‘Ali Nâki (Radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar

DSC06926 Fuad Yusufoğlu Cennet-ül Baki' mezarlığı

Cennet-ül Baki’ Kabristanlığı (Medine-i Munevvere)

Ali Nâki (Radiyallah-u anhu);

On iki İmâm’ın “Onuncusu.” Muhammed Cevâd Tâki (r.a.) nin oğludur. Künyesi Ebü’l Hassen’i Askeridir. “Hadi” lakabi ile meşhurdur. 204 (M. 829) yılı Recep ayının onüçünde Medine’de doğdu. 254 (M. 868) de Bağdad’ın Samarra nahiyesinde vefat etti. Kabri oradadır.

Ali Naki (r.a.) Resulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in torunu olup, Hazret-i Ali (r.a.) ile Hazret-i Fatimâ (r.anha) nın evlatlarındandır. Hazret-i Hüseyin (r.a.) in torunlarından olduğu için “Seyyid’dir.

Asıl adı, Naki bin Muhammed Cevad Tâki bin Ali bin Mûsa Kâzım bin Ca’fer-i Sadık bin Muhmammed Bâkır bin Zeynel Âbidin bin Hüseyin bin Ali Ebi Talib’dır.

Devamlı ibadetle meşgul olup, dünyadan elini çekmişti. İmâmlığı otuz yıl, altı ay, yirmiyedi gündür. Hasen-i Askeri, Hüseyin ve Ca’fer adında üç oğlu ve bir de kızı vardı. İmâm-i Ali Naki (r.a.) nin bir çok menkıbeleri vardır.

-“İmâm-i Ali Naki hazretleri (r.a.) birgün Samarrâ civarında bir köye gitmişti.”

Bir köylü kendisni aradı.

-“Falan köye gitti.” Dediler

Köylü de o köye gitti ve Naki hazrteleri (r.a.) nın huzuruna vardı.

Naki Hazretleri (r.a.) köylüye sordu;

-“Bir isteğin mi var?”

Köylü;

-“Hazret-i Ali bin Ebi Talib (r.a.) in sevenlerindenim. Benim çok borcum vardır. Çok zaman geçmesine rağmen borçlarımı ödeyemedim. Bu borcun ağır yükünü kaldıracak sizden başka kimse bilmiyorum.” Deyip, köylü arama sebebini anlattı.

İmâm-i Naki hazretleri üzülmemesini söyleyip köylüyü o gece misafir etti.

Sabahlayin köylüye buyurdu ki;

-“Sana bir söz söyleyeceğim, o sözü aynen yerine getireceksin.”

Köylü;

-“Başüstüne efendim.” Dedi.

İmâm-i Naki hazretleri bir kağıda;

-“Bu köyünün borcu benim borcumdur.” Diye yazıp köylüye verdikten sonra,

Buyurdu ki;

-“Ben yakında Samarra’ya döneceğim, bir cemâat içinde otururken bu kağıdı getir. Borcunu benden yavaşça iste!” Bunun üzerine köylü oradan ayrıldı.

Bir müddet sonra İmâm-i Naki hazretleri (r.a.) Samarrâ’ya döndü.

Bir gün halife ve yakınları ile otururken köylü geldi. Kağıdı çıkarıp borcunu istedi.

İmâm-i Naki hazretleri (r.a.) çok yumuşak konuşup özürler beyân etti ve ileride birgün ödeyeceğini söyledi.

Bunu Halife Mütevekkil duydu. Otuzbin akçeyi hemen İmâm’a gönderdi. Va’d edilen gün köylü geldi. Otuz bin akçayı köylüye verdi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ali Nâki hazretleri (Radiyallah-u anhu) nın yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu