‘Resulullah (s.a.v.) ın hastalığı’ olarak etiketlenmiş yazılar

Ravda-i Mutahhara (Medine-i Munevvara)

Usâme bin Zeyd (Radiyallah u anhu- 4

11 (M. 632) senesi, Peygamber Efendimiz (Sallallah aleyhi ve sellem), hastalandılar. Hasta oldukları halde, Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazırlanmasını emir buyurdular. Eshab-i Kiram (r.anhüm) hazırlık yapmak için dağıldı.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hazret-i Usâme (r.a.) yi çağırdılar;

-“Ey Usâme! Şam’a Belka sınırına, Filistindeki duruma babanın şehid edildiği yere kadar, ALLAH-U TEÂLÂ’NIN İSMİYLE VE BEREKETİYLE GİT. Onları atlara çiğnet. Seni bu orduya BAŞKUMANDAN tayın ettim. Übnâlıların üzerine ansızın varıp üzerlerine şimşek gibi saldır. Varacağın yere haber ulaşmayacak şekilde hızlı git. Yanına kılavuzları alıp, casus ve gözcüleri önünden ilerlet, Allah-u Teâlâ ZAFER İHSAN ederse, onların arasında az kal.” Buyurdular.

Cürüf‘te karargah kurmalarını, emir buyurup, mübarek elleriyle sancağı bağlayıp, Hazret-i Usâme (r.a.) ye verdiler. Akibinde mescid’de minbere çıktılar;

-“Ey Eshabim! Usâme’nin babası Zeyd, kumandanlığa nasıl layık ve benim katımda Nasıl SEVGİLİYSE, ONDAN SONRA OĞLU USÂME DE KUMANDANLIĞA ÖYLE LAYIKTIR. Usâme, benim katımda insanların en sevgililerindendir.” Buyurdu.

Hazret-i Usâme (r.a.) savaşa gidecek olan Eshab-i kiram, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellme) le vedalaştılar.

Hazret-i Usâme (r.a.) nin kumandası altında savaşa gideceklerin arasında Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebû Ubeyda bin Cerrah, Hazret-i Sa’d bin Ebi Vakkas (r.anhüm) gibi Eshab’ın ileri gelenleri de vardı.

Resulullah Efendimiz (Sallallah aleyhi ve sellem) in hastalığı ağırlaştı. Bu arada ordu hazırlıklarını tamamlamış karagahta toplanmışlardı. Pazar gecesi orada yattılar.

Sabahleyin Hazret-i Usâme (r.a.), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in yanına geldi. Yanında Hazret-i Abbas (r.a.) da vardı. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in ağzına ilaç veriliyordu. Hazret-i Usâme (r.a.) yi görünce O’na duâ ettiler ve;

-“Allah-u Teâlâ’nın BEREKETİYLE, kuşluk vaktı yola çıkınız.” Buyurdular.

Ordu hareket etmek üzereyken Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in VEFAT HABERİ GELDİ.

Rebiülevvel’in ONİKİNCİ PAZARTESİ GÜNÜ İDİ. Ordu Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Hane-i Seâdetinin önüne geldi. Sancağı kapının önüne dikti.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Hazret-i Usâme (r.a.) ye;

-“Sancağı açmamak üzere evine götür.” Buyurdu.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in mübarek cenazelerini yıkamak üzere harakete geçtiler.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Usâme bin Zeyd (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

DSC_0692  Fuad Yusufoğlu Ravda-i Mutahhara

Revda-i Mutahhara

Muhammed (Aleyhis selam)- 77

Cebrail Aleyhis selam Peygamber Efendimiz (s.a.v.) e her sene o zamana kadar nazil olan âyetleri okumak üzere de bir kere gelirdi. Vefat edeceği sene iki kere gelip Kur’an-i Kerim’i iki defa baştan sona okudu.

Resulullah (s.a.v.) vefat etmeden bir müddet önce Bâki mezarlığında ve Uhud’da bulunan Müslümanların kabrini ziyeret ederek onlar için duâ ve istiğfar etti.

Bâki mezarlığında iken yanında bulunan Ebû Müveyhib (r.a.) e dönerek;

-“Ey Ebû Müveyhib! Ben dünya hazineleri ile ahret nimetlerini seçmede serbest bırakıldım. İstersen dünyada baki ol, sonra Cennet’e git, İstersen Likaullah (Allah’a kavuşmak) hasıl olup Cennet’e gir. Dediler Ben Likaullah’ı ve sonra Cennet’i seçtim.” Buyurdu.

Peygamberimiz (s.a.v.) vefatından önce Humma hastalığına tutuldu. Bu hastalık 13 gün sürdü. Bu müddetin son 8 gününü Hazret-i Âişe (r.anha) nin odasında geçirdi. Hastalığının ilk günlerinde ve ateşi düştüğü sıralarda mescid’e çıkıp Eshabına namaz kıldırıyordu.

Hastalığının ikinci günü Hazret-i Ali (r.a.) ve Fazl bin Abbas (r.a.) kollarına girerek mescid’e teşrif etti.

Minbere oturup hamd ve senâ’dan sonra;

-“Ey Eshabim, bilmiş olunuz ki aranızdan ayrılmam yaklaştı. Kimin bende hakkı varsa benden istesin. Benim yanımda sevgili olan benden hakkını istesin veya helâl etsin ki, Rabbim’e ve rahmetine bunları ödemiş olarak kavuşayım.” Buyurdu.

Sonra minberden inip öğle namazını kıldırdı. Namza’dan sonra tekrar minbere çıkıp namazdan önce buyurduğunu tekrar etti.

Bunun üzerine Eshab’dan biri kalkıp üç dirhem alacağı olduğuna söyleyince hemen ödedi.

Peygamberimiz (s.a.v.) hastalığının arttığı günlerde Eshab-i Kiram’a yaptığı vasiyetlerden bir de şöyledir;

-“Müşrikleri Arabistan’dan çıkarınız. Size gelen elçilere benim yaptığım gibi ikrâm ve ihsanda bulununuz.”

Vefatından beş gün önce hastalığı biraz hafifledi ve mescid’e teşrif edip, minber’e çıkarak Eshab-i Kiram’a;

-“Ey Eshabim, hiçbir Peygamber ümmeti içinde ebedi olarak yaşamadı. Biliniz ki, ben de Rabbim’e kavuşacağım. Muhakkak ki siz de Rabbiniz’e kavuşacaksınız. Dünyada hiç kimse kalmaz. Her şey Allah’ın iradesine bağlıdır. Allah’ın takdir buyurduğu zaman ne öne alınır, ne de o zamandan kaçılır. Sizinle buluşacağımız yer, Kevser Havza’nın başıdır. Her kim benimle Kevser Havzı kenarında buluşmak isterse elini ve dilini korusun, günahlardan sakınsın. Ey Eshabim! Allah kullarından birini dünya hayatıyla âhret hayatını seçmekte serbest bıraktı. Fakat bu kul ahret hayatını seçti.”

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu