‘Resulullah (s.a.v.) in Hakenlik yapması’ olarak etiketlenmiş yazılar

Hacer-ül-esved

Muhammed (Aleyhis selam)- 34

Bu nikah yüzlerce esirin âzâd olmalarına sebep oldu.

Cüveyriyye (r.anha) bu hali her zaman söyleyerek öğünürdü.

Aişe (r.anha)

-“Cüveyriyye’den DAHA HAYIRLI, DAHA BEREKETLİ bir kadın görmedim.” Derdi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) in çok evlenmesinin mühim sebebi de, şeraiti (İslam dinini) bildirmek içindi.

Hicab ayeti gelmeden, yani kadınların örtünmeleri emir olunmadan önce, kadınlar da Resulullah (s.a.v.) a gelip, bilmediklerini sorar, öğrenirlerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) birinin evine gitse, kadınlar da gelir, oturur, dinler, istifade ederlerdi.

Hicap ayeti gelip, kadınların yabancı erkeklerle oturmaları, konuşmaları yasak edilince, yabancı kadınları kabul etmedi. Onların bilmediklerini, mübarek zevcesi Hazret-i Aişe (r.anha) den sorup öğrenmelerini emir eyledi.

Gelip soranların çokluğundan, Hazret-i Aişe (r.anha) , hepsine cevap yetiştirmeğe vakit bulamıyordu. Bu mühim hizmeti kolaylaştırmak ve Hazret-i Aişe (r.anha) nin yükünü hafifletmek için olduğu kadar hanımı nikah etti.

Kadınlara ait yüzlerce nazik bilgileri, Müslüman kadınlarına, mübarek zevceleri yolu ile bildirdi.

Zevceleri bir olsaydı, bütün kadınların O’ndan sorması güç ve hatta imkansız olurdu. Allah-u Teâlâ’nın dinini tam olarak bildirmek için, çok evlenmek yükünü de omuzlarına aldı.

Muhammed Aleyhis selam Hazret-i Hadice (r.anha) ile evlendikten sonra da Mekke’de ticaretle meşgül olurdu. Ticareti, Saib bin Abdullah ile ortaklık şeklinde yürütürdü. Kazançlarıyla MİSAFİRLERİ AĞIRLARLAR, YETİMLERE VE FAKİRLERE YARDIM EDERLERDİ.

Muhammed Aleyhis selam yine bu sıralarda Hazret-i Hadice (r.anha) nin kölesi Zeyd (r.a.) i o zaman küçük yaşta bulunan Hazret-i Ali (r.a.) yi de yanına alıp evladı gibi yetişmiştir.

Otuz beş yaşında bulunduğu sırada Kâ’be’nin duvarları iyice yıpranmış, bir yangın sebebiyle de tahribata uğramıştı. Bu durum üzerine Kureyş kabilesi Kâ’be’yi İbrahim Aleyhis selam’ın yaptığı temele kadar yıkıp yeniden yapmaya başlamıştı. Her kabileye bir bölümünü vererek duvarları yükselttiler.

Bu işin BÜYÜK BİR ŞEREF olduğunu bilen kabileler Hacer-ül-esved taşını yerine koyma hususunda anlaşamadılar. Her kabile böyle BİR ŞEREFE sahip olmak istediğinden, aralarında gittikçe artan büyük anlaşmazlık çıktı. Dört beş gün süren bir anlaşmazlık sebebiyle nerdeyse kan dökülecekti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu