‘resulullah (a.s.v.) ın ağlaması dua etmesi’ olarak etiketlenmiş yazılar

Tefekkür – 3

14 Temmuz 2008

dsc08335-fuadyusufoglu-girnavas.JPG

Girnavas Mevki-i (Nusaybin)

Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki;

-“Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”

Kuran-i Kerim’de bir çok yerlerde işin sonunu düşünmek ve ibretle bakmak emrolunuyor. Bütün bunlar tefekkürdür.

Tefekkürün faziletini bilen kimse hakikatini ve nasıl olduğunu bilmeyebilir. Tefekkür hangi şey’de olur, niçin olur? Ve neticesi nedir? Anlamayabilir.

O halde bunu açıklamak gerekiyor. Biz önce, faziletini, sonra hakikatini ve niçin olduğunu, en sonra da hangi şey’lerde olacağını anlatacağız.

Tefekkürün Fazileti:

Bir saati bir senelik ibadetten üstün olan bir işin derecesi pek büyük olur.

Hz. Aişe anamız (Radiyallah-u anha) buyuruyor ki;

-“Resulüllah (aleyhis selam) namaz kılıyor ve ağlıyordu. Namazdan sonra,

-“Niçin ağlıyorsun? Allah-u Teâla (c.c.) senin her şey’ini afv etmiştir.” Diye sordum.

Buyurdu ki;

-“Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün birbiri arkasından gelmesinde, akıllı kimseler için ayetler, işaretler vardır.” Ali İmran suresi Ayet:190.”-“ Ayeti kerimesi, bana indirilmiş iken nasıl ağlamam”

Bundan sonra:

-“Bu ayeti okuyup tefekkür etmeyene yazıklar olsun.” Buyurdu.

İsa (Aleyhis selam) a;

-“Ey Ruhullah, yeryüzünde senin gibisi var mı?

İsa (Aleyhis selam);

-“Evet vardır.
-“Sözleri zikir,
-“Susması fikir
-“(Düşünce) ve bakışı ibret almak için olan benim gibidir.” Buyurdu.

Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve selem) buyurdu ki;

-“Gözlerinize ibadetten pay veriniz.”

Sahabeleri (r.a.);

-“Bunu nasıl yapalım.” Dediklerinde,

Resulüllah (Aleyhis selam) buyurdu ki;

-“Kur’ani kerim’i Mushaf tan okumakla, onu tefekkür eylemekle ve ondaki akıllara durgunluk veren hallerden ibret almakla.”

Ebu Süleyman-ı Darani (r.a.) diyor ki;

-“Dünyayı tefekkür, ahiret’te perde olur. Ahiret’i tefekkürün neticesi, hikmet ve kalbin hayat bulması olur.”

Davud-i Tai (r.a.) göklerin melekütunu tefekkür eder ve ağlardı. Hatta bir gün ağlarken damdan komşusunun avlusuna düştü. Komşusu sıçrayıp kılıcını alıp yanına gitti. Eve hırsız geldi zanetmişti. Onu görünce,

-“Seni buraya kim attı.”Dedi.

Davud-i Tai (r.a.):

-“Kendimden geçmiştim, bilmiyorum.” Buyurdu.
Devam ededcek….

Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâla Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Gün ve gecelerini tefekkürle geçiren ve bu tefekkürlerden ibret alan kullarından eylesin. AMİN…

Fuad Yusufoğlu