‘Ummü Hâni (Radiyallah-u anha)’ olarak etiketlenmiş yazılar

DSC_0044   Fuad Yusufoğlu Kabe-i muazzama

Kâb’e-i Muazzama

Ummü Hâni (Radiyallah-u anha);

Mekke’nin Fethi günü Müslüman olan kadın Sahabilerden. Ebû Talib’ın kızı ve Hazret-i Ali (r.a.) nin kızkardeşidir. Annesi Hazret-i Fatima binti Esed, öz adı Fâhite’dir. Doğum ve vefat tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Hazret-i Ali (r.a.) den sonra Hazret-i Muaviye zamanında vefat ettiği rivayet edilmektedir.

Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha); mert, cesur ve güzel ahlaklı idi. Peygamber efendimiz (s.a.v.) sekiz yaşında itibaren amcası Ebû Talib’in yanında büyüdüğünden O’nu çok iyi tanır ve öz kırdaşi gibi severdi. O’nun istek ve arzularını hiç geri çevirmezdi.

Hazret-i Ümmü Hâni (r.anha) de, Peygamber efendimiz (s.a.v.) i aynı şekilde sever ve O’na hürmet’te kusur etmezdi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) hicretten bir yıl önce Taif’e gidip, Taif halkına bir ay nasihat edip, onları iman’a davet etmişti. Taif halkından hiç kimsenin iman etmemesi ve işkence yapmaları üzerine Mekke’ye dönmüştü.

Çok üzgün idi ve her taraf düşman dolu idi.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir gece Mekke’de Ümm-ü Hâni (r.anha) nin Ebû Talib Mahallesinde bulunan evine geldi.

Ümm-ü Hâni (r.anha), o zaman iman etmemişti.

-“Kimdir o?” dedi

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Amcan oğlu Muhammed’im, kabul edersen, misafir geldim.” Buyurdu.

Ümm-ü Hâni (r.anha);

-“Senin gibi doğru sözlü, emin, asil, şerefli misafire cân feda olsun. Yalnız teşrif edeceğinizi önceden bildirseydiniz bir şeyler hazırlardım. Şimdi yedirecek bir şeyim yok”dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Yiyecek, içecek istemem, hiç biri gözümde yok. Rabbime ibadet etmek, yalvarmak için bir yer bana yetişir.” Buyurdu.

Ümm-ü Hâni (r.anha), Resulullah (s.a.v.) ı içeri alıp, bir hasır, leğen, ibrik verdi. Gelen misafire ikram etmek, O’nu düşmandan korumak, Araplar için en şerefli vazife sayılırdı. Bir evdeki misafire zarar gelmesi ev sahibi için büyük yüz karası olurdu.

Ümm-ü Hâni düşündü;

-“Bunun Mekke’de düşmanları çok, hatta öldürmek isteyenler var, şerefim için, sabaha kadar O’nu gözeteyim.” Dedi.

Babasının kılıcını alıp, evin etrafında dolaşmaya başladı.

Resulullah (s.a.v.), o gün çok incinmişti. Abdest alıp, yalvarmaya, af dilemeğe, kulların imana gelmesi, saâdete kavuşmaları için duâ’ya başladı. Çok yorgun ve üzüntülü idi. Hasir üzerine uzanıp uyuyuverdi. O anda Allah-u Teâlâ Cebrail aleyhis selam’ı gönderip Habibini davet etti. Resulullah (s.a.v.) ın mi’racı bu gece oldu. (Bakınız Muhammed Sallallahu aleyhi ve  selam)

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ummü Hâni (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

DSC04990 Fuad Yusufoğlu Mescid-i Cin

Mescid-i Cin

Umm-ü Hâni (Radiyallah-u anha) – 2

Ümm-ü Hâni (r.anha), kocası Hübeyre bin Ebi Vehb’in müşrik olması sebebiyle hicret sırasında iman etmemiş olarak Mekke’de kalmıştı. Durum Mekke’nin fethine kadar devam etti.

Mekke fethedildiği gün kocası, Hübeyre, Müslümanların her tarafı kuşattığını görünce, korkusundan gizlice, şair arkadaşı Abdullah bin Zibare ile birlikte Mercan’a kaçtılar ve orada bir kaleye sığındılar.

Bu durumu gören Ümm-ü Hâni (r.anha) İslam dinini kabul ederek Kureyş kadınlarından on kişilik bir grupla Peygamberimiz (s.a.v.) in yanına gelip Müslüman oldu.

Peygamberimiz (s.a.v.) daha sonra Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha) nin evinde abdest alıp sekiz rek’at (kuşluk) namazı kıldı. Su ile ekmek ıslatıp, tuz ve sirke de koyarak yedi.

Daha sonra Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Ey Ümm-ü Hâni, sirke ne iyi yemektir. Sirke bulunan ev fakir olmaz!” diye iltifatta bulundu.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha) iman edip, Müslüman olduktan sonra, ona çok iltifatta bulunurdu. Fırsatını buldukça O’nun ziyaretine giderdi.

Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha) çok ibadet, nafile oruç tutmayı çok severdi.

Ümm-ü Hâni (r.anha), yine nafile oruca niyetli olduğu birgün, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) O’nu ziyarete gitti. Her zaman olduğu gibi Ümm-ü Hâni (r.anha), peygamberimiz (s.a.v.) e kâse ile şerbet ikram etti. Peygamberimiz (s.a.v.) içtikten sonra duâ ederek, içinde az bir şerbet bulunan kâseyi geri vererek;

-“İçiniz.” Buyurdular.

Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha) nafile oruca niyetli olduğu halde Peygamberimiz (s.a.v.) i sevdikleri ve O’na çok hürmet ettikleri için dayanamayıp, kâse’deki şerbeti içtiler.

Daha sonra Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) durumu öğrenip, kendilerine orucu neden bozduğunun sebebini sordular.

Hazret-i Ümm-ü Hâni (r.anha);

-“Yâ Resulallah size karşı olan sevgimden, hürmetimden dolayı artığınızı içtim ve emrinizi geri çevirmedim.” Dedi.

Hazret-i Ümmü Hâni (r.anha) nin; Peygamberimiz (s.a.v.) den çok az hadis-i şerif naklettiği rivayet edilir. Kendisinden de oğlu Cünd, Yahya, Ebû Mürre, Ebû Salih, Buhari ve Müslim (r.anhüm) hadis naklinde bulunmuşlardır.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ummü Hâni (Radiyallah-u anha) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu