‘Muhammed bin salıh (r.a.)’ olarak etiketlenmiş yazılar

dsc06506-cag-cag-baraji-fuadyusufoglu.JPG

Çağ-Çağ barajı (Nusaybin)

Muhammed bin Salih (r.a.) der ki:

Hammad ibn seleme (r.a.) nın ziyaretine gittim. Evinde oturduğu bir hasır, okuduğu bir Mushaf-i şerif, kitablarının bulunduğu bir dağarcık ve abdest alacağı bir kabı vardı.

Kendisiyle otururken kapı çalındı. Kapıyı açtık. Muhammed ibn süleyman’dır, dediler.

Zamanın halifesi içeri girdi, oturdu ve:

-“Bunun sebebi nedir ki, ne zaman seni görsem, kalbime heybet geliyor.” Dedi.

Buyurdu ki;

-“Bunun sebebi şudur ki,”

-”Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesselam) buyurdu: “Alim, ilmi ile Allah (c.c.) rızasına murad ederse, ondan her şey korkar. Fakat ilmi ile para yığmayı kasd ederse, kendisi her şeyden korkar.” (Hammad bin seleme (r.a.), merfu olarak rivayet etti.)

Halife bunun üzerine kırk bin dirhem gümüş çıkarıp önüne koydu. Ve:

-“Bunları Allah (c.c.) yolunda harca.”dedi.

Buyurdu ki;

-“Hadi, bunları sen al da sahiblerine ver.”

Halife yemin etti ve:

-“Bu para miras olarak bana kaldı.”dedi.

Buyurdu ki;

-“Benim buna ihtiyacım yoktur.”

Halife:

-“Müstehak olanlara taksim et.”dedi.

Buyurdu ki;

-“Evet adaletle taksim ederim, ama birisi, adaletle taksim etmedi derse; günahkar olur. BUNU DA İSTEMEM, “dedi. Ve parayı almadı.

Alimlerin Sultanlarla olan hal ve sözleri böyle olmuştur.

Onların yanına varınca Halife Hişam ibn Abdülmelik’in yanında Tavusu’l Yemanı (r.a.) gibi olmalıdır.

Hişam Medineye gidince;

-“Ashab-ı Kiramdan birini bana çağırın.”dedi

Veziri;

-“Hepsi öldü.”dediler

Halife;

-“Tabiinden biri gelsin.”dedi

Tavus ( r.a.) u yanına getirdiler. İçeri girince, nalinini çıkardı.

Ve:

-“Esselamu aleyke Ya Hişam. Ya Hişam nasılsın?” dedi.

Hişam fena halde kızdı ve onu öldürmek istedi

-“Burası Resulullah (a.s.v.) ın haremidir. Bu alimlerin büyüklerindendir, bunu öldüremezsin”dediler.

Sonra Tavus (r.a.) a hitaben;

-“Buna nasıl cesaret ettin? Dedi.

Tavus (r.a.):

-“Ne yaptım “dedi.

Halife daha çok kızdı ve:

-“Dört saygısızlık ettin” dedi.

-”Biri, nalinini benim oturduğum örtünün kenarında çıkardın.”

(Huzurlarında çizme ve nalin ile oturulanların yanında bu çirkin bir iştir. Bu zamana kadar Halifelerin sarayında adet böyledir.)

-”Diğeri, bana Emirilmü’minin demedin.”

Halife kızgın bir şekilde devam etti;

-”Diğeri, huzurumda izin almadan oturdun. Ve elimi öpmedin.”

Tavus (r.a.) buyurdu ki;

-“Senin yanında nalinimi çıkardım. Her gün beş defa Alemlerin Rabbı olan Rabbımın huzurunda nalinlerimi çıkarıyorum da bana kızmıyor.”

Tavus (r.a.) devamla;

-“Emirilmü’minın demedim. Çünkü bütün insanlar senin emirliğine razı değillerdir.Yalan söyliyebileceğimden korktum.”

Tavus (r.a.);

-”Sana künyen ile değil de, İsmin ile hitab etmeme gelince Allah-u Teala (c.c.) kendi dostlarını, sevdiklerini ismi ile çağırmıştır.Ya davud, Ya Yahya,Ya İsa gibi (Aleyhümmesselam). Düşmanın ise künyesi ile söyliyor ve” Ebu Lehebin elleri kurusun.” Buyuruyor. (Leheb-1)”

Tavus (r.a.);

-“Elini öpmediğime gelince, Hazreti Emirilmü’minin Ali (r.a.) işittim ki:”

Buyurdu;

”-Cehennem ehlinden bir kimseyi görmek isteğen, şu kimseye baksın ki, kendisi oturur ve huzurun de kiler, karşısında ayakta durur.”

Bu cevablar Hişam’ın hoşuna gitti. Ve

-“Bana nasihat eyle.” Dedi.

Buyurdu ki;

-“Emiril Mü’minin Ali (r.a.) duydum:”

Buyrudu:

-’Cehennemde her biri birkaç dağ büyüklüğünde yılanlar vardır. Her biri birkaç deve büyüklüğünde akrepler vardır. EMRİ ALTINDA BULUNANLARA ADALET YAPMAYAN EMİRLERİ, DEVLET REİSLERİNİ BEKLERLER.”Bunu söyledi ve kalkıp gitti.

Süleyman ibn Abdülmelik halife idi. Medine-i Münevvera’ye gelince büyük alimlerden olan Ebu Hazım (r.a.) ı çağırdı

Ve ona ;

-“Ölümü sevmiyorum, sebebi nedir?” dedi.

Ebu Hazım (r.a.);

-“Dünyaya özenip ahreti harap ettiğin içindir. Elbette mamur olan bir yerden viraneye götürülen kimse üzüntülü olur.” Dedi.

Halife:

-“Allah-u Teala (c.c.) nın huzuruna varınca insanların hali nasıl olacaktır?” Diye sordu.

Ebu Hazım (r.a.):

-“İyi bir kimsenin ticaret için seferden dönüp, efendisinin yanına gelmesi: Kötü bir kimsenin ise efendisinden kaçan köle gibi, yakalanıp zorla efendisinin huzuruna getirilmesi gibi olur.” Buyurdu.

Halife:

-“Keşke ben bunlardan hangisine benzediğimi bilseydim.”deyince

Ebu Hazım (r.a.):

-“Kendini Ku’ranı kerimle karşılaştır. Kur’anı kerimde: Muhakkak ki iyiler ni’met içinde (cennette), kötüler de Cehennemdedir. Dedi.İnfitar:13-14)

Halife:

-“Allah-u Teala (c.c.) nın rahmeti kimler içindir?”dedi

Ebu Hazım (r.a.):

-“Elbette ki Allah-u Tala (c.c.)nın rahmeti iyi amel işleyenlere çok yakındır.” Ayet-i kerimesini okudu. (A’raf:56)

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Adalet’li işler yapan ve emri altında bulunanlara ADELATLE davranan kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu