‘Muhamed-ül Emin’ olarak etiketlenmiş yazılar

Mescid-i Nemire (Arafat meydanı)

Muhammed (Aleyhis selam)- 42

Yine bir gün Allah-u Teâlâ’nın;

-“Emredildiğin şeyi onları çatlatırcasına bildir.” Emrine uyarak, Safa tepesi üzerine çıktı. Yüksek ve güz bir seda ile;

-“Ey Kureyş topluluğu buraya geliniz, toplanınız size mühim bir haberim bar.” Diye seslendi.

Bunun üzerine kabileler merakla koşup orada toplandılar. Heyretle ve merak içinde beklemeye başladılar;

-“Ey Muhammed-ül Emin! Bizi buraya niçin topladın, neyi haber vereceksin.” Diye sordular.

Muhammed Aleyhis selam;

-“Ey Kureyş kabileleri” hitabıyla konıuşmaya başladı. Herkes büyük bir dikkatle dinliyordu.

Onlara şöyle hitabetti;

-“Benimle sizin haliniz düşmanı görünce, ailesine haber vermek üzere koşan ve düşmanın kendisinden önce ailesine ulaşıp zarar vermesinden korkarak Ya Sabâhâh ( Ey topluluklar) diye haykıran bir kimsenin haline benzer. Ey Kureyş topluluğu ben size şu dağın ardında bir düşman ordusu var, üzerinize hücum etmek üzeredir desem bana inanır mısınız?” dedi.

Oradakiler;

-“Evet inanırız, çünkü senden şimdiye kadar doğruluktan başka bir şey görmedik. Senin yalan söylediğini hiç görmedik!..” dediler.

Muhammed Aleyhis selam bu umumi hitabtan sonra, bütün Kureyş kabilelerinin ismini;

-“Ey Haşim oğulları! Ey Abd-i Menaf oğulları! Ey Abdulmuttalib oğulları!..” şeklinde sayarak;

-“Ben size önümüzdeki şiddetli âzâbın bildiricisiyim. Allah-u Teâlâ bana; “En yakın akrabalarını ahret âzâbı ile korkut.” Emrini verdi.

Sizi La İlahe ilallah vahdehü la şerike leh (Allah birdir, O’ndan başka ilah yoktur.) diyerek iman etmeye da’vet ediyorum. Ben de O’nun kulu ve Resulüyüm. Eğer buna iman ederseniz Cennete gideceksiniz. Siz (La ilahe İlallah) demedikçe ben size ne dünyada bir faida ne de ahrette bir nasib sağlayabilirim?” Buyurdu.

Dinleyen kabileler arasında Ebû Leheb;

-“Bizi buraya bunun için mi topladın?” diyerek, yerden aldığı taşı Muhammed Aleyhis selam’a attı.

Diğerlerinden o anda böyle bir muhalefet gelmedi. Aralarında konuşarak dağıldılar.

Ebû Leheb’in gösterdiği inkar ve düşmanlık üzerine daha sonra;

-“Ebü Leheb’in elleri kurusun, zaten kurudu…” diye başlayan “TEBBET” Suresi nazil oldu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu