‘Riyazus-Salihin Yakîn ve Tevekkel’ olarak etiketlenmiş yazılar

Bor-e Veysike (Haci latif bahçesi) NUSAYBİN

Yakîn ve tevekkele dair ayet ve Hadisler

-7بَابُ اليقين وَالتوكّل
قال اللَّه تعالى: { ولما رأى المؤمنون الأحزاب قالوا هذا ما وعدنا اللَّه ورسوله وصدق اللَّه
ورسوله
، وما زادهم إلا إيمانا وتسليما }

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor;

-“Mü’minler, Ahzab’ı (Ahzab harbi için toplanan düşmanı) gödüklrinde, ‘Allah’ın, Peygamber’ın bize vaat ettiği şey budur. Allah ve Resûlü doğru söyledi.’ Dediler. Bu ise onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.” Ahzab Suresi Ayet; 22 .

وقال تعالى : { الذين قال لهم الناس إن الناس قد جمعوا لكم فاخشوهم، فزادهم إيمانا، وقالوا: حسبنا اللَّه ونعم الوكيل. فانقلبوا بنعمة من اللَّه وفضل لم يمسسهم سوء، واتبعوا رضوان اللَّه، والله ذو فضل عظيم }

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor;

-“Onlar öyle mü’minlerdir ki, bazı kimseler onlara; ‘İnsanlar sizinle döğüşmek için asker topladılar, onlardan korununuz.’ Dediklerinde, bu söz onların ancak imanlarını arttırdı ve; ‘Allah bize kâfidir. O ne güzel koruyucudur! Dediler. Bundan dolayı Allah’ın nimet ve fazlı ile döndüler, kemlik görmediler, Allah’ın rızası peşinde koştular. Allah büyük fazl sahibidir.” Âl-i İmran suresi Ayet; 173

.
وقال تعالى : { وتوكل على الحي الذي لا يموت } .

Allah-u teâlâ şöyle buyuryor;

-”Hayy olan ve ölmeyen Zâta tevekkül et. Furkan suresi Ayet;58

وقال تعالى : { وعلى اللَّه فليتوكل المؤمنون }

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor;

-“Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.” İbrahim Suaresi; Ayet 11

.
وقال تعالى : { فإذا عزمت فتوكل على اللَّه } .

Allah-u Teâlâ şöyle buyuryor;

-“Bir işe karar verdiğinde Allah’a tevekkül et. Âl-i İmran suresi; Ayet- 159

والآيات في الأمر بالتوكل كثيرة معلومة.
وقال تعالى : { ومن يتوكل على اللَّه فهو حسبه } : أي كافيه.

Allah-u teâlâ şöyle buyuryor;

-“Bir kimse Allah’a tevekkül ederse, Allah o kimseye yeter.” Talâk suresi; Ayet- 3.

وقال تعالى : { إنما المؤمنون الذين إذا ذكر اللَّه وجلت قلوبهم، وإذا تليت عليهم آياته زادتهم إيمانا، وعلى ربهم يتوكلون } .

Yine Allah-u Teâlâ buyuryor ki;

-“Mü’minler, ancak o kimselerdir ki, Allah zikredilirse kalbleri ürperir, onlara Allah’ın ayetleri okunursa, o ayetler onların imanlarını artırır da Rab’larine tevekkül ederler. Enfal suresi; Ayet 2.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ

Devam edecek…

Geliye Şam’e (Navale- sipi) Nusaybin

والآيات في فضل التوكل كثيرة معروفة.
وأما الأحاديث:

74- فَالأوَّلَ : عَن ابْن عَبَّاسٍ رضي اللَّهُ عنهما قال : قال رسولُ اللَّه صلى اللَّه عليه وآله وسلم : « عُرضَت عليَّ الأمَمُ ، فَرَأيْت النَّبِيَّ وَمعَه الرُّهيْطُ والنَّبِيَّ ومَعهُ الرَّجُل وَالرَّجُلانِ ، وَالنَّبِيَّ وليْسَ مَعهُ أحدٌ إذ رُفِعَ لِى سوادٌ عظيمٌ فظننتُ أَنَّهُمْ أُمَّتِي ، فَقِيلَ لِى: هذا موسى وقومه ولكن انظر إلى الأفق فإذا سواد عظيم فقيل لى انظر إلى الأفق الآخر فإذا سواد عظيم فقيل لي : هَذه أُمَّتُكَ ، ومعَهُمْ سبْعُونَ أَلْفاً يَدْخُلُونَ الْجَنَّة بِغَيْرِ حِسَابٍ ولا عَذَابٍ » ثُمَّ نَهَض فَدَخَلَ منْزِلَهُ ، فَخَاض النَّاسُ في أُولَئِكَ الَّذينَ يدْخُلُون الْجنَّةَ بِغَيْرِ حسابٍ وَلا عذابٍ ، فَقَالَ بعْضهُمْ : فَلَعَلَّهُمْ الَّذينَ صَحِبُوا رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، وقَال بعْضهُم : فَلعَلَّهُمْ الَّذينَ وُلِدُوا في الإسْلامِ ، فَلَمْ يُشْرِكُوا باللَّه شيئاً وذَكَروا أشْياء فَخرجَ عَلَيْهمْ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَقَالَ : « مَا الَّذي تَخُوضونَ فِيهِ ؟ » فَأخْبَرُوهُ فَقَالَ : « هُمْ الَّذِينَ لا يرقُونَ، وَلا يَسْتَرْقُونَ ، وَلاَ يَتَطيَّرُون ، وَعَلَى ربِّهمْ يتَوكَّلُونَ » فقَامَ عُكَّاشةُ بنُ مُحْصِن فَقَالَ : ادْعُ اللَّه أنْ يجْعَلَني مِنْهُمْ ، فَقَالَ : « أنْت مِنْهُمْ » ثُمَّ قَام رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ : ادْعُ اللَّه أنْ يَجْعَلَنِي مِنْهُمْ فقال : «سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ » متفقٌ عليه .
« الرُّهَيْطُ بِضمِّ الرَّاء : تَصغيرِ رَهْط ، وهُم دُونَ عشرةِ أنْ
فُس . « والأفُقُ » : النَّاحِيةُ والْجانِب . « وعُكاشَةُ » بِضَمِّ الْعيْن وتَشْديد الْكافِ وَبِتَخْفيفها ، والتَّشْديدُ أفْصحُ .

Hadis; 74

İbn-i Abbas Radiyallah-u Anh’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber Aleyhis-Selam şöyle buyurmuştur:

-“Bana ümmetler gösterildi, Peygamber gördüm ki, yanında bir veya iki adam bulunuyordu ve Peygamber gördüm ki, yanında kimseler yoktu.

Derken büyük bir kalabalık önüme çıktı. Bunları kendi Ümmetim zanettim.

Bana;

-“Bu Musa ve ümmetidir. Sen ufka bak,” dediler.

Baktım ki, büyük bir karaltı;

-“İşte bunlar senin Ümmetindir, bunların içinde yetmiş bin kimse var ki, hesabsız ve azabsız cennete girerler.” Dediler.

Sonra Peygamber Alayhis- Selam kalktı ve evine girdi;

Sonra ahâli, hesabsız ve azabsız Cennet’e girecek olan bu yetmişbin kimse hakkında konuşuyorlardı.

Bazıları;

-“Bunlar Peygamber Alayhis-Selam’ın sohbetinde bulunanlar olsa gerek,” dediler.

Bazıları;

-“Bunlar İslâm devrinde doğmuş, binâenaleyh Allah’a şirk katmamış kimseler olsa gerek.” Dediler. Bir çok şeyler zikrettiler.

Bu esnâda Peygamber Aleyhis- Sealam bunların yanına çıktı Ve;

-“Ne hakkında Konuşuyorsunuz?” dedi.

-“Hesabsız ve azabsız cennet’e gireceklerin hakkında konuşuyoruz.” Dediler.

Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selam;

-“Bunlar efsun yapmazlar; yaptırmakda istemezler, teşe’üm etmezler, Rablarına Tevekkül ederler.” Buyurdu.

Bunun üzerine Ukkâşe b.Mihsan kalktı ve;

-“Beni de o zümreden kılması için Allah’a dua et.” Dedi.

Peygamber Aleyhis-Selam da;

-“Sen onlardansın.” Dedi

Sonra diğer bir adam kalktı ve;

-“Ya Resûla’llah, beni de onlardan kılması için Allah’a dua et.” Dedi

Peygamber Aleyhis-Selam;

-“Ukâşe, senden evvel davrandı.” Buyurdu.

(Hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINEVLERİ

Devam edecek…