‘Hilafet’ olarak etiketlenmiş yazılar

Möjdank mevki-i (Nusaybin)

Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 8

Halife Ömer bin Abdülaziz (r.a.) hergün âlimleri çağırır, onlarla ölüm ve kıyamet hallerinden konuşurlardı. Konuşmalar onlara o kadar te’sir ederdi ki, sanki içlerinden bir vefat etmiş gibi ağlarlardı.

Ömer bin Abdülaziz Hazretleri (r.a.), Allah-u Teâlâ’nın emir ve yasaklarını yerine getirmede ve halka bildirmede çok dikkatliydi.

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) in devrinde halk dahi ibadet ve taât yoluna girdi.

Meclislerinde;

-“Bu gece ne okudun? Kur’an-i kerim’den kaç ayet ezberledin? Bu ay kaç gün oruç tuttun?” gibi sözler söylenmeye başlandı.

Hazreti Ömer bin Abdülaziz (r.a.) dine sokulan bid’atlari ortadan kaldırıp, unutulmuş sünnetleri meydana çıkarmaya çalıştı.

Hadis-i Şerifleri toplatıp, kitap haline getirdi.

Mezhepler hakkında,

-“Eshab-i kiram’ın (r.a.) ictihadlari farklı olmasaydı, dinde ruhsat, kolaylık olmazdı.” Buyurdu.

Hazreti Ali (r.a.) ile ictihad ayrılığından muharabe edenler için buyurdu ki;

-“Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.), ellerimizi bu kanlara bulaşmaktan koruduğu gibi, biz de dilimizi tutup, bulaştırmayalım!”

İmâm-i Şafi-i hazretleri (r.a.) de böyle buyurmuştur.

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) Evzâi (r.a.) ye yazdığı bir mektubta;

-“Biliniz ki, ölümü çok hatırlayan kimse, az bir dünyalık ile iktifa eder, konuştuğu kelimelerin hesabını vereceğini düşünen kimse çok az konuşur, ancak lüzümlü sözleri söyler.” Buyurdu.

Yine Ömer bin Anbdülaziz (r.a.) buyurdu ki;

-“Kendimi överim korkusu ile bir çok sözleri söylemekten kaçınırım.”

Meymûn bin Mihran (r.a.) diyor ki;

-“Ömer bin Abdülaziz (r.a.) ile beraber bir kabristana uğradık.”

O kabirleri görünce ağladı;

-“Ey Meymûn! Şu gördüğün kabristanda yatanlar, babalarım Emevilerdir. Bunların hepsi gelip geçtiler. Lakin şimdi sanki dünyaya hiç gelmemişler, dünya lezzetlerini hiç tatmamışlardır. Şu anda toprak altında yatıyorlar ve cesedlerini kurtlar yemektedir.”

Meymûn (r.a.);

-“Ömer bin Abdülaziz (r.a.) hem böyle söyliyor, hemde ağlamağa devam ediyordu.”

Sonra buyurdu ki;

-“Vallahi burada, kimin azabda olduğunu, kimin Allah-u Teâlâ’nın azabından emin olduğunu bilemiyorum.”

>>>Ömer bin Abdülaziz (r.a.) nın bir başka yazısı>>>

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas tepesinden bir görünüş (Nusaybin)

Ömer bin Abdüaziz (Radiyallah-u anh)- 13

Ömer bin Abdülaziz Hazretleri (r.a.), oğlunun BİN dirheme bir yüzük taşı satın aldığını haber aldı. Hemen oğluna mEktup yazarak, o yüzük taşını satmasını ve bin kişinin karnını doyurmasını emretti. Ayrıca iki dirhemlik bir yüzük kullanmasını,

Ve yüzüğün üzerine;

-“Allah-u Teâlâ haddını bilene merhamet eylesin.” Diye yazmasını istedi.

Bir gün etrafındakiler Ömer bin Abdülaziz (r.a.) e;

-“İnsanların en ahmak olanı kimdir? Diye sorunca,

Ömer bin Abdülaziz (r.a.);

-“ÂHİRETİNİ DÜNYA İÇİN SATAN, AHMAKTIR, ÂHİRETİNİ BAŞKASININ DÜNYASI İÇİN SATAN İSE DAHA AHMAKTIR.” Buyurdu.

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) hazretleri, hutbe okurken kalbine ucb (kendini beğenmek) hâli gelirse hutbeyi yarıda keser, yazı yazarken olursa o kağıdı yırtardı.

Ve;

-“Allah’ım nefsimin şerrinden sana sığınırım.” Derdi.

Halife’nin yer altında bir mahzeni vardı. Gece olunca oraya iner, boynuna demir bağlardı. Sabaha kadar böylece, Allah-u Teâlâ’nın korkusuyla göz yaşı döker ve O’na yalvarırdı.

Abdullah bin Iyaş (r.a.) basından şöyle nakleder;

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) yanındaki toplulukla beraber bir cenazeyi defn etmişlerdi. Herkes gitmiş, fakat Ömer bin Abdülaziz (r.a.) ba’zı yakınları ile beraber orada kalmıştı.

Yanındakiler O’na;

-“Ey mü’minlerin emiri! Sen bu cenazenin sahibi misin de, burada kaldın? Halbuki falanca cenazeleri için böyle beklememiştin” dediler.

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) onlara şöyle cevab verdi;

-“Kabir bana arkamdan şöyle seslendi;”

(-“Ey Ömer bin Abdülaziz! Dostlarını ne yaptığımı hiç sormuyorsun.)” Dedi.

Ben de;

-“Söyle ne yaptın.” Dedim

Bana;

(-“Kefenlerini yırtım, vucutarını parçaladım. Kanlarını emdim. Etlerini yedim.”) dedi

Tekrar şöyle seslendi;

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Kış Manzarası (Nusyabin)

Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 17

Hazreti Ömer bin Abdülaziz (r.a.) nın hastalığı ağırlaşınca tabib çağırdılar;

Tabib;

-“Bu zehir içimiştir. Ben bunun hayatı hakkında teminat veremem.” Dedi.

Halife Ömer bin Abdülaziz (r.a.);

-“Sâde bana değil, zehir içmemiş olanların hayatı hakkında da teminat verme.” Buyurdu.

Tabib;

-“Zehir içtiğin farkında mısın?” Dedi.

Halife ömer bin Abdülaziz (r.a.);

-“Evet mideme inince anladım.” Buyurdu.

Tabib;

-“Tedaviye hemen başlıyalım.” Dedi.

Halife Ömer bin Abdülaziz (r.a.);

-“Hayır. İlacı, kulağımın arkasında olsa uzanıp onu almam. Rabbime kavuşmam, benim için daha güzeldir.” Buyurdu.

Ölüm döşeğinde, bir ara ağlamağa başladı.

Kendisine;

-“Niçin ağlıyorsun. Allah-u Teâlâ’nın yardımı ile nice sünnetleri ihya ettin. Adaletin ise çok yüksek idi.” Dediler.

Halife Ömer bin Abdülaziz (r.a.) bunlara cevaben buyurdu ki;

-“Ben Allah-u Teâlâ’nın huzuruna bütün milletin hesabını vermek üzere çıkacak değil miyim? Herkese âdil olarak davranabildiğimden emin değilim. Yaptığım kusurlar da ayrı. Tabi ki ben bundan dolayı korkuyorum ve ağlıyorum.”

Bir ara;

-“Beni oturtun.” Buyurdu.

Oturttular.

-“Allahım! Ben o kimseyim ki bana emirlik verdin. Ben kusur ettim. Yanlış işleri yapmaktan beni nehyettin. Ben ise isyan ettim.” Diye üç defa söyledi.

Sonra da;

-“Lâ ilâhe illallah. İbadete layık olan ancak Allah-u Teâlâdır.” Dedi ve başını göklere çevirip dikkatla baktı

Ve;

-“BEN ÖYLE KİMSELERİ GÖRÜYORUM Kİ ONLAR NE İNSAN NE DE CİNDİR.” Dedi.

Ve biraz sonra rûhunu teslim etti.

101 senesinde Recep ayının sonuna beş gün kala ya’ni 9 şubat 720 de Şam yakınlarındaki Hunasi’den cenazesi alınıp, Humus yakınlarındeki Deyr es-Sim’an mevkiine defnedildi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Kaşe Akbe mevki-i (Midyat)

Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 19

Hazreti ömer bin Abdülaziz (r.a.) in vefatından sonra Halife Zeyd ibn-i Melik, Fatima binti Abdülmelik (r.a.) in Beyt-ül-mal’deki ziynet ve mücevherlerini iâde etmek isteyince;

Fatima (r.a.) O’na sadakatini şöyle ifade eder;

-“Vallahi kabul etmem. Ben Ömer’e sağlığında itâat edip de, vefatından sonra isyan etmem.”

Ömer bin Abdülaziz (r.a.) in vefatına bütün teb’ası üzüldü. Cenaza arkasında ağlayan bir rahibe sordular;

-“Bu kimse senin dininde değildi. Neden ağlıyorsun?”

Rahibin cevabı şu oldu;

-“BEN ŞUNUN İÇİN AĞLİYORUM; YERYÜZÜNDE BİR GÜNEŞ VARDI. ŞİMDİ BATTI…

Mus’ab bin A’yun (r.a.) anlatır;

-“Hazreti Ömer bin Abdülaziz (r.a.) halife iken Kirman’da koyun güderdim. Koyunlar ile kurtlar birlikte dolaşırlardı. BİR GECE ANSIZIN KURTLAR KOYUNLARA SALDIRDI. İÇİMDEN; ‘ŞU ÂDİL HALİFE VEFAT ETMİŞ OLAMALI’ DEDİM.”

-“Araştırıldı;”

-“Hazreti ömer bin Abdülaziz (r.a.) ın o gece vefat ettiği anlaşıldı.”

VEFATINI CİNNİLER DE HABER VERDİ.

Yunus bin Ebû şebib (r.a.);

-“Ömer bin Abdülaziz (r.a.) halifeliğinden önce gördüm. Etli ve gürbüz bir kimse idi. Halife olduktan sonra da gördüm. Öyle zayıflamıştı ki uzaklardan kaburga kemiklerini saymak mümkün idi.”

Hazreti Ömer bin Abdülaziz (r.a.), Ehl-i Beyt’e çok hürmet, izzet ve ikramda bulunduğundan, Hazreti Ali (r.a.) nin torunu Fatima binti Hüseyin (r.anha) buyurdu ki;

-“Ömer bin Abdülaziz (r.a.) kalsaydı biz bir şeye muhtaç olmazdık.”

Büyük evliye ve âlimlerden Süfyan-i Servi (r.a.) ve İmâm-i Şafi-i (r.a.) buyurdular;

-“HALİFELER BEŞTİR; EBU BEKİR (r.a.), ÖMER (r.a.), OSMAN (r.a.), ALİ (r.a.) İle ÖMER BİN ABDÜLAZİZ (r.a.) dir.”

Fıkıh âlimlerinden Meymun ibni Mihran (r.a.) buyurdu ki;

-“Âlimler, Ömer bin Abdülaziz (r.a.) ın yanında talabeydi.”

Hocası meşhur fıkıh âlimlerinden Mücahid (r.a.) buyurdu ki;

-“BİZ, ÖMER BİN ABDÜLAZİZ (r.a.) E ÖĞRETMEK İÇİN GELDİK. HALBUKİ DAİMA ONDAN ÖĞRENİR OLDUK.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu