Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 12

08 Mart 2013 Cuma

Eshab-i Suffa yeri

Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 12

Tabakat-i Suğra kitabında bildirildiğine göre Beyrut’lu bir cemâat şöyle anlattılar;

-“Biz oniki kişi idik. Fransızlar bizi esir edip memleketlerine götürdüler. En ağır işlerde çalıştırmaya başladılar. Bir müddet sonra dayanamıyacak hale geldik. Allah-u teâlâ, Seyyid-i Bedevi (r.a.) den yardım istememizi hatırımıza getirdi.”

Biz de;

-“Ey Seyyid Ahmed-i Bedevi! İnsanlar, senin esirleri, Allah-u teâlâ’nın izni ile memleketlerine gönderebileceğini söyliyorlar. Resulullah efendimiz (Sallallahu alyhi ve selem) in yüzü suyu hürmetine bizim memleketlerimize dönmemeize vesile ol!” diyerek kendisinden yardım istedik.

-“Bir anda kendimizi, daha önce hiç bilmediğimiz ve üzerinde bizlerden başka hiç kimsenin bulunmadığı bir binek üzerinde bulduk. O binekle oradan ayrıldık. Başımızda bulunan nöbetçilerin hiçbiri bizi fark etmedi. Anladıkları zamanda bize yetişemediler. Ahmed-i Bedevi hazretleri (r.a.) nin bereketi ile mleketlerimize varıp kurtulduk.”

Ekseri büyük âlimlere olduğu gibi, bu büyük zata da karşı çıkanlar, büyüklüğünü inkar edenler oldu ise de, hepsi başlarına gelen çeşitli belâlar ve sıkıntılar sebebiyle cezalarını gördü.

Bunlardan çoğu hatalarını anlayıp, tövbe ederek talebelerinden oldular.

Meselâ;

Vech-ül-kamer diye isimlendirilen bir kimse vardı. Seyyid hazretleri (r.a.) nin herkes tarafından çok sevildiğini çekemezdi. Dil uzatırdı. Az bir zaman sonra suçlu bulunup idam edildi.

Şafi-i mezhebinin büyük âlimlerinden ve Seyyid Ahmed-i Bedevi (r.a.) nin zamanında yaşamış olan İbn-üd-Dakik, Aziz Dirini’ye haber gönderip;

-“İnsanlar, Seyyid Ahmed-i Bedevi ile çok meşgül oluyorlar ve onu çok seiyorlar. Ona şu mes’eleleri sor! Eğer bilebilirse, tam bir veli olduğunu anlarız.” Dedi.

Aziz Dirini de, Ahmed-i Bedevi (r.a) ye o sualleri sordu.

Oda;

-“Bu suallerin cevabı Kitab-üş-Şecere de vardır. Ve şöyle şöyledir.” Buyurup, hepsinin cevabını tek tek verdi.

Kitaba baktıklarında söylediklerinin aynen olduğunu gördüler. Bundan sonra İbn-üd-Dakik’in ve Aziz Dirini’nin Seyyid hazretleri (r.a.) hakkında şübheleri kalmadı. Muhabbetleri çok arttı.

Kendilerine, Ahmed-i Bedevi hazretlerinden sual edindiğinde, diğer âlimler gibi bunlar da;

-“Seyyid Ahmed-i Bedevi (r.a.) sahili görülmeyen bir hakikat ve irfan denizidir.”derlerdi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Seyyid Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 12” için 1 Yorum

  1. Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 11 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] 2İmâm-i Şafi-i (Radiyallah-u anh)- 12 « Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 10 Ahmed-i Bedevi (Radiyallah-u anhu) – 12 [...]

Yorum Yapın