Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 8

23 Haziran 2008 Pazartesi

Hasankeyf’in uzaktan görünüşü (Batman)

Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 8

-“Ondan çok büyük işler, tecelliler zuhûr edecek ve dünya onun velâyet nuruyla dolacaktır.”

-“Seyyid Kasım (r.a.) bu sözlerinden, içime Übeydullah-i Ahrâr (r.a.) in kemâl ve olgunluk zamanına ulaşma arzusu düştü. Sultan ebû Sa’id zamanında, Ubeydüllah-i Ahrâr (r.a.) Taşkend’den Semerkand’a geldi. Hizmetine girdim. Kısa zamanda Seyyid Kasım (r.a.) ın işaret ettiği üstünlükleri ondan gördüm, anladım.”

Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri (r.a.), şöyle anlatmıştır;

-“Birgün Seyyid Kasım hazretleri (r.a.) bana;

-“Bâbu! Bilir misin zamanımızda hikmet ve hârika niçin az zahir oluyor? Çünkü bu zamanda bâtının tasfiyesi, kalbin temizlenmesi pek az insanda kalmıştır. Olgunluğa ulaşmak, bâtının tasfiyesi iledir. Bâtının tasfiyesi, kalbin temizlenmesi, helâl lokma yemekle mümkündür. Bu zamanda helâl lokma pek azdır. Bâtınını tasfiye etmiş insan da yok gibidir ki ondan İlâhi esrâr nasıl tecelli etsin?”

Sonra kendisi ile ilgili olarak;

-“Elim tuttuğu zaman, takye diker onun parası ile geçinirdim. Felç geçirip elim tutmaz olduktan sonra, babamdan kalan kütüphâneyi satarak, ticaret sermâyesi yaptım ve onunla geçinmeye başladım.

Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri (r.a.), yine şöyle anlatmıştır;

-“Bir gece rü’yamda, kendim büyük bir cadde üzerinde iken, Birden Şeyh Zeyneddin Hâfi (r.a.) yi gördüm. Bir yol başında duruyordu”

Beni tutup;

-“Gel seni bu yoldan kendi köyüme götüreyim.” Dedi.

Gönlüm ana caddeyi bırakmak istemedi. Kabul etmedim.

Bu sırada ana cadde üzerinde beyaz at üzerinde Seyyid Kasım (r.a.) gözüktü;

-“Bu cadde şehre gider, gel seni alıp şehre götüreyim.” Dedi. Beni atına aldı. Atının terkesine binince, şehre doğru ilerledi.”

Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri (r.a.), nin sohbetinde bulunduğu zâtlarden biri de, Behâeddin Ömer hazretleri’dir.

Bu hocası hakkında buyurdu ki;

-“Bana Horasan şeyhlerinden Behâeddin Ömer’in tavırları gâyet hoş gelirdi. Ekseriyetle oturup sohbet ederler, gelenlerin hâline münasip muâmele eder, hiçbir sûretle kendini halktan üstün tutmazdı.”

Ubeydüllah-i Ahrâr hazretleri (r.a.), dört sene bu hocasının yanında kalıp, sohbetlerine devam etti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Onsekizinci’si Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 8” için 1 Yorum

  1. Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 7 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] anhu)- 3Makbul dua’lar – 32 « Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 6 Ubeydullah-i Ahrâr (Radiyallah-u anhu) – 8 [...]

Yorum Yapın