TASAVVUF- 7

24 Şubat 2009 Salı

DSC01671  Fuad Yusufoğlu Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

TASAVVUF- 7

Bil ki;

Tasavvuf’un üç kelimesi vardır. Câhiller bilmeye bilirler, onda karışıklık meydana gelebilir.

Aldananların düştükleri hataya düşmemen için, biz bunları sana açıklarız. Bu kelimeler “Şeriat”, “Tarikat” ve “Hakikat’tır.”

Şeriat;

Allah’ın Resulü (s.a.v.) ne indirilmiş ve âlimlerin kitab ve sünnet’ten, Nass veya istinbat yolu ile anladıkları hükümlerdir. Yani tevhid, fıkıh ve tasavvuf bilgilerinde beyân edilmiş hükümlerdir.

Tarikat;

Şeriat ile amel ederek azimeti almak ve ruhsat ile amel etmek uygun olmadığı zamanda ruhsattan uzaklaşmaktır.

İstersen şöyle diyebilirsin; Hem zâhir hem batın olarak harâm şeylerden sakınmak ve gücün yettiği kadar Allah’ın emirlerine imtisal etmektir. Yahut harâm, mekruh ve lüzümsüz mubah şeylerden sakınmak ve farz ile akıllı bir bilginin gözetimi altında nafileleri edâ etmektir.

Hakikat üç kısımdır;

Bir;

Kendisiyle Allah’ın zat, sıfat, Celâl ve Cemâl; Allah’a yakın olmak, Peygamberliğin hakikatı ve Peygamberlerin kemâleti, bahusus onların Efendisi (Sallallahu aleyhi ve sellem), kabir ni’meti, azabı, kıyamet ve şiddetleri, ateş ve içindekiler Cennet ve içindekilerle bunlara benzer şeyler gibi iman ettiği şeyler arasındak, perdenin inceliğidir ve onları görür gibi olmaktır.

Bu hakikate yetişen kimse dünyaya ve dünya makamlarına karşı zühd, şükür,, gaflet, dehşet, aşk ve benzeri şeylere mâruz kalır. İnşallah, bunların çoğu açıklanacaktır. Bununla birlikte âlem-i ulvî ve süflî ile geçmiş ve gelecek hâdiseler hakkında kendinse kaşifler de hasıl olur.

İşte Hârise bin Mâlik El Ensari (r.a.) nin hadisi bu kabildendir

Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine;

-“Ey Hârise nasıl buldun?” buyurdu.

Hârise bin Mâlik (r.a.);

-“Gerçekten mü’min oldum.”

-“Her sözün bir gerçeği vardır, imanın gerçeği nedir?”

Bir rivayette;

-“Kendisine ne dediğini bil veya ne dediğine bak.”

-“Benim nefsim dünyaya sırt çevirdi.Taşıyla altın’ı bende bir oldu, Gecemi uyanık geçirdim, gündüzümü susuz bıraktım (Yani; gecemi tâat ve ibadetle ihya ettim, gündüzleri de oruç tuttum.) Sanki ben Rabbimin Arş’ını açıkça görüyor, ehl-i cennet birbirini ziyaret ederken onlara bakar ve cehennemdekilerin havlamasını işitir gibiyim.”

-“Bildin, devam et.”

Devam edecek…

Tenviru’l Kulûb

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tasavvuf ehli veli kulların yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“TASAVVUF- 7” için 1 Yorum

  1. TASAVVUF- 6 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] (c.c.) ın rahmeti « TASAVVUF- 5 TASAVVUF- 7 [...]

Yorum Yapın