‘İmami Hasan-i Basri (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

dsc09709-fuadyusufoglu-navale-sipi.JPG

Geliye Şami civari (Nusaybin)

Naklolunur ki;

Zahidlerden bir kimsenin beşyüz dirhem borç paraya ihtiyacı oldu. O gece; Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ı Ru’yasında gördü, kendisine buyurdular ki;

-“Ebul Hasan Kisai’ye git. Benim selammımı söyle, O Nişabür’da meşhür bir kimsedir. Her sene onbin fakiri giydirir. Sana beşyüz dirhem versin. Eğer ru’yana inanmaz ise ona de ki; (‘Her gece yüz kere salavat okurdun. Dün gece unuttun.)

O derviş, Ebül Hasan’a gitti. Rü’yasını anlatı. Ebül Hasan önce iltifat etmedi. İlgi göstermedi.

Bunun üzerine derviş:

-“Resulüllah (a.s.v.) buyurdu ki:

-“O na söyle: ‘Her gece yüz salavat okurdun dün gece unuttun.’

Ebül Hasan bunu işitince kendisini tahtından aşağı attı. Şükür secdesine vardı.

Dedi ki;

-“Bu bir sır idi ve Allah-u Teala (c.c.) dan başka kimse de bilmezdi. Buyurun şu bin dirhem, O hazret (a.s.v.) ten haber ve selam getirdiğin için. Şu bin dirhem, ayak ücretin için, şu beşyüz dirhem de O hazret (Sallallahu aleyhi ve sellem) emrettiği için.”

Ayrıca ilave etti:

-“Bir ihtiyacın olunca bana gel” diye rica etti.

Revdatül ulema’da anlatılır:

İmam-i Hasan-i Basri (r.a.) anlatır.

-“Ebu ismet bin Nuh (r.a.) u vefatından sonra Ru’yada gördüm.”

Dedim ki;

-“Ey Ebu İsmet (r.a.) Hak Teala Hazretleri (c.c.) sana ne muamele eyledi.”

Ebu İsmet (r.a.):

-“Beni Afv eyledi.”

Hasen-i Basri (r.a.):

-“Ne sebeble?”

Ebu Yusuf (r.a.):

-“Ne zaman ki o Hazret (sallallahu aleyhi ve sellem) ten Hadisi şerif nakletsem, ism-i şerifini andıkça salavat okurdum. O Salavatların bereketiyle afv edildim.”

Küfe’de bir kimse var idi.

Halkın yazılarını yazar, ekseriye yazı ile meşgül olurdu. Ne zaman Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın ism-i şerifi gelse, hemen Salavat-işerife de yazar idi.
Devam edecek…

Mearicün Nübüvve (Altiparmak)

Allah-u Teala Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhive sellem) ın şefaatına nail eylesin.. AMİN…

Fuad Yusufoğlu