Arkadaşlık ve dostluğun hakları- 2- (-Kardeşlık akdi-)

02 Temmuz 2008 Çarşamba

dsc06536-gunesin-batisifuad-yusufoglu.JPG

Güneşin Batışı (Nusaybin)

Biliniz ki;

Herhangi bir mes’elede ihtilaf ve munakaşa etmek gibi, SEVGİ’Yİ YOK EDEN BİR ŞEY YOKTUR. Arkadaşlarının, dostunun sözünü redetmek, ona cahil ve ahmak, kendisine ise akıllı ve faziletli demektir. Ona karşı kendini büyük görmek ve ona hakaret gözü ile bakmaktır. Bu ise dostluğa değil, düşmanlığa yakındır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyor ki;

-“Din kardeşinin söylediğine itiraz etme, onunla alay etme ve verdiğin sözde dur.”

Din büyükleri buyuruyor ki;

Din kardeşine:

-“Hadi kalk “ dediği zaman

-“Nereye?” diye sorsa,

Arkadaşlığa layık değildir. Belki, kalkmalı ve sormalıdır. Velhasıl muhabbeti, sevgiyi ayakta tutan her şeyde ve her işde uygunluktur. Onu sevdiğini ve acıdığını söylemelidir,

Peygamber efendimiz(Sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyor:

-“Bir kimse, bir kimseyi seviyorsa, ona sevdiğini söylesin.”

Bunun için (a.s.v.) buyurdu:

-“Eğer böyle yaparsanız, onun kalbinde sevginiz doğar ve bir başka taraftan muhabbet artar.”

Her halını sormalı, üzüntü ve neşesine ortak olduğunu bildirmeli, onun üzüntü ve neşesini, kendi üzüntü ve neşesi bilmelidir. Onu çağıracağı zaman, iyi isimlerle çağırmalı, onun sevdiği isimlerle çağırmalıdır.

Hazreti Ömer(Radiyallah-u Anhu) buyurdu:

-“Dostluk kardeşlık üç şeyle saf olur.

Onu en iyi isimlerle çağırmakla,
Ondan önce selam vermekle,
Oturmakta onu kendine tercih etmekle.”

Sevgi alametlerden bir de, ehlini, çocuklarını ve hallerini ve onlarla alakalı şeyleri övmelidir. Zira bunun sevgide çok te’siri vardır. Yaptığı her iyiliğe şükretmelidir.

Hazreti Ali (Radiyallahu anhu –Kerememallahu vechu) buyuruyor ki;

-“Din kardeşinin iyi niyetine şükretmeyen, iyi işe de şükretmez.”

Olmadığı yerde ona yardım etmeli, hakkında söylenen kötü sözleri söyleyene çevirmelidir. Onu kendisi gibi bilmelidir. Yanında sevdiği bir kimse için alçakça konuşana karşı susmak, sevdiğine büyük cefa olur. Bu, sevdiğini dövdüklerini görüp, ona yardım etmemeye benzer. Zira dil yarası daha büyüktür.

Büyüklerden biri der ki;

-“Birisi sevdiğim bir kimseden konuşurken, o sevdiğimin orada bulunduğunu, söylenenleri dinlediğini ve söylediklerimi onu duymasını istemediğim olmamıştır.“

Ebu’d-Derda (r.a.) yerde yatan iki inek gördü. Birini kaldırınca, diğeri de kendiliğinden kalktı. Bunu görünce ağladı. Ve

-“Allah (c.c.) için kardeş olanlar böyle olurlar. Kalkarken de, yürürken de BERABER OLURLAR.”

Din kardeşine ilim ve dinde olanları öğretmelidir. Çünkü Allah (c.c.) için kardeş olanların birbirini cehennemden koruması, dünya sıkıntılarından korunmalarından mühimdir. Öğretir de, öğrettiği ile amel etmezse, nasihat etmeli, yol göstermeli ve onu Allah-u Teala (c.c.) nın azabi ile korkutmalıdır.

Fakat bu nasıhatın acımadan dolayı olduğunu anlatmak için de, yalnız yerde nasıhat etmelidir. Çünkü kalabalıkta Nasihat ağır ve yersiz olur. Söylerken de, sert değil, tatlılıkla söylemelidir.

Peygamber Efendimiz (a.s.v.) buyurdu ki;

-“Mu’min mu’minin aynasıdır, yanı kendi ayıp ve noksanlarını ondan öğrenir.”

Bir din kardeşin sana, kimsenin olmadığı bir yerde tatlılıkla bir kusurunu söylerse teşekkür etmelisin. KIZMAMALISIN. Bu şuna benzer ki, bir kimse sana koynunda yılan veya akrep var dese, bu sözüne kızmasın hatta memnun olursun. İnsandaki bütün kötü sıfatlar, yılan ve akrep gibidir. Fakat acı ve yaraları kabirde anlaşılır. ACILAR RUHADIR. Öyleyse onların acısı ve can yakması bu dünya yılanlarının bedeni acıtmasından daha şiddetlidir.

Hazreti Ömer (r.a.) buyurdu:

-“Ayıplarımı bir hediye gibi önüme getirene. Allah (c.c.) merhamet eylesin.”

Selman-ı Farisi (r.a.) yanına gelince:

-“Ey Selman doğru söyle beğenmediğin hallerden bende hangisini gördün ve duydun.” Buyurdu:

Selman Farisi (r.a.):

-“Beni bu hususta konuşmaktan afv eyle.” Dedi.

Hazreti Ömer (r.a.):

-“Muhakkak öğrenmek istiyorum.” Buyurunca ve çok zorlayınca

SelmanFarisi (r.a.):

-“Duydum ki, evinizde günde iki defa yemek yeniyor ve gündüz ve gece giymek üzere iki gömleğin varmış.” Dedi.

Hazreti Ömer (r.a.):

-“Bundan sonra bunları da yapmayız. Başka hiçbir şey duydun mu?.”Buyurdu.

Selman Farisi (r.a.):

-“Hayır duymadım.” Dedi.

Bütün bunlar kendi ayıp ve kusurlarını bilmediği zamandır. Şayet ayıb ve kusurunu bilirse, ima ile nasıhat etmeli açıkça söylememelidir. Eğer bu ayıp, sana karşı yaptığı bir kusur ise, onu örtmek ve bilmemezlikten gelmek lazımdır. Fakat dostlukta bir değişiklik olmamalıdır.

Eğer bir değişme olacaksa; yalnız yerde onu azarlamak, ondan ayrılmak ve kesilmekten daha iyidir. Kesilmek de, hakkında fena söylemek ve ona dil uzatmaktan daha iyidir.

Arkadaşlıktan maksat kendi ahlakını, arkadaşlarından, din kardeşlerinden gelecek bazı şey’lere katlanmakla düzeltmektir. Yoksa onlardan iyilik beklememelidir.

Devam edecek….

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah (c.c.) bizleri ve sizleri kendi rızası istikametinde İyi arkadaşlık edinen ve arkadaşlık hakkını ifa eden kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu

“Arkadaşlık ve dostluğun hakları- 2- (-Kardeşlık akdi-)” için 6 Yorum

  1. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    15/5/2007 – selamün aleyküm
    Yazan: hulos
    fuad amcacım bu bana yolladığın harika mesaj için çok teşekkürler ediyorum aileminde size selamları var ayrıca fener bahçeyi tebrik ediyoruz şampiyonluğu için umarım avrupada bu şanlı bayrağımızı yükseltirler selam ve dualar amcacım…..

  2. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    15/5/2007 – selam fuad abim
    Yazan: solmaz1
    esselamun aleykum canım abim.nasılsın fuad abim inşallah iyisindir.bizlerde şükür Mevlama abi.hayırlı bir seyler yapabilmek için yanıp tutusuyoruz.Rabbim yar ve yardımcımız olsun ve bu yolda canımız alsın inşallah.
    sevgili abim bir arkadaşim yardımıyla sitem tamam.
    hakkını helal et abim.
    sitelerimin şifresi senden var.istediğin ve vaktın olduğu zaman girip o güzel yaziların bırakabilirsin güzel abim.istediğin siteye gir.sevinirim abim.değerli yaziların bizimle paylaşmak çok güzel.duadamsın her daim sevgili fuad abim.
    sende bizlere unutma.
    sevgi ve dua ile
    Rabbime emanet ol

  3. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    16/5/2007 – s.a.
    Yazan: bayansanem
    amcacım hayırlı akşamlar diliyorum öncelikle.bu ara sizinde dediğiniz gibi gelemedim ziyaretinize işlerin yogunlugundan.lütfen kusuruma bakmayın.ama sizin ziyaretinizle duydugum memnuniyetimden emin olun.iadeyi ziyarete elimden geldiğince gelmeye çalışıyorum ama işler yogun olunca aksıyabiliyor.
    tekrar hayırlı akşamlar diliyor,ellerinizden öpüyorum.dualarınızda eksik etmeyin

  4. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    6/5/2007 – )))
    Yazan: Baharcicegi
    Günümzdeki arkadasliklar dostluklar genelde sahte ve samiyetsiz.peygamber efendimizi örnek alarak yasasak zaten karincayi bile inciltemeyiz,allah gercek dogru arkadaslar nasip etsin

  5. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    16/5/2007 – Selamunaleyküm
    Yazan: ruzun
    Hayirli günler ,Hayirli vakitler dilerim.Allah(cc) emanet olunuz.

  6. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    16/5/2007 – merhaba;
    Yazan: lotuse
    gerçekten arkadaş- dost biri varsa insanın yanında,
    onun varlığı en büyük zenginliktir;
    yalancı-riyakar-fırsatçı-çıkarcı insanlar dünyasında…

    iyi akşamlar fuat amca, umarım iyisinizdir.

Yorum Yapın