‘Resulullah (s.a.v.) ın kılıcının hakkını verilmesi’ olarak etiketlenmiş yazılar

Uhud savaşı’nın yapıldığı yer (Şehidlik) Medine-i Münevvere

Ebû Dücâne (Radiyallahu anhu)- 2

Ebû Dücâne (r.a.) Bedir günü başına kırmızı renkte bir sarık bağlamıştı. Katılmış olduğu bütün harblerde bu kırmızı sarığı sarardı. Bu, Allah-ü Teâlâ ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) için canını vermeğe hazır bir FEDAİ OLDUĞU mânâsını taşırdı.

Ebû Dücâne Hazretleri (r.a.) nin kahramanlığının en güzel misali ve Resulullah (s.a.v.) a ne derece bağlı olduğu, Uhud gazâsında görüldü.

Bu gazâda göstermiş olduğu kahramanlıkla herkesi hayran bıraktı. Uhud Harbi’nin kızıştığı sırada

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) elinde tuttuğu ve üzerine;

-“Korkaklıkta ar, ilerlemekte şeref ve itibar var. İnsan korkmakla kaderden kurtulmaz.”

Beyti yazılı kılıcını göstererek;

-“Bu kılıcı benden kim alır?” buyurdular.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan bir çokları;

-“Ben, ben, ben” almak için ellerini uzattılar.

Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar;
-“Bunun hakkını vermek üzere kim alır?” buyurunca,

Eshab-i Kiram sustular ve geri durdular.

Kılıcı harâretle isteyenlerden Zübeyr bin Avvâm (r.a.);

-“Ben alırım Ya Resulallah.” Dedi.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) kılıcı Zübeyr (r.a.) e vermedi.

Hazret-i Ebû Bekir, Ömer, Ali, (r.amhüm) nin istekleri de Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından kabul edilmedi.

Ebû Dücâne (r.a.);

-“Ya Resulallah bu kılıcın hakkı nedir?” diye sordu.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Onun hakkı eğilip bükülünceye kadar, onu düşmana vurmaktır. Onun hakkı Müslüman öldürmemen, onunla kafirlerin önünden kaçmamandır. Onunla Allah-ü Teâlâ sana zafer yahud şehidlik nasib edinceye kadar Allah yolunda çarpışmandır. Buyurdu.

Ebû Dücâne (r.a.);

-“Ya Resulallah ben onun hakkını yerine getirmek üzere alıyorum.” Dedi.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) elindeki kılıcı ona teslim etti.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Dücâne (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Uhud dağı Okçular tepesi’nin arkadan görünüşü (Şehidlik)

Ebû Dücâne (Radiyallahu anhu)- 3

Ebû Dücâne (r.a.);

-“Ya Resulallah ben onun hakkını yerine getirmek üzere alıyorum.” Dedi.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) elindeki kılıcıona teslim etti.

Ebû Dücâne (r.a.) çok cesaretli, kahraman olduğu halde harp meydanlarında çok kurnaz davranır;

-“Harp hiledir.”

Hadis-i şerifine tam ittiba ederdi (uyardı).

Ebû Dücâne (r.a.) kılıcı alınca başına kırmızı sarığını sararak, elinde Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) verdiği kılınç olduğu halde harp meydanına doğru çalımlı ve gururlu bir şekilde yürümeye başladı.

Bu sırada şu beyti okuyordu;

-“Hurmalıkların yanındaki dağ eteğinde bulunduğumuz sırada dostumla (Hazret-i Peygamber’le) hiçbir zaman harp saflarının gerisinde kalmamak üzere andlaştım. (Düşmanlara) Allah ve Resulü (s.a.v.) nün kılıcıyla vururum.”

Ebû Dücâne hazretleri (r.a.) nin bu şekilde yürümesi Eshab-i Kiram (r.anhüm) arasında pek hoş karşılanmadı.

Bunun üzerine Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem);

-“Bu bir yürüyüştür ki, bu yerler (harp meydanları) dışında Allah-u Teâlâ’nın gabadına sebeptir.” Buyurarak yalnız düşmana karşı çalımlı yürümenin câiz olduğunu (izin verildiğini) beyan ettiler.

Harb başladıktan sonra iyice kızıştığı sırada muhacir’den Zübeyr bin Avvâm (r.a.) kılıcın kendisine verilmemesinden dolayı üzgün idi.

Kendi kendine;

-“Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) tan kılıcı istedim. Onu ban vermedi. Ebû Dücâne (r.a.) ya verdi. Halbuki ben halası Safiye (r.anha) nin oğluyum. Üstelik Kureyşli’ğim. Halbuki önce ben istemiştim. GİDİP BAKAYIM Ebû Dücâne (r.a.) benden fazla na yapacak?” dedi.

Daha sonra Ebû Dücâne (r.a.) yi takibe başladı.

Ebû Dücâne (r.a.) yukarıda zikredilen beytleri okuyor, müşriklerden kime rastlarsa, onu vurup öldürüyordu. Müşriklerin en azlılarından iri cüseli Ebû Zûl-Kerş’im her tarafı zırhlarla kaplı sadece gözleri görünüyordu.

Ebû Dücâne Hazreleri (r.a.) ile karşı karşıya geldi.

Devam Edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Dücâne (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu