‘Kıssadan Hisse’ olarak etiketlenmiş yazılar

Nusaybin (Bor-e Gündük)

Cüneyd-i Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 2

Cüneyd (r.a.);

-“Babamı zengin yapıp, zekat vermesini emretmekle adalet eyledi. Seni de fakir yapıp, zekatı kabul etmek ve etmemek arsında serbest bırakmakla ihsan eyledi.” Dedi.

Bu söz Sırrı-ye Sekati (r.a.) nin çok hoşuna gidip;

-“Oğlum! Gümüşleri kabul etmeden önce seni kabul ettim.” Dedi. Ve kapıyı açıp parayı aldı.

Cüneyd-i Bağdad’ı (r.a.) henüz yedi yaşında iken, hocası (ve aynı zamanda dayısı olan), Sirri-ye Sekati (r.a.) tarafından hacca götürüldü.

Mecsid-i Haram’da dört yüz kadar büyük zat şükrü ta’rif ve izah ettiler. Neticede dört yüz ayrı izah meydana geldi ise de, hepsi de bu ta’rif ve izahları yetersiz buldular.

Hazreti Sırrı-yi Sekati (r.a.) orada bulunan Cüneyd (r.a.) e;

-“Madem ki buradasın, bu hususta bir de sen bir şeyler söyle.” Dedi.

Hazreti Cüneyd (r.a.);

-“Şükür, Allah-u teâlâ’nın ihsan ettiği ni’met ile O’na isyan etmemek, O’na isyan için, ihsan ettiği ni’meti sermaye olarak kullanmamaktır.” Buyurdu.

Orada bulunanların hepsi bu cevaba pek sevinip, hepsi de;

-“Seni tebrik ederiz, Maksadı en güzel şekilde ifade ettin. Bu ancak bu şekilde ta’rif edilebilirdi.” Dediler.

Sırrı-ye Sekati (r.a.);

-“Yavrum öyle anlıyorum ki senin lisanın doğru ve kuvvetli olacak. Böyle güzel söyleyebilmek halı sana nereden geliyor?” deyince

Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.);

-“Sizin sohbetlerinizde bulunmakla efendim.” Dedi.

Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) hocasına ait olan evin bir odasında kalırdı. Her an Allah-u Teâlâ’yı hatırlardı.

Seccadesi üzerine, sabaha kadar “Allah, Allah” der, aynı abdestle sabah namazını kılardı. Bu hâl senelerce devam etti.

Cüneyd-i Bağdad’ı (r.a.), nin şöyle anlattığı nakledilir;

-“Bir gece yıkanmak için suya ihtiyacım oldu. Hava çok soğuk olduğu için, sabah olmasını bekliyeyim, su ısıtırım veya hamama gidip yıkanırım,” dedim.

-“Sonra, düşündüm ki, ben yıkanmayı tehir için, sabah olamsını, su ısıtmak, hamama gitmek gibi bir sürü şeyleri istiyorum. Halbuki, Allah-u teâlâ bana sadece bir defa yıkanmamı emrediyor. Ben de onu tehir için çeşitli çâreler arıyorum. Benim yaptığım hiç münasip değil.” Dedim.

-“Hemen, gecelik elibisem üzerimde olduğu halde, soğuk su ile gusletmeye ve ıslak elbiseleri çıkarmayıp üzerimde kuruması için niyet ettim ve öyle yaptım.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Cüneyd-i Bağdadi (Radiyallah-u anh) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

 

Alaman köprüsü (Uzaktan görünüşü) Nusaybin

Rabi’a-tül Adaviyye (radiyallah-u anha)- 9

Bir zaman Rabi’a (r.anha) hasta olmuştu ziyaretine gelenler;

-“Ey Rabi’a (r.a.) görüyoruz ki sana gelmiş olan bir hastalık sana çok ızdırap vermektedir. Dua et de Allah-u Teâlâ (c.c.) senin çektiğin bu ızdırabı hafifletsin.” Deyince

Buyudular ki;

-“Siz biliyor musunuz ki, bu ızdırabı çekmemi Allah-u teâlâ irâde etmiştir.”

Onlar;

-“Evet biliyoruz.” Dediler.

Rabi’a (r.anha);

-“Madem bunu biliyorsunuz da, O’nun iradesine muhalefet etmemi, iradesinin tersini O’NDAN İSTEMEMİ NASIL İSTİYEBEİLİRSİNİZ?” dediği zaman

Onlar;

-“Ey Rabi’a (r.anha), peki senin arzun nasıldır?” diye sordular.

Rabi’a (r.anha) da;

-“Allah-u Teâlâ benim hakkımda ne irade buyurmuş, takdir etmişse ona razı olmak.” Buyurdu.

Bir gün kendisine sordular ki;

-“Ölümü arzu ediyor musunuz?”

Rabi’a (r.anha) buyurdu ki;

-“İnsanlardan birine karşı bir kabahat işlemiş olsam, O İNSANLA KARŞILAŞMAKTAN UTANIRIM . HALBUKİ ALLAH-U TEÂLÂ’YA KARŞI OLAN KABAHATLERİMİZ O KADAR ÇOKTUR Kİ HUZURUNA VARMAYI (ölümü) NASIL ARZU EDERİM?”

Kendisine dediler ki;

-”Bu yüksek derecelere nasıl ulaştın?”

Rabi’a (r.a.nha) buyurdu ki;

-“BENİ ALAKADAR ETMİYEN HER ŞEYİ TERK ETMEKLE VE EBEDİ OLANIN DOSTLUĞUNU ARZU ETMEKLE.

Rabi’a (r.anha), aralıksız olarak inlerdi ve onu hep dertli bir halde görürlerdi.

Yakınları dediler ki;

-“Hiçbir hastalığınız yok, ağlayıp sızlamanıza sebep nedir?”

Rabi’a (r.anha) da;

-“Benim gönlümde öyle bir dert var ki, tabibler tedavisinde aciz kaldılar. Yaramın merhemi Allah-u Teâlâ’ya vuslattır (kavuşmaktır). Böyle yanıp yıkılıyorum ki, belki maksadıma kavuşurum. Bu benim yaptığım ise, bu işte enaz olanıdır.” Diye cevab verdi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Rabi’a-tül Adaviyye (Radiyallah-u anha) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu