‘Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a) okları

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu);

Eshab-i Kiramın büyüklerinden ve İran’ı zapt eden ordunun kumandanı. Dünyada iken Cennetle Müjdelenen on sahabi’den biridir. İsmi Sa’d, künyesi Ebû İshak (r.a.) tır. Babasının adı Mâlik ve künyesi Ebû Vakkas’dır. Babsının adı yerine künyesi kullanılmaktadır.

İlk Müslüman olanların yedincisidir. Fil vak’asından 23, hicret’ten 30 yıl önce mekke’de doğdu. Onyedi yaşında iken Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in vasitasiyle Müslüman oldu.

Müslüman oluş hadisesi şöyle rivayet edilir. Müslüman olmadan önce bir ru’ya görür.

Ru’yasında kendisi zifiri bir karanlığın içinde iken, biren bire her tarafı aydınlatan parlak bir ay doğar. Ay’ın aydınlattığı yolu takip ederken aynı yolda Zeyd bin Haris (r.a.) e, Hazret-i Ali (r.a.) ve Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in önünden ilerlediğini görür.

Kendilerine;

-“Siz ne zaman buraya geldiniz?” diye sorar.

Onlar da;

-“Şimdi.” Diye cevab verirler.

Gördüğü bu ruya’dan üç gün sonra Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in kendisini İslamiyet’i anlatması üzerine, kalbinde İslamiyet’e karşı bir sevgi hasıl oldu.

Bunun üzerine Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) onu Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e götürdü. Peygambermiz (s.a.v.) in huzurunda iman edip, Müslüman oldu.

Nesebi hem baba tarafından, hem de anne tarafından Peygamber Efendimiz (s.a.v.) le birleşir. Babası Malik bin Üheyb bin Abdi Menaf bin Zühre bin kilab-i Kureyşidir. Annesi, Zühre oğullarından Hamne binti Ebû Süfyandır.

Annesi oğlunun Müslüman olduğunu duyunca çok sinirlenip, onu İslam dininden döndürebilmek için çeşitli yollara muracaat etti.

Oğlu Sa’d (r.a.) ın kendisine karşı saygısını ve bağlılığını bildiğinden İslam dininden döndürebilmek için;

-“Allah’ın sana hısım ve akraba ile ilgilenmeyi, anne ve babaya daima iyilik etmeyi emrettiğini söyleyen sen değil misin? Der.

Hazret-i Sa’d (r.a.) da;

-“Evet.” Dedi.

Bunun üzerine annesi asıl maksadını bildirmek için şöyle söyledi.

-“Ya sa’d! Vallahi, sen Muhammed’in (s.a.v.) getirdiklerini inkar etmedikçe, ben açlık ve susuzluktan helak oluncaya kadar ağzıma bir şey almayacağım. Sen de bu yüzden      A  N  N  E   K  A  T  İ  L  İ    olarak insanlarca ayıplanacaksın.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Aşke Biheke (Baverne köyü) Nusaybin

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 2

O güne kadar annesinin her isteğine boyun eğmiş, bir dediğini iki etmemişti. Allah-u Teâlâ ve Resûlü (s.a.v.) ne bütün kalbi ile inanmış ve bağlanmış olduğundan bu iman kuvveti üstün geldi, annesinin isteğini kabul etmedi.

Annesinin yiyip içmediğini ve bunda inat ettiğini görünce, şöyle dedi.

-“Ey Anne, senin yüz canın olsa ve her birini İslamiyeti bırakmam için versen, ben yine dinimden vaz geçmem. Artık ister ye ister yeme.”

Annesi Hazret-i Sa’d (r.a.) ın dinine bağlılığını, imanındaki sebatını görünce şaşırdı, çaresiz kaldı. Yemeye ve içmeye tekrar başladı.

Sa’d bin Ebi Vakkas hazretleri (r.a.) ile annesi arasında geçen bu hadiseden sonra Allah-u Teâlâ evladın anne ve babaya hangi hallerde tabi olacağını, hangi hallerde tabi olmayacağını bildiren Ankebût suresi sekizinci ayet-i kerimesini göndererek;

-“Biz insana, ana ve babasına iyilikte bulunmasını tavsiye ettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilah tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşmak için sana emrederlerse, artık onlara (bu hususta) itaat etme! Dönüşünüz ancak banadır. Ben de yaptığınızı (amellerinizin karşılığını) size vereceğim.” Buyurdu.

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.), Eshab-i Kiram arasında en cesur ve kahraman olanlardandır. Şecaatta (cesarette), düşmana karşı şiddette en ileri Eshab-i Kiram arasında Hazret-i Ömer (r.a.), Hazret-i Ali (r.a.), Hazret-i Zübeyr bin Avam ve Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretleriydi.

İslamiyettein ilk yıllarında Müslümanlar müşriklerden çok ezâ ve cefâ görüyorlardı. Hazret-i Sa’d (r.a.) da çok eziyet çekmişti. Eshab-i Kiram (r.anhüm) ibadetlerini serbestçe yapamiyorlardı.

Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ilk Müslüman olan Sahabilerden bir kaçı ile beraber, Mekke’de ‘Ebû Düb’ denilen bir vadide namaz kılmakta idiler.

Müşriklerin ileri gelenlerden Ebû Süfyan, birkaç müşrikle beraber yanlarına gelerek onların namazlarıyla alay etmeye ve kötülemeye başladılar. (Ebû Süfyan -r.a.- o sırada Müslüman olmamıştı.)

Bunun üzerine birbirlerine girdiler. Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas hazretleri (r.a.), eline geçirdiği bir deve kemiğiyle bir müşrikin başını yardı. Bunu gören diğer müşrikler korkuya kapılıp kaçtılar.

Böylece Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.), Allah yolunda,  ilk  kafir  kanı  döken S a h a b i oldu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Aşke biheke civarında Bir ceviz ağacı (İlk bahar)

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 3

Hazret-i sa’d (r.a.) bütün gazâlarda bulundu. Savaşlarda çok kahramanlıklar gösterdi.

Mekke’li Müslümanların üç bayrağı bulunuyordu. Bunlardan biri kendisine verilmiş, Müslümanların bayraktarlığını yapmıştır.

Bedir harbinde, büyük kahramanlık göstermiş, düşman tarafında bulunan, müşriklerin en başta gelen kumandanı ve en azılı din düşmanlarından olan Sa’d bin el-As’ı öldürmüştür.

Uhud harbinde de, Müslümanların sıkışık durumlarında büyük bir metanetle çarpışmış, Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) yanında hiç ayrılmayıp, düşmana karşı savaşmıştır.

Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ok atmakta çok maharetliydi. Her attığı ok isabet ediyordu.

İslamiyette, Allah yolunda ilk ok atan sahabi olup, okçuların (krmankeşlerin) reisiydi.

Uhud harbinde, 1000’den fazla ok attı. Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından büyük iltifatlara mazhar oldu.

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) o ok atarken;

-“At ya Sa’d. Anam babam sana feda olsun.”

Diye dua etmiş, her ok atışında;

-“İlahi bu senin okundur. Atışını doğrult.”

“Allahım sana dua ettiğinde Sa’d’ın duasını kabul eyle.” Diye dua etmiştir.

Peygmaber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) hayatında;

-“Anam, babam sana feda olsun.” Diye sadece Sa’d için dua etmiş, bunun dışında hiçbir kimseye böyle dua etmediğini Hazret-i Ali (r.a.) bildirmiştir.

Hazret-i Aişe (r.anha) anlatır;

-“Resulullah (s.a.v.) gazvelerin birinde, geceleyin medine’ye dönüp geldiğinde;”

-“Ne olurdu, Salih bir kimse beni korumağı üzerine alsaydı.” Buyurdu.

Birden bir silah sesi duyduk.

-“Bu kimdir?” buyurdu.

-“Benim sa’d bin Ebi Vakkas.” Dedi.

Peygamberimiz (s.a.v.);

-“Seni buraya hangi şey getirdi.” Yani buraya niçin geldin? buyurdu.

Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas;

-“İçimden bir ses Resulullah (s.a.v.) yalnızdır, korkarım ki, din düşmanları ona bir sıkıntı ve eziyet verirler.” Dedi. Bunun için onu korumağa ve hizmetine geldim.”

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ona dua etti. Ve uyudu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Girnavas Şelalesi (İlk bahar) Nusaybin

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 4

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretleri, bir çok birliklere de kumandanlık etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Hicaz’da, el-Harrar mevkiine gönderilen seriyyeye kumandanlık yapmıştır.

Medine şehrinin emniyetinin sağlanmasında önemli görevlerde bulunmuş, bu seferde Peygamberimiz (s.a.v.) in sancağını taşımıştır.

Hudeybiye antlaşmasında bulunmuş, şahid olarak anlaşmayı imza etmiştir. Hazret-i Ebû bekir (r.a.), Halife seçilince ilk biat edenler arasında olmuştur.

Hazret-i Ömer zamanında, Hevazin bölgesine zekat toplamak için gönderilmişti. Bu sırada İran taraflarındaki olaylar büyüyünce, hem bu olayları önlemek, hemde düşmana bir ders vermek için bir İslam ordusu hazırlandı. Bu ordunun başına kimin geçirilmesi gerektiği yapılan şûrada görüşüldü.

Bazıları bizzat bu ordunun başına kumandan olarak halife Hazret-i Ömer (r.a.) in getirilmesini istiyorlardı. Bir kısmı da bunun çeşitli sebeplerle uygun olmayacağını, başka birisinin kumandanlığa getirilmesini istiyordu. Bu sırada Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretlerinin Hevazinden mektubu geldi.

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ın ismini duyan Eshab-i Kiram (r.anhüm) in hapsi ittifakla hazret-i Ömer (r.a.) e;

-“İşte aradığım kimseyi buldun.” Dediler.

Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.), Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) ı Medine’ye çağırarak, O’nu İslam ordularına başkumandan tayin etti.

O’na;

-“Ey Sa’d! Sana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın dayısı ve eshabı dediklerine bakıp da gururlanma. Allah-u Teâlâ kötülüğü ancak iyilik ile yok eder.”

Hazret-i Ömer (r.a.) sözlerine şöyle devam etti.;

-“Allah ile kul arasında kulluktan başka bir bağ yoktur. Allah onların Rabbi, onlar da O’nun kullarıdır. Fakat ölürken ki son durumları ve bu son nefeste ettikleri son sözleri bakımından üstün olurlar. Ancak kullukta Allah katında karşılık bulur sevab kazanırlar. Bak Allah’ın Resûlü ne yapıyor idiyse sen de öyle yap ve sabrı bırakma.” Dedi.

Hazret-i Ömer (r.a.) bu şekilde nasihat ettikten sonra Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) in emrine dörtbin asker verdi. Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.), bu askerlerle medine’den çıktı.

İran topraklarında bulunan İslam askerleri ile birleşerek meşhur ‘Kadisiye’ meydan muharebesi kazandı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ deresi (bore Veysike) Nusaybin

Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu anhu)- 7

Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) Hazret-i Ömer (r.a.) un Mektubuna devam etti.

-“Ben sana, karşılaştığın kimseleri, harpten önce İslâm’a davet etmeni emretmiştim. Her kim muharebeden önce davetine icap eder de Müslüman olursa, o kimse Müslümanlardan bir fert sayılır. Müslümanlar için yapısı lazım olan hak ve vecibeler onun için de tahakkuk etmiştir. Onun da İslam’da bir hissesi (sehmi) vardır. Her kim harp ve hizmetten sonra İslâm davetine icabet ederse o da Müslümanlardan bir ferttir. Lâkin onun malı Müslümanlarındır. Zira Müslümanlar onun malını, o İslam olmazdan önce elde etmişlerdir. İşte bu benim emrim ve sana yollanan ahdimdir.”

Kadisiye Harbi ve Medayın’in fethinde büyük ganimet elde edilmiş, Kisra’nın sarayları ve hazineleri Müslümanların eline geçmişti.

Medayın şehrinin, havasının ve suyunun askerlere iyi gelmediğini anlayan Hazret-i Sa’d (r.a.), Hazret-i Ömer (r.a.) e durumu biidirdi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.), yeni bir şehir tesis edilmesini emretti. Hazret-i Sa’d (r.a.) da Kûfe şehrini kurdu. Kûfe şehrinin ilk valisi tayin edildi.

Hazret-i Ömer (r.a.), şehid olmadan önce kendisinden sonra yerine geçecek halifeyi seçmek için altı kişilik bir şûra teşkil edilmesini vasiyet etmişti. Bildirmiş olduğu altı kişiden biri de Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) hazretleriydi. Eğer Sa’d (r.a.), halife seçilmezse ona bir vezirlik verilmesini de vasiyet etmişti.

Hazret-i Osman (r.a.) halife seçilince Hazret-i Ömer (r.a.) in tavsiyesine uyulurak, Hazret-i Sa’d (r.a.) l tekrar Kûfe valiliğine tayin etti.

Hayatının sonlarına doğru, Medine’ye yakınAkik’ denilen yerde hastalandı ve orada 65(M. 675) yılında vefat etti.

Mubarek cesedi Medine-i Münevvere’ye götürüldü. Namazını Medine valisi Mervan (r.a.) kıldırdı. Vasiyetine uyularak Bedir Harbinde giymiş olduğu elbisesi ile defnedildi.

Sa’d bin Ebi Vakkas hazretleri (r.a.), Cennetle müjdelenen on sahabiden (Aşere-i Mübeşşere’den) en son vefat edendir.

Hazret-i Sa’d (r.a.), heybetli, orta boyda, esmer tenli, cesur, sözü, özü doğru büyük bir zattı. Çok cömert olup, sadeliği severdi.

Hazret-i Sa’d (r.a.), Veda Haccı’ndan sonra hastalandığında, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) kendisini ziyarete gelmişti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu