‘Kadisiye muharebesi’ olarak etiketlenmiş yazılar

Girnavas Şelalesi (İlk bahar) Nusaybin

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 4

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretleri, bir çok birliklere de kumandanlık etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Hicaz’da, el-Harrar mevkiine gönderilen seriyyeye kumandanlık yapmıştır.

Medine şehrinin emniyetinin sağlanmasında önemli görevlerde bulunmuş, bu seferde Peygamberimiz (s.a.v.) in sancağını taşımıştır.

Hudeybiye antlaşmasında bulunmuş, şahid olarak anlaşmayı imza etmiştir. Hazret-i Ebû bekir (r.a.), Halife seçilince ilk biat edenler arasında olmuştur.

Hazret-i Ömer zamanında, Hevazin bölgesine zekat toplamak için gönderilmişti. Bu sırada İran taraflarındaki olaylar büyüyünce, hem bu olayları önlemek, hemde düşmana bir ders vermek için bir İslam ordusu hazırlandı. Bu ordunun başına kimin geçirilmesi gerektiği yapılan şûrada görüşüldü.

Bazıları bizzat bu ordunun başına kumandan olarak halife Hazret-i Ömer (r.a.) in getirilmesini istiyorlardı. Bir kısmı da bunun çeşitli sebeplerle uygun olmayacağını, başka birisinin kumandanlığa getirilmesini istiyordu. Bu sırada Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretlerinin Hevazinden mektubu geldi.

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ın ismini duyan Eshab-i Kiram (r.anhüm) in hapsi ittifakla hazret-i Ömer (r.a.) e;

-“İşte aradığım kimseyi buldun.” Dediler.

Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.), Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ı Medine’ye çağırarak, O’nu İslam ordularına başkumandan tayin etti.

O’na;

-“Ey Sa’d! Sana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın dayısı ve eshabı dediklerine bakıp da gururlanma. Allah-u Teâlâ kötülüğü ancak iyilik ile yok eder.”

Hazret-i Ömer (r.a.) sözlerine şöyle devam etti.;

-“Allah ile kul arasında kulluktan başka bir bağ yoktur. Allah onların Rabbi, onlar da O’nun kullarıdır. Fakat ölürken ki son durumları ve bu son nefeste ettikleri son sözleri bakımından üstün olurlar. Ancak kullukta Allah katında karşılık bulur sevab kazanırlar. Bak Allah’ın Resûlü ne yapıyor idiyse sen de öyle yap ve sabrı bırakma.” Dedi.

Hazret-i Ömer (r.a.) bu şekilde nasihat ettikten sonra Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) in emrine dörtbin asker verdi. Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.), bu askerlerle medine’den çıktı.

İran topraklarında bulunan İslam askerleri ile birleşerek meşhur ‘Kadisiye’ meydan muharebesi kazandı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Şelalesi (İlkbahar) Nusaybin

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 5

Kadisiye Muharebesi;

İslam ordusu ile İran ordusu arasında oldu. İslam ordusuna Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.), İran ordusuna da Rüstem kumanda ediyordu.

İslâm ordusu, Fırat nehrinin bir kolu olan Atik nehrinin ‘Kadisye’ denilen yerinde ordugah kurdu. Harpten önce İran’ın başşehri Medayına elçiler gönderdi.

İran kisrası Yezd-i Cürd ile görüştüler. İranlıları İslâm’a davet ettiler.

-“Ya Müslüman olursunuz, ya cizye verirsiniz veya harp edersiniz.” Diye şart ileri sürdü.

İran kisrası buna sinirlenerek;

-“Eğer benden önce elçi öldüren bir Melik olsaydı, ben ikincisi olup, sizi öldürürdüm.”

Dedikten sonra bir miktar toprak getirtti.

-“Bende sizin için başka şey yok. En büyüğünüz kimse bunu yüklensin de reisinize götürsün ve biliniz ki, cümlenizi ‘Kadisiye’ hendeğine gömmek için Rüstem’i göndermek üzereyim.” Dedi.

Bunun üzerine elçiler arsında bulunan Asım bin Amr (r.a.) kalkıp toprağı yüklendi, dışarıya çıktılar. Arkadaşlarıyle beraber Hazret-i Sa’d (r.a.) ın yanına döndüler.

Ve;

-“Ya Sa’d müjde. Allah-u Teâlâ onların toprağını bize verdi.” Dediler.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) verilen bu bir parça toprağının tamamının verileceğine dair Allah-u Teâlâ’nın bir müjdesi olarak inandılar.

İran ordusu da gelip, Atik nehri kıyısında ordugah kurdu. 120 bin kişi olan İran ordusu’nun 30 bini zırhlı ve birbirinden ayrılmaması için zincirle bağlı idiler. Ayrıca İran ordusu’nun ön saflarında filler yerleştirilmişti. İslâm ordusu ise 34 bin kişi idi.

Hazret-i Sa’d (r.a.), anlaşma ile işi haletmek istiyordu. Yine elçi göndererek üç gün süre tanıdıklarını bu üç gün içinde ya Müslüman olursunuz, ya cizye verirsiniz veya cenge hazır olursunuz diye haber gönderdi.

Onlar üç gün içinde bunları kabul etmediler. Dödüncü gün harp başladı. Harp başlamadan önce Önce Hazret-i Sa’d askerlerine şöyle hitab etti.

-“Mevkilerinizde sebat ediniz, öğle namazından sonra ben dört tekbir alacağım, ilkinde siz de tekbir alırsınız, harbe hazır olursunuz, ikinci tekbirde, siz de tekbir alır silahlanırsınız. Üçüncü tekbirde siz de tekbir alıp, askeri harp için coşturursunuz, dördüncü tekbirde düşman üzerine hücum ediniz;”

Ve;

-“La havla vela kuvvete illa billah.” Deyiniz.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu