedi) Öbürü ise hamd etmedi.” Buyurdu.

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor;

-“Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) duâ ederken mübarek ellerini bazen öyle kaldırırdı ki, mübarek koltuk altının beyazlığı görünürdü.”

Hazret-i Enes bin Mâlik (r.a.) buyurdu ki;

-“Üç sınıf insan, hesap gününde Allah-u Teâlâ’nın rahmetine kavuşur.”

-“1-Akrabasını ziyaret eden,”
-“2-Kocası ölüp yetimleri kalan ve ölünceye kadar onlara bakan kadın,”
-“3-Ziyafet sofrası kurulup, yetimleri ve kimsesizleri davet eden kimse.”

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Enes bin Mâlik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu