‘Hudeybiye barışı’ olarak etiketlenmiş yazılar


Biat-i Rıdvan’ın yapıldığı yer (Hudeybiye kuyusu)

Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 7 Biat-i Rıdvan

Fakat bu durum, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) e;

-“Hazret-i Osman, ve beraberindeki muhacir Müslümanlar (r.anhüm) ın müşrikler tarafından öldürdükleri tarzında ulaştı.”

İşte burada Biat-i Rıdvan dediğimiz olay vuku buldu; Peki Biat-i Rıdvan ne demektir:

Resul-i Kibriye Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hazret-i Osman (r.a.) ın Müşrikler tarafından şehid edildiği haberini duyunca son derece müteessir oldu. Kureyşin bu haraketi karşısında üzerlerine yürümekten başka bir çare kalmıyordu.

-“Madem böyle, bu kavimle çarpışmadıkça, buradan kesinlikle ayrılmayacağız.” Buyurdu. (Taberi 3; 77)

Zaten yapabilecek başka bir şey de kalmamıştı. Sulh tekliflerine yanaşmadıkları gibi, elçi şehid etme cür’etini bile gösterebiliyorlardı.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem);

-“Allah-u Teâlâ (Celle şa’nuhu) bana biat yapılmasını emretti!” diye seslendi.

Hatemü’l-Enbiya efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), daha sonra RIDVAN AĞACI olarak adlandırılacak olan ‘Semure ğacı’ altında durdu.

Müslümanlar da teker teker, çarpışmaktan yüz çevirmeyeceklerine, Allah ve Resul-ü (s.a.v.) yolunda canlarını fedâ edinceye kadar savaşacaklarına dair Biât ettiler. (Sire 3; 330)

Biât’ten bir tek kişi kaçındı; Munafıklardan Cedd bin Kays. (a.g.e. 3; 330)

Bu biât, sahabilere yeni bir cesaret, taze bir heyecan verdi. Yerlerinde âdeta duramaz bir hale gelmişlerdi. Bir an evvel ya Kâ’be’yi tavaf etmek veya müşriklerle çarpışmak istiyorlardı.

Cenab-ı Hak, bu biât’ta bulunan Müslümanlardan razı ve memnun olduğunu Kur’an-i Kerim’de şöyle beyan eder.

Biât-i Rıdvan olarak adlandırılan bu biâtte bulunanlar hakkında Kur’an-i Kerim’de Fetih suresi, 19 ncu ayette.

-“Hakikatten Allah (Hudeybiye’de) ağaç altında sana biât etmekte oldukları vakit , O müminlerden razı oldu. Böylece kalblerinde olan sadakatı bildi de, üzerlerine sekine (Manevi huzur) indirdi. Kendilerine de yakın bir zafer (Hayber’ın fethini) verdi. Buyurularak methedilmektedir.

Bu sebeple Bu Biât-a “Rıdvan biâtı adı verildi.

Resul-ü Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bir hadis-i şeriflerinde;

-“Ağaç altında gerçekten biât edenlerden hiç biri Cehennme girmiyecektir. (Müsned 3; 350)

Buyurarak bu biâtta bulunan Müslümanların faziletini açıkça beyan etmişlerdir.

Kainatın Efendisi (Peygamberimizin Hayatı)

Devam edecek….

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Biat-i Rıdvan Sahabeleri (Radiyallah-u anhüm) nın şefaatına nail eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Biat-i Rıdvan’ın yapıldığı yer (Hudeybiye)

Muhammed bin Mesleme (Radiyallah-u anhu)- 8 Biat-i Rıdvan

Biât haberi Kureyş müşrikleri tarafından duyulunca üç gün yanlarına alıkoydukları Hazret-i Osman (r.a.) ı SERBEST BIRAKTILAR.

Hazret-i Osman (r.a.) derhal Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın huzuruna çıkıp geldi. Böylece Şahadeti ile haberlerin asılsız olduğu anlaşıldı.

Fakat biât yapılmış ve tamamlanmıştı.

Sahabe-i Kiram (r.anhüm) Hazret-i Osman (r.a.) a;

-“Herhalde Kâb’yi tavaf etmişsindir?” dediler.

Hazret-i Osman (r.a.) şu karşılığı verdi;

-“Vallahi! Mekke’de bir yıl kalsaydım ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da Hudeybiye’de otursaydı, O kâbe’yi TAVAF ETMEDİKÇE, BEN YİNE TEK BAŞIMA KÂ’BE’Yİ TAVAF ETMEZDİM.(İbn-i Kayyum. Zâdü’l-Mead 2;137)

Hudeybiye andlaşmasında şahit olarak imza atan Sahabe (r.anhüm) den biri de Muhammed bin Mesleme (r.a.) dir.

Hudeybiye andlaşması;

İslâm ve Asr-i Sadet tarihinin bir ‘dönüm noktası’ olan bu musallahanın adını, Lugat, hadis ve fıkıh âlimleri şeddeli olarak Hudeybbiye ve Şecdesiz Hudeybiye şeklinde iki türlü okumuşlardır.

Hudeybiye, küçük bir köyün adıdır. Köyün bu ismi alması da orada “Şecere mescidi” yanında bir kuyu’dan dolayıdır.

Hudeybiye köyü ile Medine arasında dokuz konak, Mekke arasında da bir günlük mesafe vardır. (tercid tercemesi; 4; 240)

Hicretin 6. senesi, Zilkâde ayı (Milâdi 628) Rıdvan biâtı, Kureyşlileri fazlasıyla korkutmuştu. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in üzerlerine yürüyeceği endişesine kapılarak, alelacele sulh teklifinde bulunmak gayesiyle bir hey’et gönderdiler.

Hey’ette şu isimler vardı;

Süheyl bin Amr (başkan), Huveytip bin Abdu’l-Uzzâ ve Mikrez bin Hafs.

Kureyş müşrikleri üç kişilik bu heyette şu direktifi vermişlerdi.

-“Gidin Muhammed’le (a.s.v.) sulh anlaşmasında bulunun. Fakat buradan dönüp gitmek şartıyla. Eğer bu şartı kabul etmezse anlaşmaya yanaşmayın. (Sire; 3; 331, müsned; 4; 325)

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Süheylin gelişini, isminin ‘kolaylık’ manasını ifade etmesinden dolayı hayra yorarak Sahabelerine;

-“Artık, işiniz bir derece kolaylaştı! Kureyşliler, sulh yapmak istedikleri zaman hep bu adamı gönderirler.” Buyurdu. (Sire; 3; 331, müsned; 4; 325)

Kainatın Efendisi (Peygamberimizin Hayatı)

Devam edecek….

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Biat-i Rıdvan Sahabeleri (Radiyallah-u anhüm) nın şefaatına nail eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu