‘Hadice-tül kübrâ’ olarak etiketlenmiş yazılar

DSC06916 Fuad Yusufoğlu Hazret-i Hadice-tül Kübra (r.anha) nın kabri Cennet-ül-Mualle Mekke

Cennet-ül-Mualle Hadice-tül-Kübra r. anha’nın mezarları -çok eski resim-(Mekke müzesinden alınmıştır)

Hadice-tül Kübrâ (Radiyallah-u anha);

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in ilk hanımı, İLK İMAN EDEN HÜR KADIN, Mü’minlerin annelerinden. Kureyş kabilesinin kibar ve asil bir ailesine mensuptur. Babasının adı Hüveylid, annesinin ki Fatima’dır

Nesebi;

Hadice binti Hüveylid bin Esad bin Abdül’l-uzza bin Kasay bin kilab bin Mürre bin Ka’b bin Lüey bin Galib idi.

Nesebi Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile baba tarafından Kusay, anne tarafından Lüey sülalesiyle birleşmektedir.

Cahiliye devrinde lâkâbı ‘Tahire’ idi. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Hazret-i Hadice (r.anha) nesebi, ilmi, malı, şerefi, iffeti ve EDEBİ PEK FAZLA İDİ. Ticaret ile uğraşıp, devrin büyük tüccarlarındandı.

Memurleri, katipleri ve köleleri vardı. Ticareti adamları veya ortaklık suretiyle yapardı.

Hazret-i Hadice (r.amha), Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in ÜSTÜN AHLAK vasıflarını ve “EMİN” lakabına itimad ederek, herkesten fazla ücret vermek vâ’dıyla O’nu Şam ticareti kafilesine kattı.

Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in, yanına kölesi meysere’yi de verdi. Şam ticaret seferi üç ay sürdü. Bu sefer esnasında Hazret-i Muhammed (s.a.v.) in şahsında harikulade haller görüldü.

Seferde O’nu gölgeleyen bir bulutun ve kuş şekline giren iki Meleğin devamlı üzerinde bulunması,

Yolda yürüyemiyecek derecede yorulup, kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını Mübarek eliyle sığamasından sonra, develerin birden süratlenmesi,

Basra’daki Manastır yanındaki kuru ağacın altında oturmasıyla yeşermesi ve rahip Nastura’nın yeminle Hazret-i Muahammed (s.a.v.) in son peygamber olduğunu müjdelemesi,

Basra pazarında Yahudi ile pazarlık esnasında Müseri’in Peygamberlik vasıflarını teşhis etmesi halleri meydana geldi.

Seferden dönüşte Hazret-i Hadice (r.anha) ye Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in bu hallerini akrabası Zübeyr ve kölesi Meysere bir bir anlattılar.

Hazret-i Hadice (r.anha), anlatılanlar, mallarını satmak üzere teslim ettiği Hazret-i Muhammed (s.a.v.) in bereketiyle iyi, kâr etmesi ve bunlardan ziyade kervanı karşıladığı sırada Hazret-i Muhammed (s.a.v.) i gölgeleyen iki meleğin bizat görmesinden çok etkilendi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hadice-tül kübrâ (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül Mualle Hadice-tül-Kübra r. anha’nın türbeleri çok eski resim (Mekke müzesinden alınmıştır)

Cennet-ül Mualle Hadice-tül-Kübra (r. anha) nın kabirleri çok eski resim (Mekke müzesinden alınmıştır)

Hadice-tül Kübrâ (Radiyallah-u anha)- 2

Daha önce gördüğü bir ruyası da gökten inen ayın, koynuna girip koltuğundan çıkarak bütün âlemi aydınlatması idi.

Hazret-i Hadice (r.anha), bu halleri, putlara tapmayıp, Hiristiyan olan, Tevrar ve İncil’i okumasını bilen, bölgenin iyi tanınmış şâir ve bilginlerinden amcasıoğlu Varaka bin Nevfel’e anlattı.

Varaka bin Nefvel ruya’yı;

-“Ahir zaman Peygamberi vucuda gelmiştir. Sen O’nun hanımı olursun. Senin zamanında O’na vahiy gelir. O’nun dini bütün âlemi doldurur. Sen O’na en önce imân eden olursun. O Peygamber Kureyş kabilesinin Haşimoğulları kolundan olacak…” diye tabir edip,

Hallerini de hayretle şöyle anlattı;

-“Bu söylediklerinden anlaşılıyor ki, şüphesiz Muhammed bu Ümmetin Peygamberi olacak. Ben, zaten bu ümmetten bir Peygamber çıkacağını biliyor ve O’nu bekliyorum. Bu zaman O’nun tam zamanıdır.” deyince Hazret-i Hadice (r.anha) nin sevgi ve itimadi daha da arttı.

Bu esnada Hadice (r.anha) kırk yaşında olup, dul idi. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) yirmibeş yaşında idi.

İki taraftan elçiler Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ile Hazret-i Hadice (r.anha) nin evlenmesini kararlaştırdılar.

Nikah meclisi Hazret-i Hadice (r.anha) nın evinde kuruldu. Ebû Talib ve Veraka bin Nevfel tarafından takdim konuşmaları yapıldı. Nikahı Varaka bin Nevfel kıydı. Kureyş kabilesinin ileri gelenleri de nikah şahidi olarak bulundular.

Hazret-i Hdice (r.anha) nin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) le olan evliliğinden dört kızı ve iki oğlu olmak üzere altı çocuğu oldu.

Kızlarının adları;

Zeynebe,
Rukiye,
Ümmü Gülsüm,
Fatima,

Erkek çocukları ise;

Kasım,
Abdullah tı.

Kasım’dan dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a “Ebül-Kasım denildi.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hadice-tül kübrâ (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Hazret-i Hadice (r.anha) nın kabri Hacun mezarlığı (Eski resim) Mekke-i Mükerreme

Hazret-i Hadice (r.anha) nın kabri’nin bulunduğu Hacun mezarlığı Mekke-i Mükerreme

Hadice-tül Kübrâ (Radiyallah-u anha)- 3

Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in oğlu Kasım, Nübüvvet’den önce Mekke’de dünyaya geldi. Onyedi aylık iken vefat etti.

Hadice-tül Kübra (r.anha) dan olan son erkek çocuk Abdullah (r.a.) tır. Nübüvvetten sonra doğup memede iken vefat etti. Tayyib ve tahir’ de denilir.

Abdullah vefat edince, As bin Vail;

-“Muhammed (s.a.v.) ebter oldu. Yanı soyu kesildi.” Dedi.

Kevser Suresi gelerek, As kafirine Allah-u Teâlâ cevab verdi.

Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) e Cebrail (aleyhis selam) Hira (Cebel-ün-Nur) mağarasında İLK VAHYİ GETİRİP, Peygamber olduğunu bildirince, bunu ilk Hazret-i Hadice (r.anha) ye söyledi.

Hazret-i Hadice (r.anha);

-“Biliyorum ki sen DOĞRU SÖZLÜSÜN, EMÂNETE RİAYET EDERSİN… Güzel huylu ve iyi ahlaklısın… Senin bu Ümmetin Peygamberi olacağını umarım.” Dedi.

Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in bildirdiklerine HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN hemen İman ederek inanan İLK HÜR KADIN OLDU. Kafirlerin inatlıkları, alay ve eziyetlerine karşı, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a gayret ve teselli verirdi.

Hazret-i Hadice (r.anha) bütün malını mülkünü O’nun uğrunda fedâ etti. Resulullah (s.a.v.) a YİRMİDÖRT SENE hiç incitmeden sadakatle hizmet eti. O’nu bir kere bile üzmedi.

Hazret-i Hadice anamız (r.anha) Altmışbeş yaşında Hicretten üç sene önce (M. 619) Ramazan ayı başında Mekke’de vefat eti. Hacun mezarlığında defn edildi.

Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Hadice (r.anha) nin vefatına çok üzüldü. Bundan dolayı bu seneye üzüntü, keder yılı manasında;

Senetü-l Hüzn” denildi.

Siyer, tarih, menkıbe ve çeşitli kitaplar Hazret-i Hadice (r.anha) hakkında çok ve pek bilgiler verir, Hazret-i Hadice (r.anha), peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e, evladına, Müslümanlara ve insanlara çok şefkatliydi. Ev işlerini iyi bilip mükemmel iş görürdü.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu hususta O’nun için;

-“Hem çocuk annesi hem de ev işi tanzim eden hatun.” Buyurdu.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hadice-tül kübrâ (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül Müalle Hazret-i Hadice-tül Kübra (r.anha) nın kaldığı Hacun mezarlığı

Hadice-tül Kübrâ (Radiyallah-u anha)- 4

Hazret-i Hadice (r.anha) Peygamberimiz (s.a.v.) e karşı çok hürmetkar idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ne buyurursa İTİRAZ ETMEDEN kabul ederdi. Bu her zaman böyle oldu.

Hatta birgün yine Hazret-i Hdice (r.anha) yı medh ederken, Hazret-i Aişe (r.anha) dayanamayıp;

-“Cenab-ı Hak size daha iyisini verdi.” Dedi.

Resülullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Hayır, O’ndan iyisi verilmedi. Herkes bana yalancı dediği günlerde, O bana inandı. Herkes bana eziyet verirken, O bana yâr oldu. Üzüntülerimi giderdi.” Buyurdu.

Hazret-i Hadice (r.anha) hayattayken, Peygamberimiz (s.a.v.) başka bir kadınla evlenmedi. O’nun akrabalarını gördüğü zaman HEMEN AYAĞA KALKAR, onları karşılar ve yanlarına otururdu.

Eline mal geçtiğinde, onları unutmaz, hemen hediye göndererek, unutmadığını hatırladığını belirtirdi.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) yine O’nun ve diğer üstün hatunlar hakkında buyurdu;

-“Dört hatunun faziletleri bütün dünya hatunlarının faziletlerinden üstündür. Meryem binti İmrân, Firavun’ın iman etmiş hanımı Asiye, Hadice binti Hüveylid ve Fatima binti Muhammed.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e vahiy gelmesinden sonra idi. Müşrik Araplar, Resulullah (s.a.v.) a pek düşmandılar. Hazret-i Hadice (r.anha) Resulullah (s.a.v.) ı devamlı koruyup aramaktaydı.

Peygamberimiz dışarıdayken, O’nu aramak için çıkmıştı. Hazret-i Cebrail Aleyhis selam bir insan kıyafetinde Hazret-i Hadice (r.anha) ye göründü.

Hazret-i Hadice (r.anha) O’na Peygamberimiz (s.a.v.) i sormak istediyse de, düşmanlardan olma ihtimalini hesaba katarak sormayıp, geri eve döndü.

Peygamberimiz (Sallallahau aleyhi ve sellem) i evde görünce, hadiseyi O’na anlattı.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Senin gördüğün ve beni sormak istediğin o zatın kim olduğunu biliyor musun? O, Cebrail Aleyhis selam idi. O’NUN SELAMINI SANA BİLDİRMEMİ SÖYLEDİ. Şunu da sana bildirmemi söyledi ki, Cennette senin için İNCİLERDEN YAPILMIŞ BİR BİNA HAZIRLANMIŞTIR. Tabii orada böyle üzüntülü, sıkıntılı ve zahmetli, külfetli şeyler bulunmayacaktır.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hadice-tül kübrâ (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Kâ’be-i Şerif

Fatima-tüz Zehra (Radiyallah-u anha)- 2

Eshab-i Kiram (r.anhüm) sordular.

-“Ya Resulullah! Ehl-i beyt kimlerdir?”

O esnada, İmâm-i Ali (r.a.) geldi. Mubarek Âbâ’sı altına aldılar. Fatima-tüz Zehra (r.anha) da geldi. O’nu da yanına aldılar. İmâm-i Hasan geldi. O’nu da bir yanına, İmâm-i Hüseyin geldi. O’nu da öbür tarafına alarak;

-“İşte bunlar, benim Ehl-i Beyt’imdir.” Buyurdu.

Bu mübarek insanlara Âl-i Âbâ ve Âl-i-Resûl denir.

İmâm-i Hasan ve İmâm-i Hüseyin (r.anhüm) küçük iken hastalanmışlardı. Pederleri ve valideleri Fatima-tüz Zehra (r.anha) ve hizmetçileri Fıdda, çocuklar iyi olunca, üçü de hasta iken adadıkları orucu tuttular.

Birinci gün, iftar için hazırladıkları yemeği, o esnada kapılarına gelen yetimlere vererek yemek yemeden ikinci günün orucuna başladılar. O akşam iftarlığını da, yine o saatta kapıya gelen;

-“Allah için bir şey verin!”

Diyen fakir ve miskinlere verdiler.

O gece de yemek yemeden, üçüncü günün orucuna başladılar.

Bunun üzerine Ayet-i Kerime geldi ve;

-“Bunlar, adaklarını yerine getirdiler. Uzun ve sürekli olan kıyamet gününden korktukları için, çok sevdikleri ve canlarının istediği yemekleri miskin, yetim ve esirlere verdiler. ‘Biz bunları, Allah-u Teâlâ’nın rızası için yedirdik. Sizden karşılık olarak bir teşekkür, bir şey beklemedik, bir şey istemeyiz’ dediler. Bunun için Cenab-ı Hak, onlara şerab-ı tahû içirdi.”

Ehl-i Beyt’i Nebeviyi sevmek, ahrete İman ile gitmeğe, son nefeste selâmetle kavuşmağa sebep olur.

Server-i Âlem (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerif’te buyurdu ki;

-“Ehl-i Beytim, Nuh aleyhis selam’ın gemisi gibidir. Onlara tabi olan, selâmet bulur. Geri kalan helâk olur.”

Bir Hadis-i şerifte de Buyuruldu ki;

-“Kızım Fâtima (r.anha) yı, Ali (r.a.) ye vermeği Rabbim bana emr eyledi. Allah-u Teâlâ her Peygamberin sülalesini kendinden, benim sülalemi ise, Ali (r.a.) den halk buyurdu.

Abdullah bin Mes’ud (r.a.) der ki;

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Fatima-tüz Zehra (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Eski Busra şehrinden görünüş

Muhammed (Aleyhis selam)- 29

Rahip ‘Nastura’ bildiği, duyduğu ve okuduğu alametlerin aynını görüp, Muhammed Aleyhis selam’ı göstererek;

-“İsa Aleyhis selam’a İncil’i indiren Allah hakkı için bu zat SON PEYGAMBER olacaktır. Ne olaydı ben O’nun peygamber gönderilerek emrolunduğu zaman ulaşsaydım.” Dedi…

Muhammed Aleyhis selam’ın Busra pazarında Hadica hatun (r.anha) nun mallarını satarken de O’nunla pazarlık yapan bir Yahudi inanmadığı için;

-“Lât ve Uzzâya (iki put ismi) yemin et ki inanayım.” Deyince

Muhammed Aleyhis selam;

-“Ben o putlar adına asla yemin etmem! Onların yanından geçerken yüzümüğ başka tarafa çevirerek geçerim.” Cevabını alınca

O’ndaki diğer alametleri de gören Yahudi;

-“Söz senin sözündür. Vallahi bu zat Peygamber olacak bir kimsedir ki, âlimlerimiz kitablarda bunun vasfını bulmuşlardır.” Diyerek hayranlığını açıklamıştır.

Kureyş kervanı ticaretini tamamlayıp Mekke’ye dönmüştü. Kervanda bulunan ve Hadice hatun (r.anha) un akrabası olan Zübeyr ve kölesi Meysere, Muhammed Aleyhis selam hakkında işittiklerini ve gördüklerini Hatice hatun (r.anha) a bir bir anlattılar.

Hadice hatun (r.anha) mallarını satmak üzere teslim ettiği Muhammed Aleyhis selam’ın bereketiyle iyi kâr getirdiğini görerek çok memnun olmuştu. Kervanı karşıladığı sırada Muhammed Aleyhis selam’ı gölgeleyen iki Meleği görmüştü.

Ticaret seferi sırasında vuku bulan harikulâde hallerin kölesi Meysere tarafından teker teker anlatılması üzerine, amcasının oğlu Varaka bin Nevfel’e gitti.

Varaka bin Nevfel putlara tapmayan okumuş ve çok bilgili, yaşlı bir hiristiyan idi. Hadice hatun (r.anha) daha önceden de ruyasında gökten ayın indiğini, koynuna girip koltuğundan çıkarak bütün âlemi andınlattığını görmüştü.

Bu ruyasını da Varaka bin Nevfel’e anlatmıştı. O da;

-“Ahir zaman Peygamberi vücuda gelmiştir. Sen O’nun hanımı olursun. Senin zamanında O’na vahiy gelir. O’nun dini bütün âlemi doldurur. Sen O’na en önce İman eden olursun. O Peygamber Kureyş kabilesinin Haşim oğulları kolundan olacak…” demişti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu

Kâ’be-i Şerif

Muhammed (Aleyhis selam)- 39

Muhammed Aleyhis selam’a İLK VAHYİN gelip, bir müddet kesilmesi ve sonra;

-“Kalk insanları inzar (irşad) et. Azap ile korkut”

Şeklindeki emri İlahinin gelmesi üzerine İNSANLARI İMAN’A DAVET’E BAŞLADI.

İlk iman eden Hazret-i Hadice (r.anha) oldu.

Cebrail Aleyhis selam’a İLK VAHYİ getirdiği sıralarda Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e abdestin nasıl alınacağını öğretti. Bundan sonra da O’nunla BİRLİKTE İKİ REK’AT NAMAZ KILDI.

Muhammed Aleyhis selam’a Cebrail Aleyhis selam’dan öğrendiği gibi abdest almayı ve kıldıkları İKİ REK’AT NAMAZ’I Hazret-i Hadice (r.anha) ye de öğretti. O’na imam olup bu İKİ REK’AT NAMAZ’I kıldırdı.

Bu sırada henüz beş vakit namaz emredilmemişti. Sadece Sabah ve ikindi de İKİ REK’AT NAMAZ KILINIYORDU. Onları bu şekilde namaz kılarken gören Hazret-i Ali (r.a.) de Müslüman oldu.

Preygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) insanları İslâm’a davet işine başladığında gayet ihtiyatlı davranıp önce yakınlarını en samimi dostlarını davet etti.

Hazret-i Hadice (r.anha) den ve Hazret-i Ali (r.a.) den sonra azatlı kölesi Zeyd bin Harise (r.a.), eski dostu ve yakın arkadaşı Hazret-i Ebu Bekir (r.a.), Hazret-i Osman (r.a.), Abdurrahman bin Avf (r.a.), Sa’d bin ebi Vakkas (r.a.), Zübeyr bin Avam (r.a.), Talha bin Ubeydullah (r.a.) İLK MÜSLÜMAN oldular.

Hazret-i Hadice (r.anha) den sonra Müslüman olan bu sekiz kişiye “Sabikun-i İslâm”, yani ilk Müslümanlar denir.

Muhammed Aleyhis selam, peygamberliğinin ilk üç yılında insanları GİZLİCE İslâm’a davet etti. İnsanlar birer ikişer Müsliman oluyordu. Bu ilk yıllarda Müslümanların sayısı ancak OTUZA ulaşmıştı.

İbadetlerini evlerinde yapıyorlar ve Kur’an-i Kerim’in nazil olan ayetlerini gizlice okuyorlardı.

Bi’setin DÖRDÜNCÜ yılında Hicr suresi 94 ayeti nazil olunup, bu ayette;

-“Sana emrolunan şeyi açıkla, baş ağrıtırcasına anlat, müşriklere aldırma.” Mealindeki İlah’i emir gelince Muhammed Aleyhis selam Mekkelileri açıktan açığa İslâm’a da’vet etmeye başladı.

Vahyolunan ayetleri açıkça okuyor ve herkese, hak din olan İslâmi kabul etmelerini söyliyordu. İlk sıralarda İman edenler az oldu. İman etmeyenler de önce O’ndan alakalarını kesmediler.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu