‘Veliler’ olarak etiketlenmiş yazılar

05- Fuad Yusufoğlu Bayezid-i Bistami (r.a.) nin mübarek türbeleri

Bâyezid-i Bistami Radiyallah-u anhu’nun münbarek kabirleri

Sultan-ül Arifin lakabı ile meşhür olan Bayezed-i Bistami (r.a.):

Evilyanın büyüklerindendir. İnsanları hakka davet eden onlara doğru yolu gösterip, hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i aliye” denilen büyük alim ve velilerin beşincisidir. “Sultan-ül ârifin” lakabiyle meşhürdür.

Künyesi, Ebu Yezid’dir. İsmi Tayfur, babasının adi İsa’dır 160 veya 188 (Miladi 803) de İran’da Hazar denizi kenarında Bistam’da doğdu. 231 veya 261 (Miladi 874) senesinde vefat etti. Hanefi mzhebinde idi.

Annesi diyor ki:

-“Kendisine hamile iken şübheli bir şeyi ağzıma alacak olsam, onu geri atıncaya kadar karnıma vururdu.” Üveysi olup, imam-i Ca’fer-i Sadık (r.a.) ın vefatından kırk yıl sonra doğdu.

İmam-i Ali Rıza (r.a.) nın sohbetinde ve bunun bereketiyle İmam-i Ca’fer-i Sadık (r.a.) ın ruhaniyetinden istifade etmiştir. Hazreti Bayezid (r.a.), İmam-i Cafer-i Sadık (r.a.) ın ruhaniyetinden feyz almakla meşhür olmuştur.

Otuz sene Şam civarında bulunup, yüz onüç âlimden ilim öğrenmiştir. Aşkı İlahide o kadar ileri ve ibadette o derece yüksekte idi ki, Namaz kılarken Allah korkusundan ve İslamiyete saygısından göğüs kemikleri gıcırdar, yanında bulunanlar bunu işitirlerdi. Son derece âlim, fâdil ve edib idi.

Şiirleri meşhurdur.

Hazreti Bayezid Bıstamı (r.a.) hazretleri, ilim tahsil ettiği üstadlarından birine olan hürmet ve muhabbettinden dolayı, onun kabrinin yanına defn edilmeyi ve kabrinin, hocasının kabrinden daha derin yapılmasını, kendi vucudunun, hocasının vucudundan aşağıda olmasını vasiyet etti.

Hocalarının en büyüğü, Allah-u Teâlâ’ya kavuşmak yolunda çok yüksek derecelere kavuşmasına vesile olan, İmam-i Cafer-i Sadık (r.a.) hazretleridir.

Feyz ve ma’rifeti, İmam-i Ca’fer-i Sadık (r.a.) ın mübarek ruhaniyetinden, O da, Medine-i Münevvere’nin yedi büyük âlimden biri olan Kasım Bin Muhammed (r.a.) den, O da, Selman-i Farisi (r.a.) den, O da, Eshabi Kiramın en yükseği Sıdık-i Ekber (r.a.) den, O da, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) den almıştır.

Çocukken bir gün camı avlusunda oynarken, Orada geçmekte olan Şakik-i Belhi (r.a.) kendisini görüp,

-“Bu çocuk büyüyünce zamanın en büyük velisi olacaktır.” Buyurdu.

Küçük yaşta iken annesi, kendisini mektebe gönderdi. Bayezid (r.a.) büyük bir dikkatle derse devam ediyordu. Bir gün Kur’an-i Kerim okumak için gittiği mekteb de, okuduğu bir ayet-i kerimenin (Lokman suresi-14) tesiri ile erkenden eve döndü.

Annesi merak edip; niçin erken döndüğünü sual edince,

Şöyle cevab verdi;

-“Bir ayeti kerime gördüm Allah-u Teâlâ o ayeti kerime de kendisine ve sana hizmet ve itaat etmemi emrediyor. Ya benim için Allah-u teâlâ’ya dua et, sana hizmet ve itaat etmem kolay olsun, Veyahut da beni serbset bırak, hep Allah-u Teâlâ’ya ibadet ile meşgül olayım.” Dedi.

Devam edecek…

İslam alimleri ansiklopedisi

Allah-u TeâlâHazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Bu mubarek zatlar hürmetine Dünyada kimseye muhtaç olmayacak, kadar helal rızık, Her zaman zikirle uğraşan bir dil ile Tâat ve ibadetle meşgül olan sıhhatlı bir beden müyyeser eylesin. Amin…

Fuad Yusufoğlu