‘Hırka-i Şerif’ olarak etiketlenmiş yazılar

Resulullah (a.s.v.) tarafından Veysil Karani (r.a.) ye verilen HIRKA-İ ŞERİF

Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh) – 1

Tabiin’nin büyüklerinden. İsmi Üveys bin Âmir Karni (r.a.) dir. Yemen’in Karn köyünde doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. 37 (M. 657) senesinde şehid edildi.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in sağlığında Müslüman oldu. Fakat Resûlullah (a.s.v.) i göremediği için SAHÂBİ Olamadı.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) in zamanında Müslüman olduğu için Tabiin’in büyüklerinden olduğu Hadis-i Şerif’te bildirildi.

Hazreti Ömer (r.a.) in halifeliği sırasında Medine’ye geldi. Çok alâka ve hürmet gördü. Önceleri kendi memleketi Yemen’de yaşadı. Sonra Basra’ya gitti.

Veysel karani (r.a.), Yemen’de iken deve güder, geçimini onunla temin ederdi. Geçimi, yaşaması pek sade idi. Hasta, âmâ ve ihtiyar annesinden başka kimsesi yoktu.

Güttüğü develer için belli bir ücret istemez, ne verirlerse onu alırdı. Fakir olanlardan hiç ücret almazdı. Aldığının yarısını SADAKA OLARAK FAKİRLERE DAĞITIR, KALANINI DE KENDİ İHTİYAÇLARINA VE ANNESİNE HARCARDI.

Müslüman olduktan sonra bütün ömrü boyunca boyunca Sevgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in AŞKI İLE YANIP TUTUŞMUŞTUR. Bir an bile Rabb’ini unutmamıştır. Kulluğunda o dereceye ulaşmıştır ki, her hali, her haraketi ve her sözü İNSANLARA İBRET VE NASİHAT OLMUŞTUR.

Kimseden incinmemiş ve kimseyi incitmemiştir. ONUN EN ÖNEMLİ VASFI, PEYGAMBER EFENDİMİZ (Sallallahu aleyhi ve selem) E AŞKI, İBADETTE CANLA BAŞLA DEVAM ETMESİ VE ANNESİNE SAYGISIDIR. Annesine çok hizmet edip, hayır duasını almıştır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu alayehi ve selem) i görmeği çok arzu ediyordu. Defalarca Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i görmek için annesinden izin istedi. Annesi kendisine bakacak kimsesi olmadığı içi izin veremedi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Üveys-i Karni ihsan ve iyilikte tabiinin hayırlısıdır.” Buyurdu.

Resulullah Efendimiz Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem) zaman zaman mübarek yüzünü yemene döndürür ve;

-“Yemen tarafından rahmet rüzgarı estiğini duyuyorum.” Buyurdu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Kıyamette Allah-u Teâlâ (c.c.) Üveys sûretinde yetmişbin Melek yaratır ve üveys-i onların arasında ARASAT’A GÖTÜRÜRLER. Cennete gider ve Allah-u Teâlâ’nın dilediği (bildirdiği) nden başka mahluk hangisinin Üveys olduğunu bilmez.” buyurdu.

Devam edecek…

İslâm âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Geliye Şam’e Navale (Nusaybin)

Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)- 3

Eshab-i Kiram (r.a.);

-“Biz onu görür müyüz?” dediler.

Rsulullah (sallallahu aleyhi ve selem) Hazreti Ebû Bekir (r.a.);

-“Sen onu kendi zamanında göremezsin.”

Ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) Hazreti Ömer (r.a.) ve Hazreti Ali (r.a.) ye;

-“Siz onu görürsünüz. Bedeni kıllıdır. Sol böğründe ve avucunun içinde bir GÜMÜŞ MİKTARI BEYAZLIK VARDIR. Bu baras hastalığı beyazlığı değildir. O’NA VARINCA, BENİM SELAMIMI SÖYLEYİN VE ÜMMETİME DUA ETMESİNİ BİLDİRİN.” Buyurdu.

Veysel karani hazretleri (r.a.) gece gündüz ibadet ve tâatle vakit geçirirdi. Kendini halktan gizlerdi.

İlk zamanlar herkes ona DİVANE GÖZÜ ile bakıyordu. Sonradan onun büyüklüğünü anladılar, çok ikram ve hürmet göstermeye başladılar.

Bunun üzerine annesinin vefatından sonra karın köyünden çıkıp Kufe şehrine gitti.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu alayhi ve selem) im vefatı yaklaşınca, Sahabe-i Kiram;

-“Hırkanızı kime verelim?” dediler.

Resulullah (Sallallahua aleyhi ve selem);

-“Üveys-i Karni (r.a.) ye verin.” Buyurdu.

Resulullah (a.s.v.) in vefatından sonra Hazreti Ömer (r.a.) işle Hazreti Ali (r.a.) kufe’ye geldiklerinde,

Ömer bin hattap (r.a.) Irak’lılerı toplayıp minbere çıktı ve

-“Ey insanlar, Irak’lı olanlar otursunlar.” Buyurdu.

Hepsi oturdu, bir kişi oturmadı.

-”Sen karn’limi sin?” buyurdu

Adam;

-“Evet dedi .

Hazreti Ömer-ül Faruk (r.a.);

-“Üveysi tanır mısın ?” buyurdu:

Adam;

-“Tanırım, o sizin tarafınızden anılmaya layık olmayan bir kimsedir. Bizim aramızda, ondan ahmak (haşa) ondan akılsız, fakır ve kimsesiz bir kimse yoktur. Divanedir, insanlardan kaçar bir hali vardır” Dedi.

Ömer Bin Hattab (r.a.);

-“Onu arıyorum, nerededir? Buyurdu.

Devam edecek…

İslâm âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

geliye Şam’e Mevki-i (Navale) Nusaybin

Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anh)- 5

-“Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) size selâm etti. Mubarek hırkalarını size gönderip, (-“Alıp giysin, ümmetime de dua etsin.”) Diye vasiyet etti.”

Üveys-ül Karani (r.a.);

-“Ya Ömer! Ben zayıf, aciz ve günahkar bir kulum. Dikkat buyur, bu vasiyet başkasına ait olmasın?.” Deyince

Hazreti Ömer-ül Faruk (r.a.);

-“Hayır Ya Üveys, aradığımız sensin. Peygamber Efendimiz senin eşkalini ve vasfını belirti.” Cevabını verdi.

Bunun üzerine, ‘Hırka-i Şerifi’ hürmetle öptü, kokladı, yüzüne gözüne sürdü.

Sonra;

-“Siz burada bekleyin.” Dedi.

Yanlarından ayrildı. Biraz ileride ‘Hırkayı’ yere bırakıp, yüzünü yere koydu.

Cenab-i Hakka şöyle dua’da bulundu;

-“Ya Rabbi! Sevgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem), ben fakir, aciz kuluna Hazreti ömer (r.a.) ve Hazreti Ali (r.a.) ile ‘Hırka-i’ şerif’lerini göndermiş.” Dedi.

GÜNAHKAR OLAN BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN AFFI İÇİN DUÂ ETTİ. BİR ÇOK MÜSLÜMANIN AFFOLDUĞU BİLDİRİLİNCE ‘Hırka-i Şerif-i’ HÜRMETLE GİYDİ.

Veysel Karani hazretleri (r.a.) ne hediye edilen ‘Hırka-i Şerif’ın bir parçası, Van cıvarında İRİSAN BEYLERİNE kadar gelmiş ve 1618 senesinde Osmanlı padişahlarından Osman Han’a getirilip hediye edilmiştir.

Sultan Abdülmecid Han, bu hırka-i şerif için Fatih civarında (Hırka-i Şerif) cami’ini yaptırmıştır. Her sene Ramazan ayında Camekan içinde Halka ziyaret ettirilmektedir.

Tasavvuf’ta büyüklerini görmedikleri hâlde onların ruhaniyetinden istifade ederek feyz alarak, yükselenlere ‘ÜVEYSİ’ denilir. Bu tabir, Veysel Karani hazretleri (r.a.) nin Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) i görmeden feyz alıp, O’na tabi olmak suretiyle tasavvufta yüksek derecelere kavuşmasına benzeterek söylenilmiştir.

‘Üveysi’ demek MURŞİDİ OLMAYAN DEMEK DEĞİLDİR. Görmediği halde Peygamber efendimiz (sallallahu alayhi ve selem) in, ve O’nun varisleri olan EVLİYANIN BÜYÜKLERİNDEN BİRİNİN RUHANİYETİNDEN FEYZ ALIP, YÜKSELMEK DEMEKTİR.

Devam edecek…

İslâm âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Üveys-ül Karani (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu