‘melekler’ olarak etiketlenmiş yazılar

Dara harabeleri (Mardin)

Rivayet olunur ki

İblis, cennet’e varıp kapısında şu yazıyı yazılmış gördü (Benim bir kulum vardır. Onu çeşitli ni’metlerle mükerrem kıldım.Yerden göğe, gökten cennete ilettim. Sonra ona bir şey emretsem yapmaz.)
İblis bu yazıyı okuduktan sonra bin yıl devamlı,bütün ibadet ve itaatını bırakıp hakkında yazı
yazılan o kimseye la’net etti.

Bir rivayette iblis ,Levh-i mahfuza baktı.(Euzu billahi mineşşeytanır ‘racim) yazılmış gördü.

“-Ya Rabbi, şeytan kimdir ? dedi.

Hak Teâla buyurdu ki:

“-Kullarımdan bir kuldur ki; ona nice ni’metler veririm, o ise benim emrimi dinlemez.Ben de onu ZELİL VE HAKİR eder, onu tard ederim.

İblis:

“-İllahi onu bana göster, Onu helak edeyim,” dedi.

Hak Teala buyurdu ki;

“-Yakında görürsün.”

Rivayet olunur ki:,

Yerde ve gökte bin yıl secde ettiği yerden başının kaldırdığı zaman (İblis’e lanet ) yazısını gördü.

Azazil, cin taifesinin bakıyesı olan tebaası ile birlikte yeryüzünde yerleştiler. Bu vafasız toprağa gönül bağladılar. Ayeti kerimede (Ben yeryüzünde halife halk ediciyim) bunlara buyuruldu. Bunun üzerine Melek’ler (Ya Rabbi, yeryüzünde fesat çıkarıp kan dökenlerimi yaratacaksın.) dediler.

Melekler halife kelimesinden ötürü böyle düşünüp söylediler. Zira fesad etmiyenlere Halife lazım olmaz.

Halife yaratmaktan murad günah ve isyan edilmesi ise,Hak Teala cinleri niçin helak etti.Eğer murad itaat ise, (Biz seni tesbih, tahmid ve takdis ederiz ) dediler.

Hak teala bunlara cevaben: (sizin bilmediğinizi ben bilirim..) buyurdu.

Melekler bu cavabı alınca söylediklerinden pişman oldular günahlarını bildiler. Bizi alakadar etmiyen şeyi niçin söyledik deyip günahlarıunı afv ettirmek için bin sene Kürsiyi tavaf eylediler. (LEBEYK ALLAHAUMME LEBBEYK .SENDEN AFV VE MAĞFİRET DİLERİZ ) Dediler.

Revdatül ülemada der ki :

Melekler gadab-i iİlahiden korkularından her gün arşı tavaf edip ağlayıp sızlayarak Allah-u Tealanın Gadabından yine O’na sığınırlardı.Hak Teala onlarda hoşnut olup hallerine acıdı. Ve

“-Ey meleklerim. Sizler mağfiretmı istermisiniz ? buyurdu.

Melekler;

“-İsteriz Ya Rabbı. Biz bilmediğimiz işe karıştık Afv edip gadabınden bizi emin eyle dediler.

Hak Teala buyurdu ki:

“-Arşın altında bir nehir vardır. Ondan abdest alın.”

Melekler abdest aldılar.

Hak Teala buyurdu ki: şu duayı okuyun.:

(Sübhanake Allahumme ve bihamdike .Eşhedu enla ilahe ille ente esteğfiruke ve etubu ileyke.)

Melekler dediler ki

“-Ya Rabbi bu amelin sevabı nedir?”

Hak teâlâ;

“-Ellerin, ayakaların, yüzlerin işlediği ve bil cümle bütün günahları afv edip temizlerim.” Buyurdu.

Melekler;

“-Ey Rabbımız bu ihsan bize mi mahsustur. Yoksa her kim bu ameli işlerse mağfiretin ile müşerref olur mu?” dediler.

Hak Teala :

-Bu Amel Ümmeti Muhammed (a.s.) ‘e mahsustur.Bu Ümmetten bir kimse çok günahkar olsa, Abdest aldığı gibi onu bütün günahlarından temizlerim ve cennetime koyarım buyurdu.

Nakl olunur ki:

Hazreti Cebrail (a.s.) yaratıldığı zaman kendine baktı. Hüsnü cemalının ve nur’aniliğinin şükranesi olarak iki rekat namaz kıldı .

Otuz bin yılda eda edip, dedi ki:

“-Ya Rabbi, benim gibi amel eden kulun varmı dır?

Hak Teala’den hitab geldi ki:

“-Ya Cebrail, ahir zamanda bir taife gelir .Az zamanda iki rekat namaz kılarlar. Kalb meşgületiyle ve çok eksiklerle kıldıkları o iki rekat namazı, senin şu kıldığınla değiş dedi.

Cebrail (a.s.)

“-Böyle ise nasıl değişeyim? dedi.

Hak Teala buyurdu:

“-Sen hiç bir ihtiyacın ve hiç bir manin yok iken ibadet ediyorsun. Bu kolaydır. Lakin onlar zayif bünyeleriyle bir çok maniler ile ibadet ederler Bir taraftan çoluk çocuk, bir taraftan mal toplama fikri diğer taraftan düşman, şeytan ile cihad ediyorlar. Bütün bunları dinlemeyip namazlarını eda ederler. Bunların sevabı fazla olması ihsanıma ve hikmetime uygundur.

Devam edecek….

Mearicün Nübüvve Altıparmak (Peygamberler tarihi)

Allah-u Teâla bizleri ve sizleri Şeytan Aleyhilla’net in şerrinden korusun..AMİN…

Fuad Yusufoğlu

Çağçağ-Barajı Nusaybin

Tefsir alimleri ve tarıh yazarları buyurmuşlardır ki:

Allah-u Teala Adem (a.s.) ı yaratmak istediği zaman toprağa şöyle emr etti:

“-Senden bir bölük halk yaratsam gerekir .Bunlardan bir kısmı bana itaat eder . Diğeri ise asi olur. Mut’ileri Cennet’e, Asileri Cehennem’e koyarım

Zavallı toprak, yalvararak dedi ki;

“-Ya Rabbi itaat edenlere diyeceğim yok.Lakin isyan edenlerin cehenneme gireceklerinden çok korkuyorum…Yer bunu söyledi ve çok ağladı Halen yer yüzündeki kaynak ve nehirler o ağlamanın eseridir..

Hak Teala Cebrail (a.s.):

“-Gidip yerden bir miktar toprak getir diye emretti..

Cebrail (a.s.) yere geldi Toprak alacağı sırada, yer feryat edip;

Cebrail aleyhisselam yere geldi. Toprak alacağı sırada yer feryat edip ;

“-Allah-u Tealının büyüklüğüne sığınırım.Bu gün benden bir şey alma. Zira yarın cehenneme girerler. Dedi ve çok yemin verdirdi.

Cebrail Aleyhisselam yerin bu halına acıyıp toprak almadı. Boş el ile Hak Teala’ya rucü etti.

Allah-u Teâlâ (c.a.);

“-Niçin boş geldin.” Buyurdu.

Cebrail Aleyhisselam:

“-Ya Rabbi sana malumdur ki emrini yapmamak niyet etmedim. Keremine güvenerek yerin ağlayıp sizlamasına acıdım. Onun için toprak almadım.” Dedi.

Sonra Mikail Aleyhisselam’a emrolundu. O da yere indi. Lakin o da yer’e şefkatınden boş döndü. Özür diledi .

Sonra İsrafil Aleyhissealm‘a emrolundu. O da toprak almadan döndü.

En son Azrail Aleyhisselam’a emrolundu. Azrail Aleyhisselam yere indi. Her kıt’adan bir miktar toprak alıp taif ile Mekke-i Mükerreme arasına koydu.

Kırk arşın yüksekliğinde bir yığın oldu. Bir rivayete Azrail Aleyhisselam toprağı alacağı zaman yer feryad etti.

Hak Teâlâ‘den nida geldi ki;

“-Ey Zemin üzülme senden aldığımı güzel bir şekilde sana iade edeceğim. Cansız toprak alıp, Arif-i billah gönderirim. Siyah toprak aldım. Ay yüzlü beyaz azalı olarak iade ederim.”

Velhasıl bu toprak dünyanın her yerinden alındı. Çeşitli renkleri vardı. Onun için İnsanoğlu da çeşitli renk ve şekillerde ve çeşitli tabiat ve huylarda halk olundu.

Sonra bu toprak yığınının üzerine bir parça bulut gönderdi. Kırk gün yağmur yağdırdı. Bir rivayete kırk yıl yağdırdı. Otuz dokuzu gam denizinden, biri ferahlık denizinden yağdı.

Onun için İnsanoğlunun üzüntüsü çok, sevinci azdır. Sonra kırk sabah Adem aleyhisselam’ın çamurunu kudretiyle yoğurdu.

Cebrail (a.s.) a lütfü izzetten hava getirmesini,

Mikail (a.s.) a ateş getirmesini emir buyurdu.

Getirip koydular.

Bir rivayete hak Teâla yetmiş bin meleğe emretti. Cennetten su getirdiler o toprağa döktüler. Sonra bir parça buluta emr olundu.Kırk yıl yağmur yağdırdı. Siyah renkli bir çamur oldu. Sonra kudret güneşi ile o çamuru kuruttu. Bir rivayette o çamur kurumadan.Vucut azaları yapıldı. Sonra kurudu.

O kadar kuru oldu ki vurulduğu zaman saksi gibi ses verirdi. Sonra azası şekillendi. Burada kudret-i ilahiye’nin eseri fazla oldu.

Bir rivayete Adem (a.s.) başını Kâbe toprağından Gerdanını Beytül Mades toprağınden, mübarek arkasını ve karnını Hint toprağınden elerini meşrık’ten ayaklarını Mağripten, diş, sinir damar ve kemiklerini başka yerlerin toprağınden halk etti.

Adem (a.s.) kalıbı tamamlandıktan sonra kırk yıl yerde durdu. Bu müddet zarfında Hak Teala meleklere, giderek Adem (a.s.) ın kalıbını ziyaret etmelerini emretti. Melekler onun suretının güzelliğine ve ilgi çekilen duruşuna hayran oldular. Zira o şekilde bir mahluk hiç görmemişlerdi.

Bir gün İblis daha kovulmadan evvel tebasıyle gezerken Adem (a.s.) ın kalıbını görmek için uğradılar.

Görünce hayret edip nasıl bir şey olduğunu merak ettiler. İblis parmağıyle hafifçe dokundu. Muazzem bir ses çıktı. Bu ses yabancı birinin eli dokunduğu için idi.

İblis;

“-Üzülmeyin, içi boştur. dedi. sonra Sabredin ben karnını deleyim içinde ne vardır size haber vereyim. deyip karnını deldi.

İçine girdi. Gökler alemınde gördüğü her şeyi orada gördü. Bir de acayıp mahzen gördü. Kapısı kilitli idi. İçine girmek için ne kadar uğraşdı ise de giremedi. Adem (a.s.) in kalıbı onu red etti. Koğuldu.

Devam edecek…

Peygamberler tarihi Mearicün Nübüvve (Altı parmak)

Allah-u Teâla bizleri ve sizleri Şeytan Aleyhilla’net in şerrinden korusun..AMİN…

Fuad Yusufoğlu

Meleklere İman- 2

14 Aralık 2008

Bore veysik-e Nusaybin

Meleklere İman- 2

3- Mikail (a.s.);

Dört büyük melekten biridir. Tabiat olayları ve insanların rızıklarının düzenlenmesiyle görevli melektir.

-“Her kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrâil’e ve Mikâil’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır. Bakara suresi Ayet- 98

4-İsrafil (a.s.);

Dört büyük melekten biridir. Görevi kıyametin haberi olan sûre üfürmektir.

5-Kiramen katibin (r.a.);

İnsanın sağında ve solunda bulunan ve yapılan davranışları kayıt altına alan iki meleğin adıdır.

Sağdaki melek insanın iyi ve güzel davranışlarını, soldaki ise kötü ve çirkin davranışlarını kaydeder.

-“Üstelik, bir insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki melek de (onun yaptıklarını) alıpkaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. Kâf suresi ayet- 17-18

-“Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tesbih ederler. O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler. ‘Ey Rabbımız! Senin rahmetin ve ilmin her şey’i kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru. Ey Rabbımız! Onları da onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da kendilerine vaad ettiğin “Adn” cennetlerine koy. Şübhesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülükten korursan ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır. Mü’min Suresi Ayet- 7-9

Ayrıca;

İnsanın kalbine doğruyu ve gerçeği ilham eden,
Her gün sabah ve ikindi namazlarında mü’minlerle birlikte olan,
Kur’an okunurken yeryüzüne inip dinleyen,
Allah’ın anıldığı, Kur’an’ın okunduğu, ilmin öğrenildiği yerlere giden,
Mü’minlere, âlimlere ve peygamberlere “dua” edip rahmet okuyan ve onları destekleyen,
Sadece Allah’a hamd, tesbih ve secdeyle görevli olan melekler de vardır.

Melekler gözle görülmeyen “nurdan” yaratılmış varlıklardır. Yemek, içmek, uyumak, yorulmak, gençlik,ihtiyarlık, erkeklik, dişilik gibi insanı özellikler onlar için geçerli değildir.

Daima Allah’a itaat ederler. Hiçbir zaman isyan etmezler. Görevleri ne ise onu yaparlar. Asla günah işlemezler.

-”İnsanı önünden ve ardından takib eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şübhesiz ki bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” Ra’d Suresi Ayet- 11

Diyanet İşleri başkanlığı vakıf yayınevi

Devam edecek..

Allah-u teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Kendilerini hesaba çekip günahlara rağbet etmeyen kullarından eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu