‘Hamza bin Abdülmuttalip’ olarak etiketlenmiş yazılar

Hazret-i Hamza (r.a.) nın Kabri Şehidlik (Medine)

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 3

Hazret-i Hamza (r.a.), Kureyşin yanına gidip Müslüman olduğunu ve Allah’ın Peygamberi (Sallallahu aleyhi ve selem) ni her suretle koruyacağını bildirip bir kaside okudu.

Okuduğu Kaside şudur;

-“Kalbimi İslamiyyet’e ve Hakk’a meylettirmiş olduğu için Allah-u Teâlâ’ya hamdolsun. Bu din, kullarının her yaptığını bilen, herkese lütfu ile muamele eden, kudreti her şeye galip gelen, âlemlerin Rabbi olan Allah-u Teâlâ tarafından gönderilmiştir. Kur’an-i Kerim okuduğu zaman, kalb ve akıl sahibi olanların gözlerinden yaşlar akar. Kur’an-i Kerim, açık bir lisan ile açıklanmış ayetler halında hazret-i Muhammed (s.a.v.) e nazil olmuştur. O, Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem) içimizde sözü dinlenir, kendisine boyun eğilir bir mübarek kimsedir. Ey Müşrikler! Aklınız başınızdan gidip, gözünüz kararıp da O’nun hakkında sert, ağır ve kaba sözler, söylemeyin. Eğer böyle bir düşünceye kapılıranız, biz Müslümanların cesedine basıp geçmeden, onu hiç kimseye vermeyiz.”

Hazret-i Hamza (r.a.) nın Müslüman olması ile, Muhammed (s.a.v.) çok sevindi. Müslümanlar, pek çok kuvvet buldu. Hazret-i Hamza (r.a.) nın Müslüman olamsıyla vaziyet değişti.

Çünkü;

Bütün Mekke’liler biliyordu ki, Hamza (r.a.) cengaver, cesur, mert, pehlivan ve kahramandır. Bunun için Kureyş müşrikleri artık Müslümanlara, hiçbir sebep yokken, fena muamele yapamadılar. Bilhassa Hazret-i Hamza (r.a.) nın kılıcının şiddetinden çekindiler.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) Hazret-i Hamza (r.a.) ve diğer bir kısım Müslümanlar Hazret-i Erkam bin Erkam (r.a.) ın evinde bulunuyorlardı. Bir ara kapı vuruldu. Gelen kimsenin silahlarını kuşanmış şekilde Hazret-i Ömer (r.a.) olduğu görülünce, bazıları endişeye kapıldı.

Hazret-i Hamza (r.a.);

-“Gelen tek kişidir. Bu kadar endişeye lüzüm yok. Eğer hayır için geldi ise hoş geldi. Yok eğer şer için geldi ise kendi kılıcı ile başını keserim.” Dedi.

Dışarı çıktı ve;

-“Ya Ömer! Sen ne zannedersin. Biz Abdülmuttalib evledıyız. Her birimiz Allah-u Teâlâ’nın izni ile demiri çiğneyip havaya püskürtürüz. Allah ve Resulu (s.a.v.) için can ve baş feda ederiz. Sen Muhammed (s.a.v.) e zarar vereceğini zan ediyorsan aldanıyorsun.” Dedi.

Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), bu konuşmaları işitti. Kendileri gelerek, iltifat ile Hazret-i Ömer (r.a.) i karşıladı. Hazret-i Ömer (r.a.) de Müslüman oldu.

Bu iki kahraman sayesinde Müslümanlar kuvvet buldular. İbadetlerini açıkta yapmağa başladılar.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı (Şehidlik) Medine-i Münevvere

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 4

Hazret-i Hamza (r.a.) birgün, Cebrail (a.s.) kendi aslı şeklinde görmeyi arzu ettiğini, peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e bildirdi.

Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Onu görmeğe dayanabilir misin?” diye sordular.

Hazret-i Hamza (r.a.);

-“Dayanırım.” Dedi.

Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) ;

-“Öyle ise yere otur. Kaldır gözünü bak!” Buyurdu.

Hazret-i Hamza (r.a.) Cebrail Aleyhis selam’i görünce, bayıldı., arkası üstü düştü.

Hazret-i Hamza (r.a.), Hazret-i Zeyb bin Harise, Hazret-i Ebû Mersed Kennaz, Hazret-i Enes, ve Hazret-i Ebû Kerse (r.anhüm) ile beraber Medine’ye hicret etti.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) Medine’ye geldiklerinde, Mekkeli Müslümanları hem kendi aralarında hem de Medineli Müslümanlarla KARDEŞ YAPTI. Kendi aralarında da Hazret-i Hamza (r.a) yı, Zeyd bin Harise (r.a.) ile kardeş yapmıştı. Hazret-i Hamza (r.a.) bu kardeşini çok sever ve muharebeye çıktığı zaman her şeyini ona emanet ve vasiyet ederdi.

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem), Medine’ye hicret ettikten sonra, kureyşlı müşrikler boş durmadılar. Hazret-i Peygamberimiz (s.a.v.) i Medine’de rahat bırakmamakta, Medine’lilerin O’nu terk etmeleri için etrafındaki Müslümanları tehdit etmekte idiler. Hatta, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i Medine’nin dışına çıkarmaları için Abdullah bin Übeyy bin Selül ile Evs ve Hazrec kabilelerinin müşriklerine tehdit gönderdiler ve Müslümanlara hac yollarını kapadılar.

Bu durumda, Müslümanların, Suriye ticaret yollarını kesmeleri, müşrikleri ticari ve iktisadi bakımından zor duruma düşürmeleri ve böylece müşrikleri yola getirmeleri icab ediyordu.

Bu sırada bir müşrik kervanının Medine yakınlarından geçmekte olduğu işitildi. Sefer hazırlığı yapıldı. Sefere çıkacak birliğin kumandanlığına Hazret-i Hamza (r.a.) yı getiren Peygamberimiz O’na beyaz bayrak verdi.

Hazret-i Hamza (r.a.), otuz suvari ile birlikte haraket etti. 300 süvarinin koruduğu bir müşrik kervanı Şam’dan Mekke’ye gitmek üzere Sifr-ül-Bahr denilen yere gelmiş bulunuyordu.

İslâm mücahidleri, buraya geldiklerinde, müşriklerin kervanını koruyan üçyüz süvari ile karşılaştılar ve savaş düzenine girdiler.

Mecdi bin el-Cüheni, iki tarafın da müttefiki idi. Muslümanların sayıca çok az ve müşriklerin çok fazla olduklarını ve düşmanların bu ilk çarpışmada yenileceklerini düşünerek arabuluculuk edip iki tarafı çarpışmaktan vazgeçirdi.

Sonra Hazret-i Hamza (r.a.) ve arkadaşları Medine’ye geri döndüler. Mecdi’nin bu haraketi Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e arzedilince çok memnun olmuşlar,

Ve;

-“Mübarek, iyi ve doğru bir iş yapmıştır.” Buyurdular.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı (Çok eski resim) Hazret-i Hamza (r.a.) nın kabri

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 5

Hazret-i Hamza (r.a.), Ebva, Veddan ve Zül’uşeyre gazâlarında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in beyaz sancağını taşıdı. Bedir gazâsında 313 Eshab-i Kiram (r.anhüm) a karşı, 1000 müşrikle çarpışıldı. Bedir’de her iki taraf karşı karşıya geldi.

Mekke müşriklerinden Utbe, Şeybe ve Velid Meydana çıkıp er dilediler.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ey Haşim oğulları! Kalkınız. Allah-u Teâlâ’nın nurunu, bâtıllarıyla söndürmek için gelenlere karşı, Hak yolunda çarpışınız ki, Allah-u Teâlâ’dan zaten peygamberinizi de bunun için göndermiş bulunuyor Kalk Yâ Hamza! Kalk YâAli! Kalk Yâ Ubeyda bin Haris! Buyurdu.

Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali, Hazret-i Ubeyda miğferlerini giydiler. Meydana yürüdüler.

Müşrikler;

-“Sizler kimlersiniz? Eğer bizim dengimiz iseniz sizinle çarpışırız.” Dediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) da;

-“Ben Hamza’yım! Ben Ali’yim! Ben Ubeyda’yım!” dediler.

Müşrikler;

-“Sizler de bizim gibi şerefli kimselersiniz. Sizinle çarpışmayı kabul ettik.” Dediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm); müşrikleri önce imana davet ettiler. Onlar kabul etmediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm), müşriklerin üzerine saldırdılar. Hazret-i Hamza ve hazret-i Ali (r.amhüm) Utbe ve Velid kafirlerin vucutlarını anında ikiye böldüler.

Hazret-i Ubeyda (r.a.), şeybe’yı yaraladı. Şeybe de Hazret-i Ubeyde (r.a.) yi yaraladı. Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali (r.anhüm) şeybe’yi orada öldürüp, hazret-i Ubeyde (r.a.) yi kucaklayıp Resulullah (s.a.v.) ın huzuruna getirdiler.

Ebû Cehil, müşrikleri savaşa teşvik etmeye başladı. Her iki taraf bütün güçleriyle saldırıya geçtiler. Bu savaş her iki tarafın ilk büyük savaşıydı.

Eshab-i Kiram (r.a.);

-“Allah Allah” diyerek tekbir getirerek hücum ediyordu.

Hazret-i Hamza, Hazret-i Ali, Hazret-i Ebû decana, Hazret-i Saad bin ebi Vakkas, Hazret-i Zübeyr bin Avam, Hazret-i Abdullah bin Cahş (r.anhüm) geçilmez birer kale gibiydiler.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu


Uhud Şehidliği Hamza (r.a.) nın mezarı

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 6

Hazret-i Hamza (r.a.) her iki elinde birer kılıç ile çarpışıyordu. Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Ya Hayyu! Ya Kayyum!” buyurarak Allah-u Teâlâ’ya yalvarıyor, düşmana saldırıyordu.

Hazret-i Ali (r.a.);

-“Bedir’de hepimizin en cesaretlisi, en kahramanı Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) idi. Müşrik saflarına en yakın olan da yine O idi.” Demiştir.

Müşrikler, reisleri olan Ebû cehil’i ortalarına aldılar. İçlerinden birini Ebû Cehil gibi giydirip ona benzettiler. Bu nasipsizin adı Abdullah bin Münzir idi.

Hazret-i Ali (r.a.) Abdullah’ın üzerine saldırdı. Ebû Cehil’in gözleri önünde Abdullah’ın kafasını kesti. Ebû Kays’i giydirdiler. Onu da Hazret-i Hamza (r.a.) vurup öldürdü.

Hazret-i Ali (r.a.), bir müşrikle çarpışıyordu. Müşrik, kılıcını Hazret-i Ali (r.a.) ye sallamış, kılıç kalkana saplanmış kalmıştı. Hazret-i Ali (r.a.), müşrikin zırhlı vucuduna Zülfikarını sallayınca, omzundan göğsüne doğru zırhıyla birlikte biçtiği sırada başı üzerinde bir kılıcın parladığını görünce, Hazret-i Ali (r.a.) başını eğdi,

Kılıcı parlatanın;

-“Al bu da Hamza binAbdülmuttalıp’den.” Derken müşrikin kellesi miğferiyle beraber yere düştü.

Hazret-i Ali dönüp baktığında amcası Hazret-i Hamza (r.a.) yı iki kılıçla çarpışıyor gördü.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), Eshabını, böyle yiğitçe çarpışıyor gördükçe;

-“Onlar, Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki arslanlarıdır.” Buyurarak onları takdir ediyordu.

Allah-u Teâlâ Peygamberimiz (s.a.v.) e yardım için MELEKLERİ DE SAVAŞA GÖNDERDİ. Melekler her vuruşta bir müşriki öldürdüler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) daha kılıcını vurmadan müşriklerin kellesi yere düşüyordu. Ebû Cehil’de öldürüldü. Müşrikler bozguna uğradılar. Mekke’ye doğru kaçmaya başladışlar.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan 14 kişi şehid oldu. Hazret-i Hamza (r.a.), Bedir’de Fevkalade kahramanlık gösterdi. Bedir savaşı, peygamber efendimizin zaferiyle neticelendi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Hazret-i Hamza (r.a) nın kabri (Uhud)

Hamza bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu)- 7

Uhud harbinde Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Hamza (r.a.) yı en önde zırhsız süvarilerin başında çarpışmakla vezifelendirdi. Hazret-i Hamza (r.a.), kendisine kartal kanadından bir tuğ yapmıştı.

Umumi taarruza geçildi. Hazret-i Hamza (r.a.), müşrik sancaktarı Osman bin Talha’yı bir vuruşta omzundan beline kadar kesip, kafir sancağını yere düşürdü.

İki elinde kılıç tutuyor;

-“Ben Allah’ın arslanıyım!” diyor düşmanı önüne katmış öldüre öldüre ilerliyordu.

Safvan bin Ümeyye, etrafındakilere;

-Hamza nerededir bana gösteriniz” diyor, savaş meydanını araştırıyordu.

Bir ara gözleri, iki kılıç ile halkı kıyasıya kesip biçen birini görünce;

-“Bu çarpışan kim?” diye sordu.

Çevresindekiler;

-“Aradığınız kimsa Hamza!” dediler.

Safvan;

-“Ben bugüne kadar kavmini öldürmek için saldıran, Onun gibi hırslı, ONUN GİBİ GÖZÜPEK, BİR KİMSE DAHA GÖRMEDİM.” Dedi.

Harkes bütün güçleriyle çarpışıken, bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile Hazret-i Hamza (r.a.) arasında kimse kalmadı.

Hazret-i Hamza (r.a.), hiç arkasına bakmıyor, hep ileri doğru hücum tazeliyordu. Savaşın başlamasından bu ana kadar tek başına 30 müşriki öldürmüştü.

Bu sırada Siba bin Ümmü Emer;

-“Bana karşı koyabilecek bir yiğit var mı?” diyerek Hazret-i Hamza (r.a.) ya meydan okudu.

Hazret-i Hamza (r.a.);

-“Yanıma gel ey sünnetçi kadının oğlu! Demek sen Allah ve Resulüne meydan okuyorsun, öyle mi?” deyip onu göz açtırmadan bacaklarından tutup yere serdi. Üzerine çöküp kafasını gövdesinden ayırdı.

Hazret-i Hamza (r.a.) Kalktı, karşı kayanın arkasında, Vahşi (r.a.) yi elinde mızrak ile kendisine nişan alıyor gördü. Sel sularının açtığı çukura gelince ayağı kaydı. Arkası üzeri yere yıkıldı. Karnından zırhı açılmıştı. Fırsatı yakalayan Vahşi (r.a.) Hazret-i Hamza (r.a.) yı şehid etti. Hazret-i Hamza (r.a.) şehid olduğunda oruçlu idi.

Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), kendisi için;

-“Seyyid-üş-Şüheda” (Şehidlerin efendisi) Buyurdu. Ve cesedini meleklerin yıkadıklarını haber verdi.

Savaş bitmişti. Şehidlerin yanına gelindi. Hazret-i Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Hamza (r.a.) nın şehadetine dayanamadı. Ağladı.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hamza Bin Abdülmuttalib (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu