‘Akşemseddin’ olarak etiketlenmiş yazılar

Çağ-Çağ barajı (kış mevsimi)

Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 9

Hazret-i Ebû Eyyûb –i Ensari (r.a.) sağlığında görmediği o fethi vefatından sonra kabrinden temaşa etmek istedi. Bu bakımdan İstanbul’un manevi fatihi olarak kabul edilen Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.), bu toprakları asırlardır şereflendirmiş ve nurlandırmıştır.

O’nun defnedilmesinden sonra ordu Kumandanı Yezid, mezarına bir zarar gelmemesi için, Bizans kayserine bir elçi gönderdi. Orada yatanın Peygamber Mihmandari olduğunu ve O’na gelecek en küçük bir zararın, İslam dünyasında bulunan bütün kiliselerin yıkılıp yerle bir olmasına sebep olacağını ihtar etti.

Gerek bu tehdid, gerekse Hazret-i Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in büyük Sahabisi olması sebebiyle, hiristiyanlar onun mezarına zarar vermemiş, hatta müslümanlar gibi onun mezarını ziyaret ederek manevi yardımını dilemişlerdir.

Zamanla o mezarda yatan zatın hüviyeti Bizanslılarca unutulmuş, fakat manevi havası sonraki asırlarda de devam etmiştir.

Bundan sonra İstanbul üzerine daha pek çok sefer tertip edilmiştir. Ancak her defasında muhkem kalelerle korunan şehir fethedilmemiş, bu şeref Osmanlı Padişahı Fatih Sulhan Muhammed Han ve askerlerine nasip olmuştur.

Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Muhammed Han (1451-1481) İstanbul’un fethini gerçekleştirdikten sonra devrin büyük âlim be gönül Sultanlarından Akşemseddin (k.s.) hazretlerine;

-“Ey benim muhterem hocam! Tarih kitablarının yazdığına göre, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in Mihmandari Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.) mübarek kabri, burada (İstanbul) kalenin yakın bir yerindeymiş. Himmetinizle kabri şerifin yerini bulmak ve bilmek arzusundayım.” Buyurunca

Akşemseddin (k.s.) Sultan’a hitaben;

-“Sultanım ben geceleri şu semtte bir yere nur inmekte olduğuınu görüyorum. Zan ederim ki, o nurun indiği yerde, O mubareğin kabri şerifi olsa gerektir.” Buyurdu.

Beraber bugünkü türbenin bulunduğu yere geldiler.

Akşemseddin hazretleri (k.s.) bir müddet teveccühte bulunduktan sonra;

-“Evet, Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.) nin ruhu şerifi ile şimdi mülakat ettim. İstanbul’un fethini tebrik edip,

(-“Beni zulmet-i küfürden kurtardın.” Buyurarak ferah ve sürurunu belirtti. Buyurunca.

Fatih Sultan Muhammed han ve Akşemsettin hazretleri (k.s.) ile maiyeti hep beraber, işaret edilen yere geldiler.

Sultan Fatih, Akşemseddin hazretleri (k.s.) ne;

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas şelalesi (Başka bir açı) Nusaybin

Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu)- 10

-“Efendim! Kabri şerifin yerini tayin buyurunuz ki, üzerine türbe yapalım.” Dedi.

Akşemseddin hazretleri (k.s.) şimdiki türbenin bulunduğu yere bir müddet teveccüh ve murakabada bulunduktan sonra mezarin baş tarafından bir yeri göstererek;

-“Burasını kazınız. İnşaalah-u Teâlâ, iki arşın sonra yazılı bir mermer çıkacaktır. İşte orası Hazret-i Mihmandar-ı Ebû Eyyûb el-Ensari (r.a.) nin kabri şerifidir.” Buyurdu.

İşaret edilen yer kazıldı. Buyurduğu gibi YAZILI MERMER bulundu. Sultan Fatih, Akşemseddin hazretleri (k.s.) nin kerametine hayran kalıp, ziyadesiyle memnun oldu.

Fatih Sultan Muhammed Hân, Ebû Eyyûb-i Ensari hazretleri (r.a.) nin kabri üzerine bir türbe, Akşemseddin (k.s.) ve ailesine mahsus odalar ile bir de Cami-i şerif bina ettirdi.

Burası bütün Müslümanların ziyaretgâhi haline geldi. Camii şerif 1136 (M. 1723) senesinde iki uzun Minare yapıldı.

Osmanlı Sultani Üçüncü Selim Han 1203 (M. 1789), 1223 (M. 1807) Eyyûb Sultan Camii’ni 1215 (M. 1800) senesinde yeniden yaptırdı. İlk Cuma namazında Sultan Selim Hân da bulundu. Eyyûb Sultan Camii’nin son tamirini 1380 (M. 1960) senesinde devrin Baş vekili Adnan Menderes yaptırdı.

Türbenin son tamirini Osmanlı Sultanlarından ikinci Mahmut Hân 1255 (M. 1808), 1223 (M. 1839) yaptırdı. Sanduka üsrindeki yazılar, Sultan’ın el yazısıdır.

Türbedeki asılı levhadaki iki beyt Sultan üçüncü selim Hân söyleyip, devrin meşhur hattadı Yesârizâde yazmıştır.

-“Alemdar-ı Kerimi şahı iklimi risaletsin
Mumin el benim, dâim, bahakkı hazret-i Bârî
Selim İlhami her dem, yüz sürer bu ravza-i Pâke

Şefaatle kerem kıl, Yâ Ebû Eyyûb el-Ensari.”

Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.) Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) den bizzat işiterek 150 Hadis-i şerif rivayet etti.

Bunlardan bazıları şunlardır.

Bir gün Hazret-i Halid bin Velid (r.a.) in oğlu Abdurrahman Muharebe sırasında yakaladığı dört esirin katlini emretmişti. Dördünün de atılacak oklarlacan vermesini istemişti.

Ebû Eyyûb-i Ensari (r.a.) bunu haber alınca Abdurrahman’ı ikaz etmiş,

Ve;

-“Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) denişkenceli ölümlerinehyettiğini duydum.” Diyerek bir hadis-i şerif nakletmişir.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Eyyûb-i Ensari (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu