‘Hazret-i Abbas bin Ubâde (radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Magammes vadisi

Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu);

İkinci Akabe biatında Müslüman olmakla şereflenen Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan. Medine’li olup Hazreç kabilesine mensuptu.

İsmi Abbas, nesebi; Ubade bin Nadle bin Mâlik bin Aclan bin Zeyd bin Ganem bin Salim bin avf bin Amr bin Avf bin Hazrec’dır

Doğum tarihi ve kaç yaşında vefat ettiği bilinmeyen Abbas bin Ubâde (r.a.) Uhud gazasında şehid olmuştur.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in sevgisini kazanmakla şereflenmiş, cesur ve kahramanlığıyla meşhur olmuştur.

Medine’den, Peygamber efendimiz (s.a.v.) in Peygamberlığını duyunca Müslüman olmak için koşarak gelen İLK ON İKİ KİŞİDEN biri olmakla şereflendi.

Birinci Akabe biatında Müslüman olan altı Medineli, ikinci sene yanlarına ALTI ARKADAŞ daha alıp, ON İKİ KİŞİ olarak Mekke’ye geldiler.

O zamanlar, Mekke’de Müslüman olanlara müşrikler, (puta tapanlar) çok ezâ ve cefâ ediyorlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) i devamlı takip ediyorlar, kim O’nunla konuşursa, O’na işkence yapmak için fırsat kolluyorlardı.

Buna öğrenen Medine’liler, Peygamberimiz (s.a.v.) le gece Akabe’de görüşmek üzere söz aldılar. Gece olunca buluştular ve aralarında anlaştılar.

Hazret-i Abbas bin Ubâde (r.a.), Peygamber efendimiz (s.a.v.) le yapılan anlaşmayı pekiştirmek için arkadaşlarına;

-“Ey Hazrecliler! Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) i niçin kabul ettiğinizi biliyor musunuz?” deyince

Onlarda;

-“Evet.” Cevabını verdiler.

Bunun üzerine;

-“Siz O’nu, hem sulh, hemde savaş zamanları için kabul edip, O’na tabi oluyorsunuz. Eğer mallarınıza bir zarar gelince, akraba ve yakınlarınız helak olunca Peygamber efendimiz (s.a.v.) i yalnız ve yardımsız bırakacaksanız, bunu şimdi yapınız. Vallahi, eğer böyle bir şey yaparsanız dünyada ve ahrette helak olursunuz. Eğer da’vet ettiği şeyde, mallarınızın gitmesine ve yakın akrabalarınızın öldürülmesine rağmen Peygamberimiz (s.a.v.) e vefa etmeyi aklınız kesiyorsa, O’nu tutunuz. Vallahı bu dünyanız ve ahretiniz için hayırdır.” Deyince,

Arkadaşları da;

-“Biz Peygamberimiz (s.a.v.) i, mallarımız ziyan olsa da , yakınlarımız öldürülse de yine tutarız. O’ndan hiçbir zaman ayrılmayız. Ölmek var dönmek yok.” Dediler

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Kâ’be-i Muazzama ve çevresi

Hazret-i Abbas bin Ubâde (r.a.)- 3

-“Ya Resulallah, yemin ederim ki, istediğin takdirde, yarın sabah, Mine’da bulunan kafirlerin üzerine kılıçlarımızla eğilir, onların hepsini kılıçtan geçiririz.” Dedi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) memnun oldular,fakat;

-“Bize, henüz bu şekilde hareket etmemiz emrolunmadı. Şimdilik siz yerlerinize dönünüz.” Buyurdu.

Abbas bin Ubâde (r.a.) de Akabe’de biat ettikten sonra Peygamberimiz (s.a.v.) den ayrılmamış, Mekke’de kalmıştır.

Peygamberimiz (s.a.v.) e Hicret izni gelince O da Medine’ye hicret etmiştir. Bu sebeple kendisine “Ensarın muhaciri” denilmiştir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) Mekke’den Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) ile Medine’ye haraket ettiler. Binbir meşakkat ile Medine yakınlarında Kûba’ya geldiler.

Kûba’da Cuma namazını kıldıktan sonra Kusva ismindeki devesine binerek Medine’ye doğru yola çıktılar. Devenin yularlını başına dolayarak SERBEST BIRAKTILAR.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) önde, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) arkasında ve dedesi Hazret-i Abdulmuttalib’ın dayısı Neccar oğullarının yiğtileri de çevresinde olduğu halde Medine’ye girdiler.

Bütün Medine halkı, karşılamaya çıktılar. Medine’liler Peygamberimiz (s.a.v.) in mübarek yüzünü görebilmek heyacanıyla, yolları kaplamış ve bayram sevinci yaşıyorlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) de çok sevinçliydi.

Kadınlar ve çocuklar hep ağızdan;

-“Bizim üzerimize Vedâ yokuşundan bir ay doğdu. Allah’a her duâ’da şükretmek vacip oldu.” Diyerek kasideler söyliyorlardı.

Medine halkı, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) e görülmemiş bir tezahüratta bulunuyor.

Herkes;

-“Bize buyurun, Ya Resulallah.” Diyerek evlerine davet ediyorlardı.

Kusva adındaki develeri sağa sola baka baka ilerlerken, Abbas bin Ubâde hazretleri (r.a.) ve Sâlim bin Avf oğulları Kusva’ın önüne gelerek;

-“Ya Resulallah! Bizim yanımızda kal! Sayıca çokluk, mal ve silahca hazırlık, duşmanlarına karşı seni koruyup savunacak kuvvet ve kudret bizde var.” Dediler.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) onlara gülümsediler;

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud şehidliği ve uhud dağı

Hazret-i Abbas bin Ubâde (r.a.)- 4

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) onlara gülümsediler;

-“Allah-u Teâlâ, onları size hayırlı ve mübarek kılsın! Devenin yolunu açınız! Nereye çökeceği O’na bildirilmiştir.” Buyurdular.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke’den gelen Muhacirlerle, Medineli Müslümanları birbirlerine kardeş yaptılar. Hazret-i Abbas bin Ubâde (r.a.) yi hazreti Osman bin Maz’un ile din kardeşi yaptılar.

Abbas bin Ubâde hazretleri, Uhud gazâsında Hazret-i Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) in mübarek dişinin şehid olduğu ve Eshab-i Kiram (r.anhüm) in dağılmakta olduğunu görünce yanına Hazreti Hazrec ile Hazret-i Evs (r.anhüm)i alarak dağılan Eshab-i Kiram’a şöyle bağırdı;

-“Ey Kardeşlerim! Bu uğradığımız musibet, Peygamberimiz (s.a.v.) e karşı isyanımızın neticesidir. Dağılmayınız! Peygamberimiz (s.a.v.) in etrafına geliniz! Eğer bizler, koruyucuların yanında yer almaz da, Resulullah (s.a.v.) a bir zarar gelmesine sebep olursak artık Rabbimiz’in katında bizim için ileri sürülecek bir ma’zeret bulunmaz!” diyerek iki arkadaşıyla ileri atıldılar.

-“Allah Allah” nidalarıyla önlerine gelenle döğüşmiye başladılar.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in uğrunda, O’nu korumak için şehid oluncaya kadar kahramanca çarpıştılar. Akşamüzeri onu, kanlar içinde şehid olmuş buldular.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Uhud’da şehid olan Eshab-i Kiram için;

-“Vallahi, Eshabımla birlikte ben de şehid olup Uhud dağının bağrında gecelemeyi ne kadar isterdim.”

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) devamla;

-“Ben bunların, Allah-u Teâlâ’nın yolunda hakiki şehid olduklarına kıyamet gününde şahidlik edeceğim.” Buyurdular.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abbas bin Ubâde (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu