Sevban (Radiyallah-u anhu) – 2

19 Mayıs 2013 Pazar

Eshab-i Suffa yeri

Sevban (Radiyallah-u anhu) – 2

Nitekim bir gün Hazret-i Sevban (r.a.), Resul-i Ekrem (s.a.v.) in yüzüne öyle bir baktı ki, onun bu bakışını gören Hazret-i Peygamber efendimiz (s.a.v.), hemen Hazret-i Sevban’a hitaben;

-“Ya Sevban, nedir bu halin? Bir yerin mi ağrıyor, yoksa sana bir hastalık mı arız oldu?” buyururak durumunu sordu.

Hazret-i Sevban (r.a.) da;

-“Anam babam sana fedâ olsun Ya Resulullah. Hiçbir yerim ağrımıyor, hiç hastalığım yoktur. Siz, Makamı Mahmud sahibisiniz, Mertebe-i nübüvevetiniz pek âlidir. Ben Cennete girsem kullar arasında olacağım için sizin sohbetinizde bulunamıyacağım. Eğer giremezsem, sizi ebediyyen görmekten mahrum olacağım. İşte bu korku beni perişan etti.” Mealında cevap verdi.

Bunun üzerine Nisa sûresinin 69-70. Ayet-i kerimeleri nazıl oldu.;

-“Allah-u tealâ ve Peygamberlere itaat edenler, işte bunlatr, Allah-u Teâlâ’nın kendilerine nimet verdiği Peygamberlerle, şehidlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlarsa ne güzel birer akadaş.”

-“İşte itaatkarlara yapılan bu ihsan Allah-u Teâlâ’dandır. Her şeyi bilici olarak Allah-u Teâlâ kafidir.” Bu ayetleri duyan Hazret-i Sevban (r.a.) sevincinden uçacak gibi oldu.

Hazret-i Sevban Peygamber efendimiz (s.a.v.) in söz ve emirlerini bütün gönlüyle, pür dikkat dinler ve bunlara titizlikle uyardı.

Bir defe Hazret-i Peygamber efendimiz (Sallallahu alyhi ve sellem) Sevban’a;

-“Kimseden bir şey isteme ve sual sorma!” diye buyurmuşlar.

Bundan sonra, Hazret-i Sevban (r.a.) ömrünün sonuna kadar kimseden bir şey istememiş ve kimseden bir şey sormamıştı. Hatta son zamanlarında, atına binmek veya atından inmek hususunda kendisine yardım etmek isterler, o reddederdi.

Humus’ta ikamet ettiği sıralarda bir gün hastalanmıştı. Halk akın-akın ziyaretine gelip, elini öpüyorlardı. Bu sırada Vali Abdullah bin Kanat’ta ziyarete gelerek şaka yoluyla Hazret-i Sevban (r.a.) sordu;

-“Sen Hazret-i Musa yahut Hazret-i İsa (aleyhisselamın) kölesi olsaydın ne olurdu?” Bu sualından canı sıkılan Hazret-i Sevban (r.a.), sıkıldığını belli etmeden kendisi de şaka yoluyla;

-“Senin gibi bir vali, benim gibi bir kölenin ziyaretine gelmezdi.” Demişti.

Hazret-i Sevban (r.a.), Peygember efendimiz (s.a.v.) e çok sadık, candan bağlı, fazilet yönünden örnek bir Sahabi idi.

İslam âlimleri ansiklopedisi

Kaynaklar

(1-Usüd-ül-gâbe; cild – 1 sahife – 249)
(2-el-İstiâb; cild – 1 sahife – 81)
(3-Müsned-i Ahmed bin Hanbel; cild -5 sahife – 276)
(4-Ebû Davud; cild – 1 sahife – 237)
(5-Tehzib-üt- tehzib; cild – 2 sahife – 31)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Sevban (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Sevban (Radiyallah-u anhu) – 2” için 1 Yorum

  1. Sevban (Radiyallah-u anhu); « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Havvâs (Radiyallah-u anh)- 6 « Ahnef (Dahhak) Bin Kays (Radiyallah-u anhu) – 3 Sevban (Radiyallah-u anhu) – 2 [...]

Yorum Yapın