‘Yahya bin Muaz (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

İyi ahlaklı olmak

25 Haziran 2008

dsc05986-nusaybin-fuad-yusufoglu.JPG

Çağ-Çağ nehri (Hafka çino ) şelalesi

Biz bu asılda iyi ahlakın faziletini anlatırız.

Sonra iyi ahlakın hakikatını açıklarız. Zira Riyazet ile iyi ahlakı elde etmek mümkündür. O halde bunun yolunun nasıl olduğunu anlatalım. Sonra kötü ahlakın alametlerini söyleriz.

Daha sonra da bir kimsenin kendi ayıplarını bilmesinin çarelerini ve iyi ahlakın alametlerini, çocukları yetiştirmek ve terbiye etmeyi ve bu işin başlangıcında bulunan bir müridin mücâhede yolunu anlatırız.

İnşallah-u teala; Hak Teâla (c.c.) Muhammed mustafa’yı (Sallallahu aleyhi vesellem) iyi ahlakiyle övüyor. Ve “Elbete sen, en büyük, en güzel ahlak üzeresin.”Buyuruyor. Kalem –4

Peygamberimiz (a.s.v.) buyurdu;

-“Ben iyi ahlakı tamamlamak için gönderildim.”

Resulullah (a.s.v.) buyurdu ki;

-“Kıyamette terazıye konan en büyük şey, güzel ahlaktır.”

Resulullah (a.s.v.) huzuruna bir kimse gelip;

-“Din nedir?” diye sordu.

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu ki:

-“İyi ahlaktır.” Sonra tekrar sağ ve sol tarafından gelip aynı şekilde sordu ve aynı cevabı aldı.

Dördünce defa sorunca;

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu:

-“Anlamıyormusun? Kızmıyacaksın.”

Amellerin en üstünü nedir? diye sorduklarında;

-“İyi Ahlaktır.”buyurdu.

Bir kimse Resulullah (a.s.v.) a

-“Bana nasihat et.” Dedi.

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu ki:

-“Nerede olursan Allah-u Teala(c.c.) den sakın.”

-“Biraz daha nasihat et “dedi.

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu ki:

-“Her kötülükten sonra iyilik yap ki, O kötülüğü silsin.”

-“Biraz daha nasihat et “dedi.

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu:

-“İnsanlarla görüşürken iyi huylu ol.”

Yine Resulullah (a.s.v.)Buyurdu ki;

-“Allah-u Teala(c.c.) kime iyi ahlak ve güzel yüz nasib ederse Cehennem ateşi onu yakmaz”

Resulullah (a.s.v.) a filan kadın gündüzleri oruc tutar, Geceleri namaz kılar, Fakat huyu kötüdür, komşularını dili ile incitir. Dediklerinde

Resulullah (a.s.v.) Buyurdu ki:

-“Onun yeri Cehennemdir.”

Resulullah (a.s.v.)Yine buyurdu:

-“Sirkenin balı bozduğu gibi, kötü ahlak da tâatı bozar.”

Fudeyli İyad (r.a.) buyurdu:

-“İyi huylu fasık ile arkadaşlığı, kötü huylu kaarı ile (Kur’an-i Kerim okuyucusu ile) arkadaşlık etmekten daha çok severim.”

Abdullah bin Mubarek (r.a.):

Kötü huylu bir kimse ile yolculuk yaptı. Ayrılınca ağladı:

-“Niçin ağlıyorsun “dediklerine. Abdullah Bin Mubârek (r.a.):

-“O zavallı benim yanımdan gitti. O kötü huyu da onunla beraber gitti ve ondan ayrılmadı.” Dedi.

Kettani (r.a.) der ki:

-“Sofu, iyi huyludur. Kimin ahlakı senden iyi ise, senen daha sofudir.

Yahya bin Muaz-ı Razi (r.a.) buyuruyor:

-“Kötü huy öyle bir günahtır ki. O oldukça hiçbir tâat fayda vermez. İyi huy (ahlak ) bir iyi taattır ki, o oldukça hiçbir günah ziyan vermez.”

İnsan iki şeyden yaratılmıştır:

Biri

VUCUD olup gözle görülebilir.

Öteki de;

RUH olup, Kalb gözü olmadan anlaşılmaz.

Bunların her ikisinin de kötülük ve iyilikleri vardır. Birine Güzel ahlak, diğerine Güzel yaratılış denir.

Devam Edecek…

Kimya-yi Saadet (İmam-İ Ğazali)

Allah Teâla (c.c.) u bizleri ve sizleri İyi huylu insanlarla arkadaşlık etmeği, Ve Güzel Ahlaklı İnsan olmayı İhsan eylesin. Amin…

Fuad Yusufoğlu

Güzel Ahlakın hakikati

25 Haziran 2008

Çağ-Çağ deresi şelalesi (Nusaybin)

Güzel ahlakın hakıkatı nedir ve nasıldır? Bu hususta çok sözler söylenmiştir. Her biri karşılaştığı kadarını söyleyebilmiştir. Hepsini söylememişlerdir.

Mesele;

Biri diyor ki;

-“Alnı açık olmaktır.”

Biri de;

-“İnsanların sıkıntılarına katlanmaktır.” Diyor.

Bir başkası da;

-“Karşılık beklememektir.“ diyor.

Bunun gibi çok şeyler söylenmiştir. Bunların hepsi güzel ahlakın, iyi huyun dallarıdır. Hakikati ve tamamı değildir.

Biz hakikatını ve tamam olma sınırını açıklayalım.

İnsan iki şeyden yaratılmıştır.

Biri ;

VUCUD olup, gözle görülebilir.

Öteki de;

RUH olup, KALB GÖZÜ OLMADAN ANLAŞILMAZ.

Bunların her ikisinin de kötülük ve iyilikleri vardır. Birine güzel ahlak, diğerine güzel yaratılış denir. Güzel ahlak batının (ruhun ve kalbın) suretinden ibarettir. Nitekim güzel yaratılış da zahir suretten ibarettir.

Yalnız gözün veya yalnız ağzın güzel olmasıyla yüz güzel olmayıp, burun ağız ve göz hepsinin güzel ve mütenasib olmasıyle güzel olduğu gibi

Kalb’de, İLİM, HIŞM, ŞEHVET ve ADALET kuvvetleriyle bir araya gelmeyince güzel olmaz.

İlim kuvveti:

Bununla zekiliği demek istiyoruz. Bunun güzelliği sözlerin doğrusu ile yalanını kolayca ayırmasıdır. İşlerde ki iyiliği kötülükten, itikatta Hakkı batıldan ayırmasıdır. Nitekim Allahu Teala (c.c.):

-”Hikmet (ilim) verilen kimseye, elbette çok hayır verilmiştir.”Buyurdu. Bakara -269

Gazap Kuvvetinin iyiliği:

Şeriatın emrinde olmak, şeriatın emri ile kalkmak ve oturmaktır.

Şehvet kuvvetinin iyiliği:

Serkeşlik etmemek, şeriatın ve aklın dışına taşmamaktır. Böylece şeriata uymak, akıl ve şeriatla ona kolay gelir.

Adaletin İyiliği:

Gazab (kızgınlık ) ve şehveti (arzuları) din ve aklın işaret ve yol göstermesi altında zapt etmektir.

Bunlardan her biri kötü olunca, her birinden kötü huylar ve fena işler meydana gelir. Her birinin kötülüğü iki şekilde olur. Biri haddı aşmakla, diğeri de az, eksik olmakladır.

İlim kuvveti Haddi aşarsa, ilmini kötü yolda kullanır buna cerbeze denir. Eksik oluncada budalalık ve aptalıklar yapar. Ortada olursa ondan iyi çareler, doğru görüşler, doğru düşünceler ve kuvvetli ferasetler meydana gelir.

Hışm ( gazab –Kızgılık ) kuvveti haddi aşarsa, ona tehevvür (korkusuzluk) denir.

Az ve eksik olursa, yüreksiz ve cesaretsiz derler.

Ortada olursa, Yanı ne az nede çok olursa, buna cesaret denir.

Cesaretten kerem, yüksek himmet, yürekli olma, hilm soğukkanlılık, acelesizlik ve hışmıni yenmek ve buna benzer ahlaklar doğar.

Korkusuzluktan ise, herkese bağırmak, kendini beğenmek, büyük görmek, sert davranmak kendini tehlikeye atmak ve bunun gibi huylar ortaya çıkar.

Az olursa, kendini aşağı görmek, zavallı, biçare, alçak himmetli ve zelil olmak sıfatları doğar.

Şehvet kuvveti çok fazla olursa, buna hırs denir. O zaman o kimseden hayasızlık, rezillik, mürüvvetsizlik, namussuzluk,

hased, zenginlerden sıkılmak, fakirleri beğenmemek ve bunun gibi huylar ortaya çıkar.

Eksik olursa, gevşeklik, namertlik, hissizlik, ihmalkarlık gibi huylar doğar.
Ortada olunca: İffet denir. Ondan haya, kanaat, cömertlik, sabır, zerafet ve uygunluk huyları görünür.

Bunların her birinin iki ucu vardır. Her iki ucu da kötü ve çirkindir. İkisi arasında iyi, güzel ve beğenilen vardır. İki uc arasındaki bu orta yer, KILDAN DAHA İNCEDİR. Sirat-i Müstakim ( doğru yol) bu ortadır. İncelikte de Ahiretteki sırat gibidir.

Bu sırat üzerinde doğru yürüyen, yarın sırat köprüsü üzerinde korkusuz olarak yürür. Bunun için Allah-u Teala (c.c ) her ahlak ve huyda ortayı emretti. Ve iki ucundan men ve zecr eyledi. Ve

–“Onlar ki, harcadıkları vakit ne israf, ne de sıklık yaparlar. ( harcamaları) ikisi arası ortalama olur.” Buyurdu. Furkan -67

Allah-ü Teala (c.c.) Peygamberimiz (a.s.v.)”Elini hiç vermiyecekmiş gibi bağlama ve hepsini verip yanında bir şey kalmayacak kadar da açma.” Buyuruyor. İsra-29

O halde, bilmiş ol ki;

En güzel ahlaklı, tam manasiyle, bu söylediklerimizi her iki uctan uzak ve doğru olarak bulundurandır. Tıpkı güzel yüzde, her yerin düzgün, doğru, mütenasib ve iyi olması gibidir. İnsanlar burada dört kısma ayrılmışlardır.

Devam edecek…

Kimya-yı Saadet (İmam-i Ğazali )

Allah-u Teala (c.c.) bizleri ve sizleri Güzel Ahlaklı olmayı ve güzel ahlaklı olan kullarıyla arkadaş olmayı nasıb eylesin. Amin…

Fuad Yusufoğlu

dsc08824-sonbahar-da-girnavas-fuadyusufoglu.JPG

Girnavas Şelallesi -Uzaktan görünüş- (Nusaybin)

Bil ki;

Havf (Allah’tan korkmak) büyük makamlardandır. Fazileti, sebep ve neticelerine bağlıdır. Sebebi anlatılacağı gibi ilim ve marifettir. Bunun için Allah-u Teâla hazretleri (c.c.):

-“Allah’tan ancak, Âlim kulları korkar.” Fatır suresi Ayet 28.

Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve selem):

-“Hikmet ve ilmin başı Allah (c.c.) korkusudur.” Buyuruyor.

Neticesi ise, iffet, verâ ve takvadır. Bunların hepsi de saadetin anahtarıdır. Çünkü şehvet ve arzular terk edilmedikçe ve bu yolda sabredilmedikçe, saadet yolu bulunamaz.

Şehvet ve arzuları korku gibi hiç bir şey yakıp yok edemez. Bunun için Allah-u Teâla (c.c.) kendisinden korkanlar için hidayet, rahmet, ilim ve rızayı üç ayete topladı.

Ve:

-“Hidayet ve rahmet Allah için günahlardan kaçanlardır.”, “Allah’tan ancak âlim kullar korkar.” Fatır suresi Ayet: 28.

-“Allah onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razıdır.”Beyyine suresi Ayet: 8.

Resulullah (Sallallahu aleyhive sellem) Buyurdu:

-“Allah-u Teala den korkandan her şey korkar. Allah’tan korkmayanı, her şey’le korkuturlar.”

Yahya bin Muâz (r.a.) buyuruyor:

-“Mü’minın günahı; korku, ceza ve rahmet ümidi arasında, iki aslan arasında kalmış tilki gibidir.”

Yine (a.s.v.) Buyurdu:

-“Zavallı insan, cehennemden fakirlik gibi korksaydı, cennete girerdi.”

Kendisine:

-“Kıyamette kim daha emindir?”dediklerinde

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Bugün daha çok korkandır.”

Aişe Validemiz (r.a.) buyurdu:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Kur’an-i Kerimde:

-“Yaparlar ve korkarlar.” Buyurulması ne içindir?

Ben:

-“Hırsızlık ve zina mıdır?” dedim.

Resulüllah (Sallalahu aleyhi vesellem):

-“Hayır, namaz kılarlar, oruç tutarlar ve kabul olmadı diye korkarlar demektir.” Mu’minun suresi ayet: 60.

Muhammed bin Münkedir (r.a.) ağladığı zaman, vucudunu gözyaşı ile siler ve:

-“Duydum ki, gözyaşı değen yeri cehennem ateşi yakmaz.”derdi.

Kimya-yı Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Yalnız O’ndan korkup günah işlemeyen kullarından eylesin. AMİN….

Fuad Yusufoğlu

dsc02186-fuadyusufoglu-girnavas-tepesi.JPG

Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

 

Fakirliğin Fazileti:

Allah-u Teala hazretleri (c.c.):

-“Lil-fukarai’l-muhacirine.” Haşr suresi; 8 . Ayet-i kerimesinde fakirliği, hicretten önce buyuruyor.

Resulüllah (Sallallahu aleyhe ve sellem) buyuruyor ki;

-“Allah-u Teâla (c.c.) çoluk çocuğu fazla ve zahid olan fakiri sever.”

Resulüllah ( a.s.v.) yine buyurdu:

-“Ey Bilal bu cihandan giderken zengin değil, fakir olarak gitmeye gayret et.”

Resulüllah (a.s.v.) yine buyurdu:

-“Ümmetimin fakirleri, zenginlerden beş yüz sene önce cennete girerler.”

İsa (Aleyhis selam) uyuyan bir kimsenin yanından geçiyordu.

İsa (Aleyhis selam);

-“Kalk, Allah-u Teâla (c.c.) yı zikret.” Buyurdu.

Adam:

-“Benden ne istiyorsun? Ben dünyayı isteğenlere verdim.” Dedi.

İsa (Aleyhisselam):

-“Öyleyse uyu, İstediğin gibi uyu.” Buyurdu

Resulüllah (a.s.v.) buyurdu:

-“Fakira aşına olunuz. Onlara iyilik yapınız. Çünkü onların saadeti yoldadır.”

Eshab (r.anhum.):

-“O nedir Ya Resulüllah (a.s.v.)?” dediklerinde:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem);

-“Kıyamet günü onlara, size kim bir parça ekmek veya bir hırka veya içecek bir su vermişse, elinden tutunuz ve cennete götürünüz denir.” Buyurdu.

Lokman Hekim (a.s.) oğluna:

-“Elbisesi eski olanı aşağı görme. Çünkü senin ve onun sahibiniz birdir.” Dedi.

Yahya ibn Mûaz (r.a.) buyuruyor ki;

-“Zavalli insan, fakirlikten korktuğu kadar cehennemden korksaydı, fakirlikten de, Cehennemden de emin olurdu.
-“Dünyayı istediği kadar Cenneti isteseydi, ikisine de kavuşurdu.
-“Dıştan insanlardan korktuğu kadar, kalbden Allah (c.c.) tan korksaydı, dünyaya da, ahirette de saadete kavuşurdu.”

İbrahim-i Edhem (r.a.) ın huzuruna bir kimse on bin gümüş getirdi.

Almadı.

Adam, alması için çok sıkıştırdı.

İbrahim-i Edhem (r.a.):

-“İstermisin ki, bununla fakirlik defterinden silineyim? Bunu asla yapamam.” Dedi.


Devam edecek……

Kimya-yı Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri dünyaya Haris olmayan kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu