‘İmâm-i Tirmizi (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Çağ-Çağ deresi (Bar-e Veysike) Nusaybin

İmâm-i Tirmizi (Radiyallah-u anh)- 2

Âlimler, İmâm-i Tirmizi (r.a.) ye “Hakim” payesini vermişlerdir. Bu isme layık olduğınu, daha üstün meziyetlere sahip olduğunu, yine onlar bildirmişlerdir.

Büyük veli’lerden Ebu Turab Nahşebi ile görüştü. Ebu Abdullah Celâ (r.a.) Ahmed bin Hadreveyh (r.a.) ile de sohbette bulundu. Her birinden ayrı ayrı feyz aldı.

Eserlerini, İlâhi bir ilhamla hazırlamıştı. Hepsini Allah-u Teâlâ’nın ihsanı bilir, kendisine mal edilmesini istemezdi.

Buyurdu ki;

-“Yazdığım eserlerin hiç birini, eserim olsun düşüncesi ile yazmadım. Ba’zan daraldığım zamanlar oldu, içten gelen bir duygu ile bunları yazmağa başladım. Yazdıkça gönlüm açıldı. İşte bu hal içinde onlar meydana geldi.

Eserleri;

İmâm-i Tirmizi (r.a.) nin bir çok eserleri vardır. Başlıcaları şunlardır.

Kitab-ül-Ilel, kitab-üş-şemail, kitabus-esma’is sahabe, kitab-ül esma ve’l-küna ve en meşhur kitabı es-Sünen diye anılan el-cami-idir.

Tirmizi (r.a.) nin süneni, hasen hadis mevzunda ana kaynaktır. Bu dört kısımdan ibarettir. Birinici kısımda sahih olduğu kati olan hadisler, ikinci kısımda ebu davud ve nesai nin şartlarına uygun olan hadisler, üçüncü kısımda, illetini açıklayan hadisler, dördüncü kısımda ise “bu kitabı aldığım hadisilerle bazı fakihlerle amel etmemişlerdir.” Diyerek durumunu açıkladığı hadisler vardır.

Diğer bir hususiyeti de hadis çeşitlerinden, sahih, hasen ve garibleri bildirmesi, cerh ve ta’dile ait konulara yer verip, sonuna ilel kitabı, yani bahsini ilave edip, ondan da çok güzel faideler toplaması, diğer hadis kitaplarından farklı yönleridir.

Diğer bir hususiyeti de mezheplerinin, istidlal (delil getirme) şekillerini bildirmesidir.

İmamı Tirmizi (r.a.) buyuruyor ki:

-“Ben bu kitabı yazıp, hicaz alimlerine arz eyledim. Hepsi beğendiler. Irak alimlerine arz eyledim, onlarda beğendiler. Horasan alimelerine arz eyledim. Cok güzel oldu dediler.”

İmamı Tirmizi (r.a.) nin “sünen” adlı hadis kitabının hindistanda, diyobend şehrindeki dar-ül ulüm müderrislerinden Muhammed Enver şah keşmiri tarafından Arabi şehri yapılmış, (mearif-üs-sünnen) adı verilerek 1383 (m.1963) senesinde Muhammed Yusuf benuri tarafından önemli açıklamalar ilave edilerek, Pakistan da basılmıştır.

En önemli kitaplardan biri de, yukarıda adı geçen (şemail-i nebi) kitabıdır. Bu konuda yazılmış kitapların en güzellerindendir. Sayılamayacak, anlatılamayacak kadar bereketli, faideli kitaplardır. Okunması; işlerin görülmesi, muradın nasıl olaması için faidelidir.

İmamı Tirmizi rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

-“Yemeğin bereketi, başında ve sonunda, elleri yıkamaktır.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara ışık saçar gibi yayan İmâm-i Tirmizi radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Aşke keşe yeri -Baverne yolu- (Girnavas) Nusaybin

İmâm-i Tirmizi (Radiyallah-u anh)- 3

İmâm-i Tirmizi (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bir kısmı şunlardır;

-“Bir kimse, insanların kızacakları şeyde Allah ın rızasını ararsa, Allah u Teala onu, insanlardan geleceklerden korur. Bir kimse, Allah u Teala nın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allah u Teala onun işini insanlara bırakır.”

-“Cennete gidecek olanları haber veriyorum, dinleyiniz! Zaifdirler, güçleri yetmez. Bir şey yapmak için yemin ederlerse, Allah u telala bunların yeminini muhakkak yerine getirir. Cehenneme gidecek olanları da biliyorum. Sertlik gösterirler. Acele ederler. Kendilerini üstün görürler.”

-“Kuranı kerimde kendi arzusuna göre tefsir eden, cehennemdeki yerini hazırlasın.”

-“Kıyamet gününde, Allah katında insanların en kötüsü, iki yüzlü olanıdır.”

-“Haya imandandır. İmanı olan Cennettedir. Fuhuş kötülüktür. Kötüler Cehennemdedir.”

İmâm-i Tirmizi (r.a.) nın GÜZEL SÖZLERİNDEN bir kısmı şunlardır;

Buyurdu ki;

-“Aziz; kendisini günahın zelil kılmadığı kimsedir.”
-“Hür; kendisini tamahın kötüleştirmediği kimsedir.”
-“Hoca; kendisini şeytanın esir olmadığı kimsedir.”
-“Zeki; Allah-u Teâlâ’dan sakınan ve nefsini bizzat hesabe çeken kimsedir.”
-“Hakka giden yola düşen ve hakikati bilen bir kimsenin, günahlara hiç ihtirası kalmaz.”

Bir sohbet toplantısında,;

-“Bize insan’ı ta’rif eder misiniz?” dediler.

Bunun üzerine İmâm-i Tirmizi (r.a.) şöyle buyurdu;

-“İnsanda daimi bir zaaf hali görülür. Bununla beraber, o bir da’vâ peşindedir, hem de büyük iddia. Bu zayıf haliyle, o büyük iddiasını nasıl gerçekleştirebilir ki? İnsan dikkat etmeli. Yaptığı her işe bakmalı. Hayrını, şerrini bilmelidir. Dikkat etmezse, yanılabilir. Belki de, zararına olan bir şeye bilmeden sevinir. Büyüklerin nazarında onun bu işi, zor affedilen bir hatadır.”

-“Namaz bir ziyafettir. Allah-u Teâlâ kendine, inanlara, mü’minlere merhamet ederek, namaza da’vet eder. Namaz içinde, onların önüne rahmet sofrasını yayar. Ni’metlerini onlara bol bol dağıtır. Sevdiği kulların, bu ni’metlere nâil olmasını diler.”

-“Herkesin terbiye ve ıslah şekli başkadır. Çocukların terbiye yeri mekteb, yolkesenlerinki zindan, kadınların terbiye yerleri ise evleridir.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Hadis ilimlerini etfara ışık saçar gibi yayan İmâm-i Tirmizi radiyallah-u anh veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu