‘Murakabe’ olarak etiketlenmiş yazılar

Muhasabe ve murakabe

09 Mayıs 2008

Girnavas mevkii – Cin tepesi – (Nusaybin)

Allah’u Teala (c.c.) buyuruyor ki:

-”Kiyamet günü terazı kuracağım. O gün kimseye zülüm edilmiyecektır. Herkes dünyada yapmış olduğu zerre kadar iyilik ve kötülüklerini meydana çıkarıp teraziye koyacağım. Herkesin hesabını yapmağa yetişirim…”(Enbiye 47)

Allah’u teala buyuruyor:

Ey İman edenler, sabrediniz, nefsin arzularını haramlardan elde etmemeye uğraşınız. Ve bu cihad de sebat ediniz. (Ali İmran 200 )

Bunun içindir ki:

Basiret sahibleri ve din büyükleri bu dünyaya ticaret için geldiklerini ve burada nefisle alışverişte olduklarını anlamışlardır. Bu Ticarettin kazancı cennet tir, Ziyanı de cehennem dir.

Murakabe:

Nefsi kontrol etmektir. Ondan gafil olmamaktır.

İnsanlar birbirlerinin dışını görürler. Allah’u teala hazretleri (c.c.) ise: hem dışını hem de içini görür. Bunu bilen ve kalbinde bu marifettin galip olduğu kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur. Zaten buna inanmıyan kafirdir. İnanıp da muhalafet etmek ise büyük cesarettir.

Allah’u teâlâ Hazretleri (c.c.) buyurdu:

-”Ey insan seni her an gördüğümü bilmiyormusun? (Alak ; 14.)

Bir Habeşi Resulullah ‘ın (s.a.v.) huzuruna gelip :

-”Çok günah işledim, tövbem kabul olurmu? Dediğinde

Resülullah Sallallahu aleyhi ve sellem;

-”Evet” olur.” buyurunca :

Habeşi :

-“O günahları işleyince O görüyormuydi ?

Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem;

-”Evet” buyurunca

Habeşi bir Ah çekti ve yıkılıp can verdi.

Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

-“Allah’u teala yı görür gibi ibadet ediniz, siz onu görmiyorsanız, O sizi göriyör.”

Mısır Maliye nazırının zevcesi olan Züleyha :Yusuf (a.s.) i kendisine çağırınca önce kalkıp büyük sandığı bir heykelin yüzünü örttü

Yusuf Aleyhis selam;

-“Bunu niçin örtün.”dedi

Zeliha;

-“Ondan utandığım için “ dedi.

Yusuf Aleyhis selam;

-“Sen bir taş parçasından utanıyorsın da, ben yerleri ve yedi kat gökleri yaratan Rabımın görmesinden utanmazmıyım?” Buyurdu .

Abdullah bin Zeyd (r.a.) a;

-”Kendi halını düşünüp, insanlarla uğraşmıyan bir kimse tanıyormusunuz?” Dediler.

Abdullah Bin Zeyd (r.a.):

-”Bir kimse tanıyorum şu anda gelir.” buyurdu.

O sırada Utbet-ül Ğulam (r.a.) içeri girdi;

-”Yolda kimleri gördün ? deyince

Utbet-ül Ğulam (r.a.);

-“Kimseyi görmedim”dedi

Halbuki çarşıdan geliyordu.

Şibli (k.s.), Süfyan-ı Sevri (r.a.) nın yanına geldi, kendisini Murakkaba ya oturmuş, sesiz, haraketsiz bir halde gördü. Vucudunun bir kılı bile kımıldamiyordu.

-”Bu güzel murakkabayı kimden öğrendin? diye sorunca

Süfyan-i Sevri (r.a.);

-“Kediden öğrendim. Onu bir fare deliğinin ağzında, benim bu halimden daha haraketsiz avını kolarken gördüm.” Dedi.

Amellerden sonra yapılacak muhasebede Her gün yatarken, o gün yaptığı işler için nefsi hesaba çekmeli Sermayeyi kâr den ve zarar den ayırmalıdır.

Sermaye; Farzlardır,

Kâr da; Sünetlerdir, ve nafilelerdir.

Ziyan ise; Günahlardır. İnsanın ortağına aldanmamak için onunla hesaplaştığı gibi nefse karşı daha uyanık davranmak lazımdır.

İbn’i Samed (r.a.) büyüklerden idi;

Altmış hicri senelik hayatı’nın hesabını yaptı Yirmi bir bin beşyüz gün idi

-“Ah her gün, en az bir günah yapmış isem yirmi bir bin beş yüz günahtan nasıl kurtulurum, halbuki öyle günlerim oldu ki: yüzlerce günah işledim.” diye bir feryad edip yıkıldı, baktılar ki ruhunu teslim etmişti…

Fakat insanlar, kendilerini hesaba çekmiyorlar. Eğer her gün bir günah işlediğinde odasına bir taş koysa kısa zamanda dolardı.

Eğer;

omuzlarımızdeki katib melekler her günah yazmak için ücret isteseler di malımızın hepsini vermemiz lazım gelirdi .

Fakat gafletle çeşitli düşüncelerle birkaç sübhanallah desek tesbihi alır, sayar ve yüz kere söyledik deriz de hergün boşuna nice şeyler söyleriz bunları saymayız, dille almayız saymış olsak da hergün binleri aşar, sonra da terazide sevap kefesinin ağır basacağını umarız……

İmam-i Gazali (kimya-yi Saadet.)

Allah-u Teala hazrertleri bizleri ve sizleri Hesaba çekilmeden, hesabımızı kendimizin yapmayı, tekrar günah işlemeyen ve tövbe-i nasuh la tövbe eden kullarından eylesin…Amin…

Fuad Yusufoğlu

dsc08328-fuadyusufoglu-girnavas.JPG

Girnavas Şelalesi (Nusaybin)

Şibli (r.a.), Süfyan-i Servi (r.a.) nın yanına geldi. Kendisini murakabeye oturmuş, sesiz, haraketsiz bir halde gördü. Vucudunun bir kılı bile kımıldamıyordu.

Şibli (r.a.):

-“Bu güzel murakabeyi kimden öğrendin?” dedi.

Süfyan-i Servi (r.a.):

-“Kediden öğrendim. Onu bir fare deliğinin ağzında, benim bu halimden daha haraketsız avını kollarken gördüm.”dedi.

Amellerden sonra yapılacak muhasebedir. Her gün yatarken, o gün yaptığı işler için nefsi hesaba çekmeli, Sermayeyi kardan ve zarardan ayırmalıdır.

Sermaye farzlardır. Kar da sünnettir ve nafilelerdir. Ziyan ise günahlardır. İnsan ortağına aldanmamak için onunla hesaplaştığı gibi, nefse karşı daha uyanık davranmak lazımdır.

Fakat insanlar, kendilerini hesaba çekmiyorlar. Eğer her gün günah işlediğinde odasına bir taş koysa, kısa zamanda dolardı.

Eğer omuzlarımızdaki katib melekler, her günahı yazmak için ücret isteselerdi, malımızın hepsini vermemiz lazım gelirdi.

Fakat Gaflet ile, çeşitli düşünceler ile bir kaç subhanallah desek, tesbihi alır, sayarız ve yüz kere söyledik deriz de her gün boşuna nice şeyler söyleriz bunları saymayız.

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hesaba çekilmeden önce kendilerini hesaba çeken kullarından eylesin. AMİN…..

Fuad Yusufoğlu