‘Rahip Bahire’ olarak etiketlenmiş yazılar

Eski Busra’dan bir görünüş

Cebel-ün-Nur (Uzaktan görünüşü)

Muhammed (Aleyhis selam)- 25

Ebû Talib;

-“Misak nedir?” dedi.

Rahip “Bahira” dedi ki;

-“Allah-u Teâlâ bütün peygamberlerden ve en son İsa Aleyhis selam’dan ümmetlerine âhir Peygamberinin geleceğini bildirmeleri üzerine söz almıştır.” Dedi.

Ebû Talib, Rahip “Bahira” nın bu sözleri üzerine Şam’a gitmekten vazgeçti. Mallarını Busra’da ucuz fiyata satıp Mekke’ye döndü.

Ebû Talib, Rahip “Bahira” dan işittikleri şeylerden sonra Muhammed Aleyhis selam’ı Daha çok sevdi.

Ömrü boyunca O’nu daima korudu ve her işinde O’na yardımcı oldu.

Her haliyle faziletler ve güzellikler sahibi müstesna bir insan olarak büyümekte olan Muhammed Aleyhis selam, on yedi yaşına girmişti.

Bu sırada Yemen’e ticaret için giden amcası Zübeyr, ticaretinin bereketli olması için O’nu da yanında götürmüştü.

Bu sefer de de nice harikülade halleri görüldü. Mekke’ye döndüklerinde O’nun bu halleri anlatıldı ve Kureyş kabilesi arasında

-“Bunun şanı pek yüce olacak” diye söylenmeye başlandı…

Gençliği;

Her bakımdan insanların en üstünü olan Muhammed Aleyhis selam, daha gençliği sırasında Mekke halkı arasında diğerlerinden farklı olarak çok sevilmiştir.

Güzel ahlakı, insanlara görülmemiş bir şekilde iyi davranması, sakinliği, yumuşaklığı ve diğer üstün halleriyle SEVİLMİŞTİ.

İnsanlar arasında fevkalade farklılığı ile herkes O’na HAYRAN OLMUŞTUR. Mekke halkı, O’nda gördükleri şaşılacak derecedeki doğru sözlülük ve güvenirlikten dolayı da O’na “El-emin” (güvenilir) dediler.

Ve gençliğinde bu isimle meşhur oldu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Birçok Peygamberin kısasına sahne olan Şam şehrinden görünüş

Muhammed (Aleyhis selam)- 27

Muhammed Aleyhisselam yirmi yaşında iken Ebû Bekir (r.a.) ile Şam’a ticarette gitti. Bu seferinde de “Bahira” adlı rahibin bulunduğu manastırın yakınında konakladıklarında

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) “Bahira” den yiyecek bir şeyler almaya gitmişti.

Bahira; Muhammed Aleyhis selam’ın altında oturduğu ağacı göstererek;

-“O ağacın altında oturan kimdir?” diye sordu

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.);

-“Muhammed bin Abdullah bin Abdulmuttalib’dir.” Cevabını verdi.

Rahib “Bahira”;

-“Vallahi O, SON PEYGAMBDERDİR. Ben şöyle işittim ki, İsâ Aleyhisselam’dan sonra o ağaç altında kimse oturmadı. Ancak SON PEYGAMBER olacak kimse oturacaktır.”

Bu müjdeyi duyan Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Muhammed Aleyhis selam’ı o günden sonra daha da çok sevmiştir.

Muhammed Aleyhis selam 20 yaşlarında bulunduğu sıralarda Mekke’de asayış tamamen bozulmuştur. Zulüm son derece yaygınlaşıp mal, can ve namus emniyeti kalmamaıştı.

Mekke’nin yerli halkı, ticaret için Kâ’be’yi ziyaret maksadiyle gelen yabancılar haksızlığa ve zulme uğruyorlardı. Haklarını almak için müracaat edecek bir merci de bulamıyorlardı.

Bu sırada ticaret maksadiyle Mekke’ye gelen Yemen’li bir tüccarın malları, As bin Vâil adında bir Mekke’li tarafından zorla elinden gasp edilmişti.

Bu hadise üzerine Yemen’li, Ebû Kubeys dağına çıkıp feryad ederek hakkının alınması için kabilelerden yardım istemişti.

Artık zulmün had safhaya ulaştığını dile getiren bu tip hadiseler üzerine, Haşim ve Zühre oğulları ve diğer kabilelerin ileri gelenleri Abdullah bin Cedan’ın evinde toplandılar.

Yerli, yabancı hiç kimseye zulüm ve haksızlık yapılmamasına, zulme mani olmaya ve haksızlığa uğramış olanların haklarını almaya karar verdiler ve bu maksatla bir adalet cemiyeti kurdular.

Muhammed Aleyhis selam’ın genç yaşta katıldığı ve kuruluşunda da çok tesiri olduğu bu cemiyete “Hılf-ul Fudul” cemiyeti denildi. Daha önce Fazl adında iki kişi ve Fudayl adında biri tarafından da böyle bir cemiyet kurulmuştu. Onların önceden kurdukları cemiyete izafeten bu isim verilmiştir.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

Cennet-ül-Müalla Hadice Radiyellah-u anha’nın kabri şerifi (Mekke)

Muhammed (Aleyhis selam)- 28

Bu cemiyet, zulmü önleyip, Mekke’de bozulmuş olan asayişi yeniden kurdu. Tesiri uzun müddet devam etti.

Muhammed aleyhis selam’a Peygamberlik verildikten sonra Eshab-i Kiram’a anlatıp;

-“Abdullah bin Cedan’ın evinde yapılan yeminleşmede ben de bulundum. Bence o yeminleşme, kırmızı tüylü develere (servete) sahip olmaktan daha sevimlidir. Şimdi de böyle bir meclise çağırılsam icabet ederim.” Buyurdu.

Mekke’liler öteden beri ticaretle uğraşarak geçimlerini sağlarlardı. Muhammed Aleyhis selam’ın amcası Ebû Talib de ticaretle uğraşıyordu. Muhammed Aleyhis selam yirmibeş yaşında bulunduğu sıralarda Mekke’den geçim sıkıntısının iyice artması üzerine Mekke’liler Şam’a gitmek üzere büyük bir kervanı hazırlamıştı.

Mekke’de üstün ahlaklı ve meziyetleri ile tanınan ve Tahire (çok temiz) lakabiyle anılan Hadica hatun (r.anha) da ticaret için mal göndermek istiyordu. Fakat bu iş için güvenilir bir kimse arıyordu.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in halası Atike hatun (r.anha) önce Peygamberimiz (s.a.v.) le bu iş için görüştü.

Sonra da durumu Hazret-i Hadice (r.anha) işitmişti.

-“Eğer mallarımı satmak üzere götürürse O’na başkalarına vereceğim ücretten daha fazlasını veririm.” Dedi.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) Amcası Ebû Talib’in da tavsiyesi üzerine Hazret-i Hadice (r.anha) nin mallarını götürüp satmak üzere bu ticaret kafilesine katıldı.

Bu işe büyük bir memnuniyet gösteren Hazret-i Hadice (r.anha) kölesi Meysere’yi de O’nun yanına yardımcı olarak vermişti.

Kervanda bulunanlar yolculuk sırasında Muhammed Aleyhis selam’ın üzerinde O’nu gölgeleyen bir bulutun ve kuş şekline giren iki meleğin O’nunla birlikte sefer bitinceye kadar hareket ettiğini gördüler, Yolda yürüyemiyecek derecede yorulup kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını eliyle sığamasından sonra, develerin birden suratlenmesi gibi nice hallerini görünce, O’nu son derece sevip şanının çok yüce olacağını anlamışlardı.

Busra denilen yere vardıklarında, oradaki manastırın yakınında bu seferde de konaklamışlardı. Gördüğü birçok alametlerden O’nun SON PEYGAMBER olacağını anlayıp söyleyen rahip “Bahira” ölmüş. O’nun yerine ‘Nastura’ adında başka bir rahip geçmişti.

Manastırın yakınına gelip konan Kureyş kervanını seyreden rahip ‘Nastura’ yakınında bulunan bir kuru ağacın altına birinin oturmasıyla birlikte yeşermesini görerek elinde bir kitab sahifesi ile koşup geldi.

Bir elinde bulunan sahifede yazılı olanlara, bir de Muhammed Aleyhis selam’ın yüzüne bakıyor, baktıkça da hayrete düşüyordu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu