‘Cömertlik’ olarak etiketlenmiş yazılar

Girnavas şelalesi Başka bir açıdan görünüşü

Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u Anhu)- 9

Hazret-i Ömer (r.a.), fetihlerden elde edilen ganimetlerden, Hazret-i Abbas (r.a.) a hisse ayırırdı.. Hazret-i Ömer (r.a.), Mescid-i nebevi’nin genişletilmesini istedi. Mescidin hemen yanında Hazret-i Abbas (r.a.) ın evi vardı. Hazret-i Ömer (r.a.) bu evi satın almak istedi. Hazret-i Abbas (r.a.) ise evini hediye olarak verdi.

Çok zengin olan Hazret-i Abbas (r.a.), medine’ye yerleştikten sonra yapılan bütün muharebelerde ve hususen Bizans’a karşı gerçekleştirilen seferde, İslâm ordusunun techizi için çok yardım etti. Çok cömert idi. İkram ve ihsanları çok idi.

Köleleri satın alıp, azâd eder ve böyle yapmayı çok severdi. Yetmiş köle âzâd ettiği meşhurdur. Yakın akrabayı ziyaret etmeği, onların haklarını yerine getirmeğe çok dikkat eder, muhtac olanlara yardım ederdi. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) onu çok severdi.

Abbas bin Abdulmuttalıb (r.a.) ömrünün sonunda göremez oldu. Hazreti Osman (r.a.) nın şehid edilmesinden iki sene evvel 32 (M. 652) de Medine-i Münevvere’de vefat etti. Cenaza namazını Hazret-i Osman (r.a.) kıldırdı. Baki kabristanına defnedildi.

Hazret-i Abbas (r.a.) Uzun boylu, beyaz benizli güzel bir zat idi. Kızlarından başka on erkek evladı vardı.

Oğulları; Fadl, Abdullah, Ubeydullah, Kusem, Abdurrahman, Ma’bed, Haris, Kesir, Avn ve Temâm (r.anhüm) dır. Bunların içinde Hazret-i Abbas (r.a.), ilimde çok yüksek idi.

Hazret-i Abbas (r.a.) ın kız çocukları içinde Hazret-i Ümmü Gülsüm binti Abbas bazı hadis-i şerifler rivayet etmiştir. Hazret-i Abbas (r.a.) ın Fatma binti Cüneyd bin Amr ve Ümmül Fadl Lübâbet’ül Kübra (r.anha) isimlerinde iki hanımı bilinmektedir.

Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır;

-“Rab olarak Allah, Din olarak İslâm, Peygamer olarak da Muhammed (s.a.v.) i kabul eden kimse imanın tadını tatmıştır.”

-“Nisvak kullanın, çünkü misvak, ağzın temiz kalmasına ve Rabbimizin razı olmasına sebebtir.”

-“Allah korkusundan mü’min’in kalbi ürperdiği vakit, ağacın yaprakları düşer gibi günahları dökülür.”

-“Abbas oğullarında melikler olacak, ümmetimin başına geçecekler, Allah-u Teâlâ dini onlarla aziz ve hâkim kılacak.”

-“Bu Abdulmuttalib oğlu Abbas’dır. Kureyş’de en cömert ve akrabalık bağlarına en saygılı olandır.”

-“Abbas bendendir, Ben de Abbas’danım.”

-“Abbas benim vasim ve varisimdir.”

-“Abbas, amcamdır. Beni korumuştur Ona ezâ eden bana ezâ etmiş olur.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Abdulmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Biat-ür-Rıdvan’ın yapıldığı Yer (Hudeybiye)

Suheyb-i Rum-i (Radiyallah-u Anhu)- 5

Hazret-i Suheyb’i Rumi (r.a.), nişan almakta ve ok atmakta çok mahir idi. Başta, Bedir, Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazâlarda bulundu. Çok büyük gayret ve kahramanlık gösterdi.

Buyurdu ki;

-“Her zaman, Resulullah (s.a.v.) ın yanında bulundum. Bütün biat’lerde, bütün gazâlarda ve seriyyerlerde hep etraflarında idim. Hiçbir zaman Resullah (s.a.v.) ile benim aramda bir düşman bulunmamıştır. O’NA BİR ZARAR GELMEMESİ İÇİN KENDİ VÜCUDUMU SİPER ETTİM. Bu durum, O AHİRETE İRTİHAL EDİNCEYE KADAR DEVAM ETTİ.”

Bir defasında, Hazret-i Ömer (r.a.) Hazret-i Suheyb (r.a.) e sordu;

-“Ey Suheyb Sizde ayıblıyacağım bir şey yoktur. Sizi ayıplamak için söylemiyiyorum. Ama sizde gördüğüm üç haslet var. Bunları sormak istiyorum.”

-“1-Arab olduğunuzu söyliyorsunuz. Fakat konuşmanız, aslen Arab olanların konuşmalarına benzemiyor.”
-“2-Oğulunuzun ismi Hamza olduğu halde, bir peygamberin isni ile (Ebû Yahya) kümyeleniyorsunuz.”
-“3-Malınızı çokça harciyorsunuz.”

Hazret-i Suheyb (r.a.) cevaben buyurdular ki;

-“Ben aslinda Arab’ım, lâkin küçükken beni Rumlar esir almışlar. Ben onların elinde yetiştiğim için onların dilini öğrendim. Ebû Yahya künyesini bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiler. Çok harcamama gelince çok harciyorum ama, hep Allah yolunda sarf ediyorum.”

Hazret-i Ömer (r.a.) bu cevabdan çok memnun oldu. Hazret-i Ömer (r.a.) Hazret-i Suheyb (r.a.) i çok severdi.

Hazret-i Ömer (r.a.), Ebû Lü’lü kafiri tarafından yaralanınca, yerine geçecek halifeyi seçmek için şûra ehlini tayin edip, yeni Halife seçilinceye kadar Hazret-i Suheyb (r.a.) in kendisinin yerine vekil olması için ve Cenaza namazını kıldırması için vesiyyet eti.

Hazret-i Suheyb (r.a.), üç gün müddetle cemaate namaz kıldırdı. Bu mukaddes vazifeyi büyük bir ihtimam ve hasisiyetle yerine getirdi.

Hazret-i Ömer (r.a.) in cenaze namazını da kıldırdı. Bu esnada gösterdiği dikkat ve itine ile herkesin takdir ve tasvibini kazandı.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Suheyb-i Rumi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Mescid-i Şemis (Hudeybiye)

Suheyb-i Rum-i (Radiyallah-u Anhu)- 6

Hazret-i Suheyb (r.a.) herkese iyilik eder, çok yemek yedirirdi. Bir defasında Hazret-i Ömer (r.a.) kendisine;

-“Ya Suheyb sen çok fazla yemek yediriyorsun. Bu israf olmuyor mu? Dedi.

Suheyb (r.a.) buyurdu ki;

-“Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyuruyorlardı ki;”

-“Sizin en iyiniz fakirleri doyuran ve Selamı alıp cevap verendir.” Diye cevap verdi.

İkram ve ihsanları çok idi.

70 (M. 658) de Medine-i Münevvere’de vefat etti. BAKİ’ KABRİSTANINA defnolundu.

Suheyb-i Rumi (r.a.); Orta boylu, buğday tenli, kırmızı benizli, saçları sık ve siyah yakışıklı bir zât idi.

Çocukları;

Habib, Hamza, Sa’d, Salih, Seyfi, Ubbad, Osman ve Muhammed (r.anhüm) dir. Bu çocukların hepsi, torunu Ziyad bin Vasfi, Eshab-i Kiram 8r.anhüm) den Hazret-i Cabir (r.a.) ve Tabiinden bazı zatlar, Hazret-i Suheyb (r.a.) den hadis-i şerif rivayet etmişlerdir.

Hazret-i Suheyb-i Rumi (r.a.) nin rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir;

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem);

-“İman edip güzel amel işleyenlere Cennet ve bir de Allah-u Teâlâ’nın CEMALINI GÖRMEK VAR. Onların yüzlerine ne bir leke bulaşır ne de bir zillet… İşte bunlar Cennetliktirler, kendileri orada EBEDİ OLARAK kalıcıdırlar.” Yunus suresi 26. ayetini okuduktan sonra,”

Buyurdular ki;

-“Cennet ehli Cennete girdikleri zaman, onlara şöyle nida edilecektir. –“Ey Cennet ehli, size Rabbınızın bir va’di, sözü vardır.”

-“Cennet ehli de;”

-“Bu ni’met, bu va’d nedir? Halbuki Allah-u Teâlâ bizim yüzümüzü ek ettirmedi mi? Bizi Cennete sokmadı mı?” diyeceklerdir.”

-“Bu karşılıklı nida üç defa tekrarlanacak, sonra Allah-u Teâlâ onlara Tecelli edecek ve Cennet ehli Rablarını mekansız ve cihetsiz olarak göreceklerdir. Bu nimet onların kavuştukları nimetlerin EN BÜYÜĞÜDÜR.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Suheyb-i Rumi (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı ile okçular (Ayneyn) tepesinin görünüşü

Mus’ab bin Umeyr (r.a.)- 4

Medine-i Münevverede’deİLK KILINAN CUMA NAMAZI budur. Bu Cuma’dan sonra Mus’ab bin Umeyr (r.a.), Evs ve Hazreç kabileinden hacılarla İKİNCİ AKABE BİAT’INI yapmak üzere yola çıktı.

Bu kafilede Es’ad bin Zürâre (r.a.) de vardı. Mus’ab bin Umeyr (r.a.), Mekke’ye varır varmaz, kendi evine uğramadan önce hemen

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e Medine’lilerin grup grup İSLAMİYET’E GİRDİKLERİNİ ANLATTI. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu haberden çok memnun oldu.

Bu sırada Mus’ab bin Umeyr (r.a.) in mekke’ye geldiğini işiten annesi,

O’na;

-“Ey annesine isyan eden vefasız oğul! Bulunduğum şehre gelip nasıl olur da önce yanıma uğrayıp beni ziyaret etmezsin.” Diye haber gönderdi.

Mua’ab bin Umeyr (r.a.);

-“Ben, Resulullah (s.a.v.) tan önce kimseyi ziyaret etmem.” Dedi.

Ve sonra annesinin yanına gitti.

Annesi;

-“Galiba, halâ girdiğin o yeni dinden dönmedin.”Dedi.

Mus’ab bin Umeyr (r.a.);

-“Ben, Allah Resulü (s.a.v.) nün tebliğ ettiği ve Allah’ın razı olduğu hak din üzereyim. Bu din, Allah’ın kendisi ve Resulü (s.a.v.) için seçtiği bir dindir.” Dedi.

Annesi tekrar;

-“İlk olarak Habeşistan’da ve ikinci defa da Yesrib’de (Medine) olduğun zamanlarda senin için çektiğim acılara karşılık bana teşekkür bile etmedin.” Dedi.

Mus’ab bin Umeyr (r.a.);

-“B e n i    d i n i m d e n    a y ı r a c a ğ ı n ı z d a n     korkuyordum.”dedi.

Bu sözleri üzerine annesi O’nu hapsetmek isteyince,

Mus’ab bin Umeyr (r.a.);

-“Yemin ediyorm ki, eğer beni haps edecek olursanız, ölünceye kadar mücadele ederim..” dedi.

Bunun üzerine annesi;

-“Haydi git işine.” Diyerek ağladı.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Mus’ab bin Umeyr (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu