Tevbe-i nasuh- 6

05 Temmuz 2008 Cumartesi

dsc00319-fuadyusufoglu-navala-res.JPG

Navale Reş (Nusyabin)

Abdullah bin Ömer (r.a.) şöyle der:

-“Kim ki, yapmış olduğu günahı hatırlar ve ondan dolayı; kalbi korkudan titrerse, onun günahı levh-i mahfuz’dan kaldırılmıştır.”

Rivayet edilir ki, biri Adullah bin Mesud (r.a.) a sordu:

-“Ben bir günah işledim.Tevbe edersem Allah(c.c.) kabul eder mi?”

İbni Mesud (r.a.) adamdan yüzünü çevirdi, cevap vermedi.

Sonra dönüp adama bakınca gözlerinden yaşlar aktığını gördü. Bunun üzerine adama şöyle dedi:

-“Cennetin sekiz kapısı vardır. Hepsi açılıp kapanır. Ancak Tevbe kapısı kapanmaz. Kapının kapanmaması için bir melek bırakılmıştır.Tevbe et Me’yüs olma.”

İbni Abbas (r.a.) dan rivayet edilmiştir. Resülullah (a.s.v.) buyurdu:

Kul tevbe ettiği zaman, Allah (c.c.) onun tevbesini kabul eder, günahları yazan meleklere o günahı unutturur. Azalarına da yaptıkları günahı unutturur.Yer yüzünde ki, günahı işlediği yeri de, gökteki makamı nı da unutturur. Bunlara kulun günahlarını unutturur ki, kiyamet günü kulun aleyhine şehadet edecek kimse bulunmasın.

Tevbe-i Nasuh:

kulun içten, dıştan pişman olarak ve bir daha o günahi işlememeğe azmetmek suretiyle yapılan tevbedir. Allah (c.c.) kabul buyurduğu tevbe de işte böyle olanıdır. Zahiren tevbe edip, içten pişman olamayanın hali buna benzer:

Bir mezbele ki üzerine atlas örtülmüş, İnsanlar ona baktıklarında imrenirler. Fakat örtü mezbelenın üzerinden kaldırıldığında insanlar ondan tiksinirler ve yüz çevirirler. İşte ihlassız, dıştan ibadet edenlerin halı de böyledir.

İnsanlar onlara gıpta ederek bakarlar, fakat kiyamet günü perdeler kaldırıldığında melekler onlardan kaçarlar bunun içindir ki;

Resülullah (a.s.v.) buyurulmuştur:

-“Şüphesiz, Alah(c.c.) sizin şeklinize, kiyafetinize bakmaz. Belki Allah(c.c.) sizin kalblerinize bakar.

İbni Abbas (r.a.) ın şöyle dediği rivayet edilir:

-“Nice tevbe eden vardır ki, kıyamet günü tövbe ettiğini sanarak gelir,Halbuki tevbe etmiş değildir. Çünkü o, pişmalık günahı tekrar işlememeğe azm etmek;

Hakkını yediği kimselere imkan dahilinde haklarını iade etmek ,mümkün değilse hellallaşmak, bu da mümkün değilse onun için dua yapmak suretiyle tevbe kapılarını kuvvetlendirmektir.

Ebulleys’in (k.s.) tefsirinde de böyledir.

Akıllı olan kimseye yaraşan odur ki; geçmiş günahlara tevbe etsin. Allah (c.c.) yaklaştıracak ve ahiret gününden kurtaracak güzel amelleri düşünsün.Tevbe etmekte acele ederek, boş amelleri bırakarak Allah (c.c.) ın zikrine devam etsin. Allah (c.c.) ın yasak kıldığı şeyleri terk etsin. Nefsin heva ve hevesine, şehevi isteklere uymuyarak, nefsı sabretmeye davet etsin.

Nefis bir puttur. Kim ki nefsine taparsa o kimse puta tapmış olur. Allah (c.c.) a İHLAS ile ibadet ederse, işte o kimse nefsi tepelemiş olur..

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala (c.c) bizleri ve sizleri bir daha günah işlemeyen Tevbe-i nasuh yapan kullarından eylesini AMİN….

Fuad Yusufoğlu

“Tevbe-i nasuh- 6” için 1 Yorum

  1. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    15/6/2007 – SELAM……
    Yazan: SALIHAX
    S.A. fuad amca cumanız mubarek olsun benım annaannem cok rahatsız onun ıcın dua edermısınız selam ve dua ıle Allahın rahmetı bereketı hıdayetı uzerımızde ve uzırınızde olsun selam ve dua ıle

Yorum Yapın