‘Özel tavsiye’ Kategorisi için Arşiv

Manevi dokunmazlık

31 Mart 2008

Çağ- Çağ nehrinde bir küçük Şelale (Nusaybin)

Dünyadeki dengelerin kurulabilmesi için bir takım kurallar vardır. Bu kurallardan bir tanesi Dokunmazlık’tır.

Dokunmazlık iki çeşittir.

Birincisi:

Beşeri dokunmazlıktır ki; Filan kişi milletvekili olmuş onun dokanmazlığı var diyoruz, doğrudur elbette olacak haktır da elbette bazı imtiyazlara sahip olacak ona düşen bu dokunmazlığı en güzel bir şekilde su istimal etmeden kullanılması lazım. Bu Dünya hayatında ki dokunulmazlıktır.

İkincisi:

Dokunmazlık ise Allah (c.c.) tarafından verilen dokunmazlıktır: oda Allah-u teala hazretleri (c.c) tarafından Anne ve Babalara vermiştir. Yüce Allah (c.c.) “La takul lehümma üffin.” Ayeti kerimesiyle hem Anne’lere hem de Baba’lara dokunmazlık bahşetmiştir….

İşte sevgili gençler:

Sizler daha Anne’niz, Baba’nız sağ iken onlara Aman ha; aman ha; çok çok, çooooook dikkat ediniz. Onlara karşı sevgide kusur etmeyin…

Bu garibanın sözlerini dinlerseniz inanın ki hem dünyada hem de ahirette aziz olursunuz, hem de beni sevindirirsiniz.

Annenizin ve babanızın ellerini öptüğünüz zaman sanki benim ellimi öpmüş gibi hisederim kendimi.
Bizim yörede şöyle bir hikaye dile getirilir. Doğruluk payı varmıdır, yokmudur bilmiyorum. Ama dinlemeye değer buluyorum:

LÜTFEN OKUYUNUZ:

Yaz aylarında bizim yoremize Leylekler gelirler ve hemen hemen her yerde yuva yaparlar, sevecen hayvanlardır. Yaz aylarında bizler Dam da yatarız, gerçi yaz aylarında damdan düşmeler çok olur, işte böyle bir yaz akşamı;

Akşam namazı içerde kılınmış dama çıkan bir ihtiyar adam genç oğluna

-”Evladım şu karşıda bir karartı görünüyor nedir?”

Oğlu:

-”Baba leylektir” diye cevab verir.

Aradan az bir zaman geçmeden baba tekrar sorar:

-”Oğlum o kuşun ismi neydi unuttum da.”

Oğlu; biraz kızarak

-”Baba leylek tır.” dedi.

Yemeğe oturmuşlar yemek yerlerken babası oğluna tekrar sorar :

“Oğlum unuttum, o kuşun adı neydi?” dedi.

Oğlu hidetlenerek

-”Amma da oldun ha, leylektır dedik ya sana, sen artık sağır da mı oldun ” diyerek babasını azarladı.

Babası nın gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Oğlu pişman olmuş babasının yanına gitti

-”Baba özür dilerim bır ara kendimi kayıbettim.”dedi

Babası:

-”Oğlum daha sen çok küçüktün, böyle bir yaz akşamıydı gene şimdi ki gibi leylekler bu ağaca konmuş yuva yapmıştı sen kucağımdaydın

-” Baba nedır bu demiştin?”

Ben de sana;

-”Oğlum leylek’tır.” dedim. Aradan birkaç dakika geçmeden sonra tekrar bana sordum

-”Baba nedir bu?” ben de sana;

-”Sevgili oğlum bu kuş leylek tir. Bana tam otuz kere sordun her defasında sana;

-”Sevgili oğlum leylek tir. Ley-lek.” ve her zamanda seni öpüyor okşiyordum ben şimdi sana iki kere bu nedir diye sordum sen beni azarladım.” dedi

Babasından bu sözleri duyan genç hemen babasının ellerine sarılıp öper

-”Baba beni afet, söz veriyorum; bir daha senin kalbini kırmiyacağım “dedi..

Yüce Rabbim: bizleri ve sizleri Anne ve baba’lara hakkiyle hizmet eden ve onların hayır ve dularını alan salih evlatlardan eylesin. AMİN….

Fuad Yusufoğlu

Site çökertmek

24 Haziran 2008

dsc00889-dara-su-sarnici-fusadyusufoglu.JPG

Dara kalesi (Su sarnıcı)

Bu inter NET alemıne yeni katıldığım için, bilmediğim şeyler olduğu doğrudur.Yavaş yavaş öğreniyorum…Meşhur bir söz vardır

-”Bilmemek ayıp değil Öğrenmemek ayıptır” diye Bu sözü kim söylemişse doğru söylemiş güzel bir söz…

Bilmediğim ve daha henüz yenı öğrenmeye başladığım şeylerin bazılarını istersenız sizlerle paylaşmak istiyorum….Evet paylaşmak istiyorum…Gene bir söz var

-“İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar.” Diye ; Bu da doğru bir söz kim söylemişse doğru söylemiştir…

Evet Allah (c.c.) yeryüzünde bulunan insanlara lütfettiği o yüce keremiyle bahşettiği ni’meti; bizleri yanı insanları en güzel şekilde yaratmiş. Allah (c.c.) yarattığı bu insanı kala alıyor…Yanı kendisiyle konuşuyor ve onun sözünü dinliyor hiç azarlamadan sonuna kadar dinliyor;

Kur’anı kerimde Çok yerlerde.”Ya ayyuhhellezine …Ya ayyuhhannas..” Mealen (Ya insan ey insan ey insanlar) insanlarla konuşuyor …Aslında bu insanoğlıu için büyük ve çok büyük bir şereftir…Ayrıca düşünenler için ibret vericidir. GÜZEL BİR ŞEYDİR…Allah (c.c.) bu büyük nimeti için secdelere gece gündüz kapansak ağlasak sızlasak azdır.. Gerçi bununla da bitmiyor;Allah (c.c.) insana bahşiettiği en büyük ni’met ne olduğunu biliyormususnuz…

Evet tahmin ettinğiniz gibi Bu çok çok büyük ni’met İSLAMİYETTİR…Gene Allah(c.c.) kur’anı kerimde işte bu insanlara hitaben “Ya ayühellezıne amanu” Mealen (Ey iman edenler.) Bu da büyük bir nimettir…

Allah (c.c.) Yeryüzünde İslamiyetten daha büyük bir ni’meti insanoğluna bahşetmemiş…Zaten bu garıban kardeşiniz eski yazılarında bahsetmiş …boş zamanlarınızda okumaya fırsatınız olursa tavsiye ediyorum… Evet…anlaşılan ya arkadaşlar okumamışlar veya kala almamışlar…neyse sağlık olsun…

Şimdi:

Ey insan ben sana soruyorum…

Yeryüzünden , ve içindekilerden de daha kiymetli bu kadar büyük ni’meti Allah(c.c.) sana bahşetmiş buna şükür edeceğine Gece gündüz secdeye varacakken. daime zikir edecekken.; Nankörlük edip, ufak tefek işe yaramaz şeylerle uğraşıyorsun…

Üstelik boş olmakla beraber bir de üstelik çok ama çok büyük vebal altına giriyorsun ama ne yazık ki; farkında değilsin…evet ne yazık…Ve de bu kadar büyük vebal altında nasıl olacağını düşünmüyorsun da kılın dahı kıpırdamiyor.; Sanki alnına bir sivrisinek konmuş gibi hisetmiyor ve hisedip elinin tersiyle kovuyorsun…Yazık hemde çok yazık…

Evet ben Kul hakkından bahsediyorum…

Bildiğiniz gibi bu fanı dünyada sorulacağımız iki türlü günah var…Bir Allah hakkı…Herkes bunları biliyor….ikincisi de Kul hakkı…İşte bu haklardan birincisi çeşitli vesilelerle tövbe-i Nasuh la afediliyor. Ama ya ikincisi Kesinlikle afedilmiyor…Ancak senin zülmüna uğrayan veya senin mağdurun olan şahıs afetmedikçe Allah (c.c.) af etmez…

Bu da böyle biline…

Şimdi sizlerle beraber olduğum; bu az zaman zarfında bazı şeyleri daha yeni yeni öğreniyorum…Başkasının sitesini imha etmek veya onun yazdığı yazıyı çalmak…evet kabaca buna çalmak yanı hırsızlık denir…kendı yazısı gibi algilayıp ve de ismini altına yazmak…. Bu ne çirkin bir iştir…

Eski zamanlarda hırsızlık yapan bazı kimseler; bir eve girmişler, alacakları bazı eşyaları toplarken gözleri bir çuvala ilişmiş o karanlıkta bir hırsız elliye biraz alıp tatmış ve

-Bu tuz dur..”

Arkadaşı;

-Nereden biliyorsun şeker de olabilir.”

Kendisi;

-Ben tadına baktım tuzluydu…”

Hemen arkadaşı acele olarak:

-Hemen bu eşyaları bırakalım..Maden ki bu evde bir şey tattık bizlere bu evden bir şey çalmak insafa aykırıdır. ..”

Ve aldıkları eşyaları tekrar yere koyup gerisin gerisi gittiler..Evet ey bu siteleri çökerten ve yazılarını silen ve ya çalan insanlara seslenmek istiyorum… SİZLERDE O HIRSIZLAR GİBİ BİRAZ İNSAFLI OLAMAZMISINIZ…Sizler onların bloguna giriyorsunuz, iyi kötü onların yazılarından istifade ediyorsunuz, buna karşılık; onları bu güzel yazıları yazdıkları için tebrik edeceğinize o yazıyı ya siliyorsunuz veya çalıyorsunuz…Bu dinimizde günahtır…Ve kul hakkına girer…

Mesleği hırsızlık olan bir haramı böyle insaflı davranırken sen bu kadar emek veren el emeği döken, göz nuru harcayan bir kimsenın sitesını bir tuşla çökertiyorsun…Bu insafa sığarmı üstelik de bu çökertiğin sitenın sahibini tanımıyorsun…

Ne kadar acı .

Şimdi ben bu işi yapan insanlara sesleniyorum…

Bu kadar emek sarf eden; bir insanın emeğini bir TUŞLA Mat ediyor ve çökertiyorsun…

Sen RAHAT MISIN…?

Sen Huzurlu musun.?

Sen artık kendıne sor ve cevabını kendınden al…

Pekı bu çökertiğin insan nsitesi için üzülmezmı ? Bu kul hakkı değilde nedir… Peki bu insanlığa Müslümanlığa, Arkadaşlığa sığarmı?

Aman ha …aman ha; bu çok büyük bir günahtır…Sakın bunlara alet olmayın…Evet inankı bir gün gelecek Dünyanın altındekiler ve üstündekiler sizin malınız olsa; onları bu mağdur ettiğiniz insanlara verirsenız gene de O haktan kurtulamzsınız…ALLAH(C.C.) AFETMEZ VE YERLERİ DE Cehennem ve be’sil masırdır…

Ama olur ya ya bazı kaçkın kişmseler olur.. Haşa…DİNİMİZE KİTABİMİZA PEYGAMBERİMİZE HAKARET EDERLER.İŞTE BUNLARA MUSALLAT OLMAK BELKİ SEVAPTIR…

Ama kendi halında bir insan; göz nuru dökmüş, alın teri harcamış; bir site yapıncaya kadar uğraşmiş ve işin önemli tarafı da Hiç kimseye ZARARI Dokunmamış.. sen gel bu site yi çökert olurmu..? bu hangi vijdana sığar…

Evet…

Bu da iyice anlaşıldığına göre şimdi; bir kısa söyliyeyim…ZAMANIN Çok zalım ı olan, onun ismiyle anılan Haccac-e Zalim bir gün bir Allah (c.c.) evliyasıne ;

-Bana dua et.”

Veli adam;

-Ya rabbi onun canını al..”

Hacac-e zalim;

-Bu ne biçim duadır..”

Veli adam;

-Bu senın ve bütün Müslümanlar için hayırlı bir duadır..İnsanlar senin şerinden kurtulup rahat edecekler…”buyurdu..

Şimdi Sevgili kardeşlerim…

Hakıkatten bu işi yapanlar inanki çok kötü bir iş yapıyorlar…Ve ileride telefisi mümkün olmayan bir hata yapıyorlar…Lütfen kendi yararınız için bu işlerden vazgeçin…İnsanlar arasına karışın …Dertleşin…Sırdaş olun… İnsanlara yararlı işlerle uğraşın…

Dünyada Allah (c.c.) yanın çok çok hayırlı iki şey vardır…Ondan büyük hayır yoktur…

Birincisi Allah (c.c.) a iman…

İkincisi İnsanlara iyilikler yapmak yanı insanlara hizmet etmek…

Buna mukabilde Allah (c.c.) ın katında çok iki büyük günah var ki onlardan daha büyük günah yoktur…

Birincisi Allah(c.c.) şerik koşmak…Naazallah…

İkincisi de İnsanlara zarar vermek yanı eziyet etmek…

Sevgiyle kalın…

Fuad Yusufoğlu

Çağ-Çağ  deresi (Bor)

Sevgili yeğenlerim…

Sevgili Kardeşlerim…

Evet dün; Çocukların cinsel sömürüsüne karşı, Protesto etmek için sayfa KARARTMA, eylemini yaptık…Daha çok kardeşlerimiz de aynısını yaptı…

Evet bu; ve buna benzer olayları protesto etmek gerekir hem de şiddetli bir şekilde kınamak gerekir…Doğrudur…Ama adres yanlıştır…Biz bir yeri arıyoruz ama yanlış adres almışız ve o yanlış adresi aramak için gece gündüz gidiyoruz…Acaba hedefimize varacakmıyız…?

Meçhül…

İnan ki Meçhül…

Çünkü başkaları bizim elimize yanlış adres vermiş bizde gidiyoruz…

Ama nereye…

Allah(c.c.) ilk olarak Aklı GÜZEL BİR NUR ŞEKİLDE YARATTI ve ona

-”Yürü “buyurdu…

Akıl da etrafına ışık saçarak yürüdü…Bir müddet gittikten sonra ondan daha fazla ışık saçan bir şey gördü…

Merak edip ona sordu;

-Sen kimsin ? dedi.

Nur saçan şey;

-“Senin olduğun yerdeyim.”

Akıl Sordu;

-“Adın nedir?.”

Nur saçan şey;

-Ben Tevfik’im. (birlik ve beraberlik) dedi…Evet Akılla Tevfik birleşince işte o zaman her şey düzelir…

Elbetteki bu gibi olayları kınayacağız… tasvib edemeyiz. ama gelgelelim. ADRESI NEREDEN BULACAĞIZ…

İşte zamanınız varsa bir zahmet benim sayfamdakı Haznevi murşidleri linki var

>>>Buradaki videoyu lütfen tıklayın…>>>

İşte orada vaaz-1 ( Baz-ül emced şeyh Muhammed el haznevi (k.s.) Sorunlarımız ve çözümleri vaaz’ı ) var.

İnşallah bazı gerçekleri görürüz…

Allah (c.c.) bizleri ve sizleri; Akıl’a tevfik’i bir arada tutarak; İbret dolu gözlerle etrafı seyr etmeği, Ondan da kendi hesebimize düşen PAY almayı İhsan eylesin…Amin…

Fuad Yusufoğlu

Sadece tavsiye

25 Haziran 2008

dsc02213-bahcemdenfuad-yusufoglu.JPG

Sevgili Yeğenlerim…
Sevgili kardeşlerim…

Memleketim olan Nusaybin hakkında bilgilere ara vererek, Ondan daha mühim ve güncel bir konuyu sayfama eklemek istiyorum…

Kesinlikle bu bir vaaz niteliğinde olan bir yazı değildir. Çünkü Vaazları Ülemalar, alimler yapar ki; Ben Alim olmadığım için buna gücüm yetmez. Ben kim… Alim kim…

Allah (c.c.) beni; halis,sırf kendi rızası için etrafa İLİM yayan ülema’ların yüzü suyu hürmetine afv eylesin amin…

Sadece benim yapacağım bazı sözler TAVSİYELER niteliğinde olacak…

Allah (c.c.) onlardan razı olsun. Bana bazı ARKADAŞLARIM hüsnü zan edip güvendiler. Bazı dertlerini bana açtılar. Gerçi bu fakır onlara gerekli tavsiyelerde bulundu. Ama bu garibana açılmayan ama aynı dertlerden müzdarip kardeşlerim olabilir, düşüncesiyle bu bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum…

İnşallah niyet hayır… Akibet de hayır olur…Amin…

O sevgili kardeşlerimi; Allah (c.c.) Aziz eylesin. Amin. Bana hüsnü zan edip, bazı dertlerini açtılar izah ettiler doğrusu bu kardeşlerimin hiçbir ard niyeti yok, buna bütün kalbimle inaniyor; onların ard niyetli olmadığına canu gönülden katılıyorum…

Ama bu fakıra göre bazı yanlışlar yapabilirler düşüncesiyle Nusaybin hakkındekı yazımı ara verip, bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Sizlerden de gelecek yorumlar; hem bana, hem de o kardeşlerime inşallah IŞIK tutar.

Bu kardeşlerimin isimleri bende ÖLÜNCEYE KADAR MAHFUZ KALACAK bunu herkes böyle bilsin…Bu fakır söz veriyor…Allah (c.c.) kendı rızası için kabul buyursun.. Amin…Bu yapacağım tavsiyeler GENELDİR…Kendi kızım, kendı oğlum için de geçerlidir…bu böyle biline…

Bu bilgiler ışığında ileride yazacağım yazımda tavsiyelerde bulunmak kaydiyle bazı karalamalar yapacağım, benim tavsiyelerime katılanlar; lütfen yazımı iyice okuyup, tatbik etsinler..Yok eğer benım tavsiyelerime katılmıyacaklarsa Herkes hürdür …Yolları açık olsun..

Sevgilerimle…

Devam edecek…

Fuad Yusufoğlu

tavsiyeSadece tavsiye- 2

25 Haziran 2008

dsc06534-gunesin-batisi-fuadyusufoglu.JPG

Sevgili kardeşlerim…

Ben birkaç aydır sizlerle beraberim…inanın kı sizleri çok çoook seviyorum…sevdiğim için de sizlerle bazı tavsiyeleri paylaşmak istiyorum…tabi ki kabul ederseniz…

Bazı kardeşlerimin bana yaptıkları hüsnu zanları neticesinde bana açılmaları neticesinde beni bu tavsiyeleri yazmaya mecbur etti…Elbette sevmek sevilmek güzel bir şeydir…Her insan gibi hepimizin hakkıdır…Hiç kimse buna itiraz edemez…Ama şerefli bir şekilde sevmek Anne babamızın başını eğmeden dik durarak;

Hem kendi şerefimizi hem de ebeveynlerimizin şerefini de göz önünde bulundurmak lazım gelir…Dinimizde Evlilik kutsaldır…Evet çok kutsal bir müessesedir…İçimizde çoğunlukta genç kardeşlerimiz var.

Bir gün benle büyük oğlum camıye gidip namaz kıldık. Oradaki nur yüzlü hoca Karadenizli bir zattı…

Oğluma bakarak

-“Ah delikanlı Keşke senin yaşındayken şimdiki aklım bende olsaydı.” Dedi…

Hakikaten ben de şimdi genç yaştaki kardeşlerime; o muhterem zatın dediğinı söyliyorum…

-”Ah keşke sizlerin yaşındayken şimdiki aklım bende olsaydı.” diyorum…Çünkü zaman insanı tecrübe sahibi yapar..işte bu tecrübe de; insanı düşünmeye ve istişareye götürür.

Sorumluluk çok güzel; ama nadir bulunan kilitli bir Hazinedir…Evet hazine diyorum… İşte bu hazineyi elde etmek için bizler sorumluluk sahibi insanlar olmaliyiz…Sorumlu olan insan; hem kendisine, hem arkadaşına, hem ebeveynlerine, hem memleketine, hem dinine karşı sorumluluk taşır.

Evlenmek dedik; kutsal bir müessesedir. Çok çok doğru Ama bazı yanlış evlilikler de vardır İnsan hayatını CEHENNEME çevirir. Bu da böyle biline..Evlenmek bir giyecek değildir eskidimi at değiştir…Bir insan evlenince, sevdiği kimseyle hayatını paylaştığı zaman Ölünceğe kadar; sağlıkta, hastalıkta, Sevinçte, kederde, fakirlikte, zenginlikte birbirlerine İHANET etmeden hayatlarını idame ederler.

İşte bazı yanlış evlilikler vardır ki

İnan ki hem kendilerine, hem ebeveynlerine eziyet çektirirler. Ölünceye kadar da alınlarında izi kalır. Ben bir ilden eve gelirken otobüstayım dışarıda bir genç kız ile bir genç delikanlı dikkkatımı çektı. Adete birbirlerini kucaklayarak ama hüzünlü olarak ayrıldılar.

Sübhanallah bu genç delikanlı koskocaman otöbüste bu kadar yer varken gele gele yanımda oturdu. yolumuz uzun olduğu için sohbete daldık…Kendisi subaymış Bizim memlekete görev için geliyormuş…

İstanbul’da ikamet ediyormuş. Babası onu istanbuldan yolcu edip biletini gideceği yere kadar kesmişler Ama o kendı biletin iptal edip başka güzergahtan başka bir ilde inmiş Orada bir sevdiği varmış. Birbirlerini sevdiklerini, evlenmek istediklerini ama ailesinin haberi olmadığını bana söyledi…Ebevenleri evlenmelerine karşı çıkacaklar diye hiç bahsetmemiş…

Ben;

-“Sevgili evladım elbette sevmek senin hakkın evlenmek de senın hakkın. Ama bu yaptığın hiç hoş değil. Gittiğin yol yanlış…” dedim. orasını pek hatırlamıyorum zanedersem ben ona telefonumu da verdim -

-“Sen sen ol önce ebeveynlerinle danış inşallah karşı çıkmazlar ama karşı çıkarlarsa benım telefonumu onlara ver ben onlarla konuşurum.İnşallah beni dinlerler, Çünkü benim bunda bir menfaatim yok. Allah rızası içindir. Niyet Allah (c.c.) rızası için olunca da işler kolaylaşır. Allah (c.c.) hayırli bir yol gösterir gösterir inşallah.” dedim.

Memleketime gelince de ona misafirim olurlarsa sevinirim ama gideceği yer daha uzakmış, mecburen gitti…Güle güle gitsin İnşallah bir sorun olmamış sevdiğine kavuşmuştur. Tabiki ebeveynlerin rızasını aldıktan sonra. Çünkü ebeveynlerin rızası Allah (c.c.) rızasıdır…

Ben elimden geldiği kadar bu genç subay kardeşimize Bazı tavsiyelerde bulundum. İnsan bir anlık sevgiye aldanmamalıdır. Aşkın esiri olmamalıdır. Anlaşmaları birbirlerine tahammül etmelidirler. Birbirlerine SAYGI duymalıdırlar. Ama hakıkatten birbirlerini seviyorlarsa tabi ki evlenmelidirler. Önce haysiyet ve aile şerefini muhafaza etmek şartiyle elbette hayatlarını birleştirmelidirler..v.s.

Bazı kardeşlerimiz henuz küçük yaşta önüne gelen her hangi bir delikanlı kardeşimizle evlenmeyı aklına koyabilir. Bunun aksı de olabilir küçük yaştakı genç kardeşimiz bir genç kızımızla evlenmeği aklına koyabilir…

Ama bu YANLIŞ.

Çünkü dedim ya Evlenmek kutsal bir müesesedir. Ona Halel getirmek de yanlıştır. Sorumluluk … Evet sorumluluk gerektiren bir vecibedir…

Benim kardeşlerim, namuslu ve onurludurlar, ama günümüzde bazı evlatlarımız nereye gideceklerini bilmeden aşka esir olmuşlardır.

Bu da yanlış…

Şimdi bu kardeşlerimize bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Evlenmek isteğen evlatlarımıza her tanıdığı veya her gördüğü kişileri seviyor zanedip, AŞKIN esiri olmamalıdırlar. Evlenmek yuva kurmak için çok çok dikkat etmelidirler. İnsan yüzünü bile sadece resimlerde gördüğü biriyle evlenebilir mi? Ya sesini sadece telefonda duyduğu biriyle uzaktan sevmek olur mu? Ben soruyorum sizlere; bu ne kadar sağlıklıdır…

Evet Sevgili kardeşlerim.

Sizlerde Aklınızı başınıza toplayın Bu gerekçe herkes için geçerlidir. (kız erkek fark etmez) Bu zamanda o kadar dengesiz insanlar vardır ki; sonunda sizler hayal kırıklığına uğrarsınız PİŞMANLIKLARIN SONU FAYDASIZDIR. Bu pişmanlık için izin verirseniz bir kıs’sa anlatayım…

Bir zamanlar;

Bir padişah varmış her gün Şahın kuşunu yanına alarak teb’asiyle ava çıkarmış bir gün av peşindeyken epeyce yol almışlar tabi ki bayağı yorulmuş, suları tükenmiş Padişahtır emir vermiş etrafa dağılın bana su bulun demiş.

Adamları Sağa sola dağılmışlar en sonunda bir küçük mağara bulmuşlar o mağaradan damla damla su akıyormuş adamları bir küçücük kapa o su doldurmuşlar, padişahın huzuruna varmışlar, tam padişah suyu ağzına alacakkan çok sevdiği Şahın kuşu gelip o kabteki suyu dökmüş…

Bir daha doldurmuşlar tekrar tam içecekken kuş aynı şakil de suyu dökmüş. Padişah kızıp kılcıyla ŞAHIN kuşun kafasını kesmiş. Her nasıl olmuşsa anında Padişah çok pişman olmuş

Padişah;

-”Ben ne yaptım keşke öldürmeseydim.” demiş .

Adamlarına gidip mağaranın üstüne bakın bu su nereden geliyor bir bakın…Gidip bakmışlar ki; ne görsünler, bir çingiraklı yılan ölmüş onun zehiri sıcaklıktan göl gibi olmuş mağaradan akıyormuş.

Padişah bir değil bin pişman olmuş ama pişmanlığım insana faydası yokmuş…

Allah-u Teala Hazretleri (c.c.) şöyle buyuruyor;

-“Mü’min erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar.”nur 24/30” Mü’min kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar.” Nur 24/31 Görüldüğü gibi Namus kavramı sadece kadın, kızlarımızın omzunda değil aynı şekilde Erkeklerimizin de omzundadır.

Devam edecek…

Fuad Yusufoglu

Sadece tavsiye 3

25 Haziran 2008

dsc02132-girnavas-selalesi-fuad-yusufoglu.JPG

Evet Sevgili kardeşlerim…

Yeri geldiğinde bazı erkeklerimiz Namus’u Onur’luğu elden bırakmıyorlar; ama yinede Genç kızlarımızı koruyacakları yerde aldatmaya çalışıyorlar…Peki bu insanlığa reva mıdır? Peki bu aldatmayı yapan kişiler;

ACABA

Aynı aldatma hareketi bir başkası; sizin ailenizden birisine yaparsa; aldatırsa, veya aldatmaya çalışırsa, sizlerin hoşuna gider mi? Gitmez…gitmez… gitmez.

İşte sen de sen ol; bir başka insanları yoldan çıkarmaya yeltenme…

Kadınlarımız da hemen kandırmaya gelmesinler. Kadın kandırılmaya layık bir kişi değildir. Kadın kandırmak için yaratılmamıştır. Aksine kadın şerefli ve onurlu bir muhterem kişidir……

Allah-u Teale hazretleri (c.c.) ona değer vermiştir ki;

Resululullah (a.s.v.) efendimiz Onun için;

-” CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR..”Buyurmuştur…

Bütün kadınlar Anne olacakları veya anne adayları oldukları için bunlara atf edilmiştir.

Evet Sen de Ey kiymetli insan: Kendı değerını ve kiymetini bil. Bir anlık sevginin ESİRi Olma…
Aldanma…
Aldanma…
Aldanma…

Kendıne gel…Unutma; kesin kes unutma KENDİ KADRINI BİLMEYEN KADIRSIZ KALIR…..

Evet Sevgili Kardeşlerim ;

Siz ,siz olun Ebeveynlerinizi LÜTFEN dinleyiniz…Büyüklerinizi dinleyiniz. Sizlere bir şey söyliyeyim mi? Bunu Lütfen bir yere Y A Z I N I Z ve bu yazıyı saklayın… Zamanı gelince de çıkarıp okuyun.

Evet …

-“Dünyada hiçbir ebeveyn Kendisinden daha iyi olmasını isteyen kimse yoktur ; kendi çocuğundan başka.

-” Yanı çocuğuyla gurur duyar. Onunla övünür. Bu zevki şimdilik bimediğiniz için; şimdi anlamazsınız ama zamanı gelince çok iyi anlarsınız…

Evet Gençler;

Bunu zamanla zaten öğreneceksiniz.ama iş işten geçmeden önce bunu kavrayın ve ona göre haraket edin.. Meşhür bir söz vardır:

-”Çocuklar büyünce D E R T L E R İ de onlarla büyür…”

Ben bir anımı anlatmak istiyorum…:Kardeşim yurt dışında kalıyor… Bir gece bana telefon açtı sesi ağlamaklıydı bende bayağı merak ettim…

-”Hayırdır seni böyle üzen şey nedir” dedim..

Kardeşim;

-” Abi ben dün gece bir arkadaşımda misafir idim,”

Evin sahibi kızına

“Kızım bana bir bardak su ver “ dedi.

Kızı bayağı yetişkin; babasına

-”Senin ayağın yok mu git suyu sen al ve iç “ dedi…

Buna çok çok üzüldüm…Şimdi ben düşünüyorum yarın öbür gün çocuklarım buralara gelince, bana da aynı haraketleri yaparlarsa ben ne yaparım…” dedi

Evet insan üzülmez mi ? çocuğunu besle büyüt ona kendını siper et büyüyünce de bu hakaret olan sözleri söyle İNSAN ÜZÜLMEZ Mİ?

Ben ona;

-“İnşallah senın aile terbiyen buna musaid değil, senın çocuklarında inşallah bu GÜZEL terbiye ile yoğruldukları için bir şey olmaz “dedim…

Onun gönlünü ferahlatıcı bazı sözler söyledim ..

Üzücü hem de çok üzücü bir hadise…Allah (c.c.) u Teala hazretleri Kur’an-ı Kerim’de Şöyle buyuruyor.

Mealen;

-“…La takul -lahümme uffin….”

Yani:

Ebevenlerine Of bile demeğin onlara dua etmemizi, Şefkatlı olmamızı emrediyor.

Evet Yüce Dinimiz olan İSLAMİYET ebevenlere karşı çok tiitz …(Ebeveynler hakkında inşaallah ilerde daha detaylı bir bilgi sunacağım…)

İşte böyle değerli ebeveynleri çiğne, onları ka’la alma bu nedir biliyor musunuz? Yarın öbür gün Evlenip çoluk cocuğa karıştığınız zaman mutlaka ve mutlaka ebeveynlerinize yaptığınızı çocuklarınız da size karşı aynı muameleyi yapacak…

Sakın bunu da unutmayınız..Ahiretteki cezası başka…

Terbiye çok güzel bir haslettir…

HAZiNA GİBİDİR Harca harca bitmez ve de tükenmez…

Murşidim kamili mükemmel olan Baz-ül Emced lakabli İzzeddin El-Haznevi hazretleri (k.s.) Farsça olan şu  beyiti söylemişti

-”Be edeb mahrume geşt ez lutfe Rab.”

Açıklaması kısaca şöyle;

“Edebsiz olan Allah (c.c.) Rahmetinden yoksundur…”Allah (c.c.) muhafeze eylesin. Amin…

Evet Genç Yaştaki kardeşlerime sesleniyorum;

Siz, siz olun Kendi başlarına haraket etmeyin…Mutlaka ve mutlaka bir sadık bulduğunuz kimseyle dertlerinizi paylaşın, bu kişi bir arkadaşınız olabilir, bir akrabanız olabilir, bir büyüğünüz olabilir… işte onunla danışın sonrada iyice düşünün Kararınızı ondan sonra verin…

Daha okul sıralarda olduğunuz bu küçük yaşta kendi başlarınıza haraket etmeyin..Okuyun…Okuyun… Hem kendinize, hemde ebeveynlerinize, hem dininize, Devletinize de memleketinize faydalı bir insan olarak yetişin.

Hanı bir söz vardır;

-“Kendi işini bihakken yap..başkasının kalbinde de taht kur.” Evet ne güzel bir söz…

Evet sevgili kardeşlerim. Son olarak demem şu ki;

Bir işe karar vermeden önce düşünün, danışın, bir sadık akrabanızla arkadaşınızla istişare edin.. Derdinizi sağlıklı olarak paylaşın. (Ama doğru insanla, doğru zamanda, doğru yaşta ) İnşallah Hakikati bulursunuz…

Hakikati bulmak umuduyla hoşça kalın…Sevgiyle kalın…

Fuad Yusufoğlu

Huzur evleri

28 Haziran 2008

dsc00394-fuadyusufoglu.JPG

Möjdank mevki-i Navale sipi

Önce Huzur ne demektir onu bir öğrenmeye çalışalım…
Huzur demekAllah (c.c.) verdiği büyük ni’metlerden bir ni’mettir….
Evet huzur demek;
Rahatlık demek.
Huzur demek;
Sevgi demek.
Huzur demek;Sevilmek demek.
Huzur demek; Allah(c.c.) tan gelecek ecelden başka dünyadaki her şeyden korkusuz olmak.
Huzur demek; Emin demek ve böylece daha çok Allah (c.c.) ın ni’metlerini sayabiliriz …

İnan ki Allah (c.c.) nimetleri say say bitmez Bizim ömrümüz bitecek ama o ni’metler bitmez…
Hasılı kelam say sayabildiğin kadar..

Ben dikkat ederseniz sizlerle yeni tanıştığım zaman da söylemiştim. Ben asla siyasetle uğraşmam. Daha doğrusu anlamam anlamadığım şeylerle de uğraşmam…Kesin kes bu böyle biline…

Evet gelelim ne demek istediğime;

Huzur evleri için tv den yayınlanan o korkunç olaylardan bahs etmek istiyorum, İnsanlık dramından bahsetmek istiyorum.

İşte birkaç gün bu haberler konuşulacak ve aradan bir zaman geçtikten sonra takibler başlayacak, soruşturmalar …

Birkaç günlük veya aylık hapisler bir birini kovalayacak…Sonra tahliyalar…ve Beraatlar…

Başka bir şey var mı?

Bazılarına göre bitti ..Tamam…Ama bana göre bitmedi Huzur evlerdeki yakınlarının konuşmalarını dinledim..

Heyhat …Heyhat ki ne heyhat…Evet şayet devletin veya hükümetin veya görevlilerin suç u % 10 ise Huzur evlerdeki yakınların suçu %90 dır…

Nasıl mı? Evet niçin olduğunu bu gariban izah etmeye çalışacak..

Evet …

Şimdi ben sizlere yanı bu yazımı okuyanlara bir sorum olacak…

Ey İnsanlar Yaşlı bir insanın günde veya ayda harcayacağı gider ne kadar? sizce..

Üç aşağı beş yukarı günde 5 ytl Ayda 150 ytl. Zaten yaşlarından dolayı devlet bu yaşlılara maaş bağlamış…Ayda onlara 300 ytl veya 400 ytl maaşları var. Yanı bir yaşlı insan giyecek ve yiyecek dahil o parayı ancak harcar… geriye ne kalıyor…

Geriye kalan en mühim şey Sen, ben veya bir başkası annemizi babamızı veya halamızı, teyzemizi;Ya hanımız için, ya oğlumuz için, ya kızımız rahatsızlık duymasın diye onları Huzur evlerine yerleştiriyoruz..

Ey insan;

Sen annene ve babana bakman gerekirken huzur evlerine koyuyorsun…

Sen rahatsız olmayasın diye..ve sonra da efrafa kendini haklı çıkararak konuşmalar yapıyorsun …

Kimsesizler harıç. Evet bu duruma göre suç sizlerindir…

Bizlerindir…

Yanı kendi babasını veya annesini istemiyenlerindir…

Görevliler ..

Evet o görevliler varya; İşte bunlar (Allahul a’lem) rahat bir şekilde ölmiyeceklerdir..
İşte bu yaratıkların sonu Nedamettir..Bunu onlarda bilsinler; Bunlar daha dünyada iken başlarına gelecek felaketi yakında hisedeceklerdir…Ama ya ahrette Evet Ahiret azabi (meazallah) çok çok şiddetlidir..Allah(c.c.) bizleri ve sizleri tecrube etmesin…Çok çok zordur…Allah(c.c.) bizleri ve sizleri korusun..Amin…

Bir ebeveyn Fakır olsa; Oğlu veya kızı kendi alın teriyle helal parayla kazanmış olsa yanı o çocukların kendi kazancı olsa O ebeveynler o maldan serbestçe harcayabilirler.

Çünkü çocuklar da ebeveynlerindir. Mallarıda ebeveynlerindir..Çünkü Allah (c.c.) bu çocukları Anne ve babayı vesile ederek dünyaya getrmiştir…

Bu çok mühim bir konudur…Onun için ben daha evvelde Manevi dokunmazlık diye bazı satırları karalamıştım…

Evet Anne ve baba DOKUNMAZDIRLAR…İşin garip tarafı bu dokunmazlık insanlar tarafından, devletler tarafından veya hükümetler tarafından verilmemiş…Yüce YARADANIMIZ, Mevlamız, Rabbımız (c.c.) tarafından verilmiş bir DOKUNMAZLIKTIR…

Allah (c.c.) bizleri ve sizleri Kendi rızası için Ebeveynlerine hizmet eden insanlardan eylesin..AMİN….
Fuad Yusufoğlu

dsc00208-fuadyusufoglu-geliyi-same.JPG

Geliye Şam’e (Navale)

…………………ÇİFTE MÜJDE…………..

Sevgili yeğenlerim…Sevgili kardeşlerim…

Bilindiği üzere KABE’DE duaları yapılacak üç kur’an hatmemiz, vardı. Sevgili yeğenim Mondelich İki Kur’an hatmesi, Sevgili Mahmut 58 kardeşimiz bir kur’an hatmesini daha okumuş, Böylece Okunmuş olan 6 Kur’an hatmesi oldu…

Dualarını Hem kabe-i Muazzamada Hemde Revda-i Mutahharada yapılacak…

Evet yanlış okumadınız…Bu kur’an hatmelerin dualarını Kabe-i Şerifte Canım kardeşim Haci Mahmud ERKAL tarafından, Revda-i Muttahharada BİZİM BLOGUMUZDA sayfası bulunan SUUDİDEN Canım haciye hanım kardeşimiz yapacak…Allah (c.c.) kendi rızası için kabul buyursun…AMİN…

Bu Kur’an hatmenin duaları KADİR GECESİ’nde saat 02-00 de yapılacaktır..

İsteyen kardeşlerimiz Kadir gecesinde (pazartesi’yi sali’ya bağlayan gece de ) saat 02-00 de duaya katılıp AMİN diyebilir…

Allah (c.c.) bu kur’an hatmelerimize katılmiş olsun veya katılmış olmasın herkes duası yapılacak saat’a AMİN diyebilir…

Allah (c.c.) ses veren, vermeyen tüm kardeşlerimizden razi olsun…AMİN…

OKUNAN 6 HATİM VE BİR BUÇUK MİLYAR SALAVAT-I ŞERİF DUA’SI

Bismillahirrahmanırrahıym

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd: Resul-i Zişan Efendimize, âl ve ashabına salat ve selam olsun.
Ey dilediğini en doğru yola hidâyet eden Rabbimiz! Bize Kur’ân’ın hidâyetiyle hidâyet ver! Bize Kur’ân’ın inâyetiyle âfiyet ver! Hem bizleri Kur’ân’ın kerâmetiyle her türlü ateşten kurtar!

Hem Kur’ân’ın şefâatiyle bizi Cennete idhâl eyle! Kur’ân’ın fazîletiyle derecelerimizi yükselt! Ey lütuf, cömertlik ve iyilik sâhibi olan Rabbimiz! Kur’ân’ın tilâveti hürmetine kötü amellerimizi ört!

Yâ Rabbenâ! Kalblerimizi tertemiz eyle! Ayıblarımızı gizle! Hastalarımıza âcil şifâlar ihsan buyur! Borçlarımızı en kısa zamanda edâ etmeyi nasîb eyle!

Bir kısım yüzlerin ağarıp bir kısmının karardığı o dehşetli mahşer gününde, bizleri yüzü ağaran bahtiyarlardan eyle! Ana babalarımıza, ecdâdımıza ve bi’l-cümle geçmişlerimize merhamet buyur! Onları affet!

Dînimizi ve dünyamızı ıslâh eyle! Düşmanlarımızın cümlesini darmadağın et! Âilemizi, mallarımızı ve memleketlerimizi her türlü âfetlerden, hastalıklardan ve belâlardan muhâfaza buyur! Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân hürmetine ayaklarımıza sebât ver! Ve kâfirler gürûhuna karşı bizlere yardım eyle!

Yâ Rabbenâ! Okuduğumuz 6 Kur’ân-ı Kerîm hatminden ve bir büçük milyar selavatı şerif’den hâsıl olan sevâbı, hem onun tilâvetinden hâsıl olan nûru Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın rûhuna hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem O’nun, nebî ve resûl kardeşlerinin ruhlarına salât ü selâm ile ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem O’nun âl ve evlâdına, vâlidelerimiz olan muhterem zevcelerine, ashâbına, etbâına, mübârek nesillerinin ruhlarına hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi! Hem onların cümlesinden râzı ol!

Babalarımız, analarımız, erkek ve kız kardeşlerimiz, evlâdlarımız, akrabâlarımız, sevdiklerimiz ve arkadaşlarımızdan vefât etmiş olanların ruhlarına da ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem üstadlarımızın ruhlarına, meşâyıhımızın ruhlarına, hayır ve hasenât sâhiblerinin ruhlarına, hem bütün mü’min ve mü’minelerden, müslim ve müslimelerden vefât edenlerin ruhlarına, hayatta bulunanların rûhâniyetlerine hediye eyledik, sen vâsıl eyle yâ Rabbi!

Ey bütün ihtiyaçları karşılayan! Ey bütün belâları def‘ eden! Ey her duâya icâbet eden! Ve ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Rahmetinle, merhametinle duâlarımızı kabul eyle! Amin

Duâ

12 Temmuz 2008

bahcebasi-1-girnavas-fuadyusufoglu.JPG

Girnavas’tan etraftaki köylerin görüntüsü

Geçenlerde rahmetli babamın mezarını ziyarete gittim. Hemen yakınında bir mezar taşının üzerindeki yazı dikkat’imi çekti:

Mezar taşında şöyle yazıyordu:

(-”ZİYARETİN MAKSADI DUÂ’DIR
BUGUN BANA, YARIN İSE SANADIR….”)

Allah’ Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri öldükten sonra da dostlarımız, aile efradımız ve Müslümanlar tarafından duâ  ile yad edilmeyi ihsan eylesin. AMİN….

Fuad Yusufoğlu

dsc0606060601.jpg

BÖYLE İDİ…

dsc0815081501.jpg

BU HALE GETİRDİLER…

dsc0600360031.jpg

BÖYLE İDİ…

dsc0813781371.jpg

BU HALE GTİRDİLER…

dsc059845984bykelale1.jpg

BÖYLE İDİ….

dsc082148214elaleyenihal1.jpg

BU HALE GETİRDİLER…

Peki sebep….?

Sebep basit….

Sadec iki kelime; “Dünya menfaatı…”

Tarla sahibi tarlasını bir kaç metre GENİŞLETMEK, Tarlasına bir kaç metre arazi eklemek için bu doğa harikasını yukarıda da görüldüğü şekilde nehrin yatağını değiştirmek suretiyle bu hale getirdi…

Eveeeeeeet….

Diyoruz ya…

Bu Dünya Fanidir. Kimseye kalmaz..

Bu fani dünyaya doyulmaz…

Aceba Bu fani dünyaya doyanlar olmuş mu? Evet olmuş…. Ancak ne zaman?

Evet ne zaman …Bu gibi insanlar ne zaman doyar….Ancak mezarda ağızlarına bir yudum toprak girdiği zaman doyarlar; veya ağızlarını bir yudum toprak doyurur…

Ama… Bir de ama’sı var….

Merak etmeyin Bu da Allah (c.c.) ın bir İlahı kanunıdir…

Bakarsın bir gün bu nehir gene eski halını alir ve belki de bu adamın arazısından; Onun dereden aldığının iki katını kendine bir pay eder…

Belki….
Kim bilir…
Allah (c.c.) her şeye Kadirdir…

Sevgiyle kalın… Duayla kalın…
Fuad Yusufoğlu