‘Resulullah (s.a.v.) Mukavkıs’a gönderilen mektubu’ olarak etiketlenmiş yazılar

Bab-üs-Selam kapısı’nın güneyi Mescid-i Nebevvi  (Sallallahu aleyhi ve Sellem)

Hatib bin Ebi Beltea (Radiyallah-u anhu)- 4

Mukavkıs;

-“Sizi gönderen zat’tan bana haber veriniz. O bir peygamber midir? Biraz bahset!”

Hatib (r.a.);

-“Evet, O Peygamberdir.”

Mukavkıs;

-“O böyle gerçekten bir peygamber idiyse, kendisini öz yurdundan çıkarıp başka bir yere sığınmak zorunda bırakan kavminin aleyhinde niçin bedduâ etmedi?”

Hatib (r.a.);

-“Sen, İsa bin Meryem Aleyhis-Selam’ın bir Peygamber olduğuna inanıyorsun değil mi? O, kavmi kendisini yakalayıp, öldürmek istediğinde, buna rağmen onlara bedduâ etmedi ve Cenab-ı Hak, O’nu, dünya semasına kaldırdı. Mükafatlandırdı. Halbuki, O, kavminin helâk edilmesi için Allah-u Teâlâ’ya duâ etse olmaz mıydı?”

Mukavkıs;

-“Çok güzel cevab verdin. Gerçekten sen, hikmet sahibi bir zat’ın yanında gelen hâkim bir kimsesin. Bu gece yanımızda kal, yarın sana cevabımı vereyim.”

Hatib bin Ebi Beltea (r.a.), Hazret-i Musa Aleyhis-Selam zamanındaki Firavun’u kasdederek Mukavkıs’a dedi ki;

-“Senden önce, burada bir hükümdar vardı. O, halkına karşı;

(-“En büyük İlah benim!”)
-“Diyerek Rab olduğunu iddia etmişti. Allah-u Teâlâ da, onu, dünya ve ahret azaplarıyla cezalandırdı. Sonra ondan intikam aldı. Sen ise, başkasından İBRET al, başkasına İBRET olma!

Mukavkıs;

-“Bizim için bir din vardır. Biz bu dinimizi, ondan daha hayırlısı olmadıkça bırakmayız.” Dedi.

Hatib (r.a.);

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Hatib bin Ebi Beltea (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu